86
gerçekten de kabul edilebilir bir kayıp değildi. Binlerce askerin yaşadığı, dünyanın en büyük uçak gemisi işe yaramaz haldeydi ve bir Aegis destroyeri tarafından ülkeye çekiliyordu. Evet, batmamıştı ama aylar sürecek -en az alü ay- bir inşaat ve yenileme çalışmasıyla ancak kendine gelebilirdi.
"Hiçbir şeye inanmıyorum Howard, bu operasyona biri pisledi farkında mısın?"
Genelkurmay Başkanı ne diyeceğini bilemiyordu, Başkanın damarları şişmişti ve biraz daha sinirlenirse kendisini yumruklamasından korkuyordu Howard. O zaman bu geri zekalıya dersini verecekti kuşkusuz.
"O adam bizim iyi bir pilotumuzdu ama Türkiye de geçen bir çocukluğu var, sanırım hatıraları ve...."
"Ne, ne dedin sen, hatıraları mı? Bir milyar dolarlık bir geminin bir Kürt ün hatıraları tarafından mı yok edildiğini söylemek istiyorsun bana?"
"Efendim, bu ciddi bir savaş, şu anda seksen beş yıl önce kurulmuş olan bir devleti çökertmeye çalışmakla meşgulüz ve bu tarz beklenmeyen olayların olması mümkündür."
"Mümkün ha, cehenneme kadar yolun var Howdy. Bana Türkiyeli Kürtlerin bizi destekleyeceklerini söylemiştin. Baü daki şehirleri alırsak Doğu nun bizim elimize geçmesi neredeyse kendiliğinden olacaktı. Kendi askerimiz olduktan sonra bile bizi vuran birisinin akrabalarının bize katılacağını hâlâ düşünüyor musun? Üstelik hâlâ bana Doğu da beklediğimiz isyanın haberi gelmedi!"
"İstihbaratlara göre Sovyet işgaline karşı kurduğumuz Özel Harp Teşkilatı Doğu da idareyi ele almış. Kuzey Irak Kürtlerini işe karıştıramıyoruz çünkü iran ı tahrik edebiliriz. Şu aşamada bunun olması istemiyoruz. Sayın Başkan, bu olayı bence kendi başına değerlendirmeli ve operasyonun tamamına yaymamalıyız."
"Howard, her ne halt edeceksen et ve bu operasyonun ilk bölümünü bitir. Esas operasyon başlamalı bir an önce." Odadaki sinirli hava dağıldı birden. Sanki uçak gemisinin kaybı anlamını yitirmişti bu sözler karşısında. Başkan kendi masasına oturdu, sakinleşmeye çalışıyordu. Strike, ayakta durmaya devam etti ve Başkanın masasının hemen karşısındaki büyük beyaz duvarda monte edilmiş olan ekranın konsolunun başına gitti. Ekran açılır açılmaz görüntüye siyah bir fon geldi ve hemen ardından CENTCOM iletişim sisteminden Başkan için seçilen bilgiler akmaya başladı. Bu sistem sayesinde gelişmeler dakika dakika takip ediliyor ve üzerlerinde gerekli çalışmalar yapılabiliyordu.
"Efendim, operasyonun ilk aşaması, yani Metal Fırtına operasyonu gayet başarılı ilerliyor." Howard bunu söylerken Başkanın yüzüne bakamadı, zaten nasıl bir ifade olduğunu tahmin edebiliyordu ve bu ifadenin uçak gemisi ile alakalı olduğuna şüphe yoktu.
"Kara birliklerimiz beklediğimiz kadar süratle ilerleyemiyor ama 1. Zırhlı Süvari Tümeni ve 3. Süvari Alayı Tarsus bölgesine geldi. Adana da bu kuvvetlere karşı girişilen bir saldırı var efendim, Türk birlikleri bizimkilere çok yakın mesafeden saldırıp geri çekilmişler ve tanklarımızı meskun mahallere doğru çekmişler, buralarda bizim saf çocukları kötü aldatü Türkler, yirmi kadar tankı vurdular. Ancak çatışma sırasında bizimkiler biraz sert davranmışlar. Adana nm çoğu boşaltılmıştı ancak yine de komando birliğinin siper alması olasılığına karşı tümenimizin geçeceği bazı yerlerdeki yerleşim birimlerine Slayer bombaları atılmış. Bu bölgeler dümdüz olduğu için şehir pek iyi görünmüyor doğrusu."
"Torosları aşmak için kuvvetler harekete geçecek ancak bu noktada biraz beklemelerini istedik. Torosları geçmeleri biraz zor olabilir, oradaki bölgeler tuzaklarla dolu mutlaka. Uçaklarımız o bölgeyi yerle bir ediyor. B-521er on iki sorti yaparak dağları biraz karıştırdı. Ayrıca bir miktar Slayer bombası kullanarak
ŞİMDİ OKUDUĞUN
METAL FIRTINA
AdventureMETAL FIRTINA METAL FIRTINA KAYIP NAAŞ METAL FIRTINA KURTULUŞ METAL FIRTINA 3.DÜNYA SAVAŞI METAL FIRTINA NÜKLEER DARBE METAL FIRTINA KIZIL KURT