1.BÖLÜM SAVAŞ BAŞLIYOR

584 12 0
                                    

69

Amerikan Kiowa gözlem helikopterleri, saklanan askerleri tespit ederse tam bir felaket olurdu bu, Türk askeri için.

Dört tank ve sekiz zırhlı araç neredeyse geçidin başına gelmişti. Yaklaşık kırk beş metrelik yükseltinin hemen alünda toplanmaya başlamışlardı. O anda bir Kiowa helikopteri garip bir manevra yaptı. Hızla yükselmeye başladı. Binbaşı Tümer ne olduğunu anlamıştı, tespit edilmişlerdi.

"Ateş!!!" diye bağırdı, sesi etraftaki tepelerde ekolandı. Aşağıdaki tank ve zırhlı araçlar durmuştu, içindeki askerler başlarını çıkarıp tepelerin üzerlerine baktılar. Kiowa telsizle durumu bildirmişti.

Bir anda karşılıklı iki tepenin üzerinden ateş yağmaya başladı. Tanksavar silahlarının gürültüsü ve vınlaması vadiyi doldurdu. Amerikan tankları hızla manevra yapmaya çalışü ama çok sıkışık bir alanda yakalandıkları için çarpıştılar. Milanların çarptığı tanklar şiddetli bir patlama ile vadiye binlerce ölümcül metal parçacık saçü. Kiowa helikopteri de makineli topu ile etrafa ateş ediyordu ama askerler aldıkları emir gereği helikoptere bakmaksızın hedeflerine ateş ediyorlardı. Binbaşı Tümer haklı çıkmıştı; yakıt tankları, aldıkları darbelere dayanamayarak ardı ardına patlamaya başladı. Yanmaya başlayan araçlardan çıkan askerler, zırhlıları terk ederek geldikleri yöne doğru koşmak istedi. Mermiler onların üzerine odaklanmıştı şimdi, patlayan bedenlerden çıkan kırmızı işaretler vadinin toprakları üzerinde belirgin bir hale geliyordu.

Vadi kapanmıştı, Kiowa helikopteri aldığı yara nedeniyle geri döndü. Esas birliğe bağlı başka tanklar uzakta bir noktadan vadiye ateş açmaya başladı. Komandolar bulundukları noktayı terk ederek daha geriye gittiler. Savunma savaşı başlamıştı. 60 mm lik havanların atışı yeterli baraj sağlamıştı. Tanklar biraz geri çekildi, karşılarında kararlı ve iyi mevzilenmiş bir güç olduğunu anlamışlardı. Telsizlerindeki konuşmalar hava desteği istediklerini gösteriyordu. Binbaşı Tümer de bunun farkındaydı. Birazdan yakın hava desteği ile de mücadele etmeleri gerekecekti. Ancak yakın hava desteği kavramı, biraz değişmişti son yıllarda. Dev B-521er yakın hava desteği sağlıyordu. Şimdi kilometrelerce yukarıda kendileri istikametinde hareket eden uçağın hedefinden emindiler. B-52 seksen dört adet 250 kiloluk uydu güdümlü bombayı vadiyi temizlemek üzere taşıyordu. Türk komandolarının yerleri uzaydan gelen verilerle tam olarak belirlenmiş, Amerikan öncülerindeki ileri hava kontrolörleri yardımıyla B-52 ye aktarılmıştı.

Dakikalar sonra vadinin üzerinde patlayan bombaların sesleri ve portakal rengi alev topları çok uzaklardan görülür hale gelmişti ama hâlâ Türk siperlerinden ateş ediliyordu. Amerikan birlikleri bir süre daha bu direnişle uğraşmak zorundaydı. Onlar için de zaman kritikti ve karşılarındaki birlik kendilerini durdurmakla büyük zarar yaratmıştı zaten.

24 Mayıs 2007 - Saat: 10.30 ANKARA

Hikmet Pars, yerin çok diplerindeki Harekât Komuta Merkezinde kırmızı telefonun ucundan ayrılamıyordu. Tek oğlu Erkan m öldüğünü bilinçsiz bir şekilde hissediyordu. Bütün dikkatini bu acımasız savaşı yönetmeye vermişti.

İnanılmaz bir iletişim trafiği vardı. Türk Ordusu TAFICS sistemi sayesinde düşmanın elektronik karıştırıcılarının işe yaramayacağı bir iletişim altyapısına kavuşmuştu ve saldırının başlamasından saatler sonra bile Türkiye nin her yerindeki birliklerle doğrudan doğruya telefon görüşmesi yapabilecek seviyede iletişim sağlanabiliyordu. Ancak Amerikan askeri istihbaratı TAFICS sisteminin aktarıcı istasyonlarından belirleyebildiklerini hava kuvvetlerine bildirerek vurulmasını sağlamıştı. İletişim zaman zaman kesilerek

METAL FIRTINAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin