53
Onların önünde tamamen çırılçıplaktılar. Sadece bedenen değil, ruhen de... O delici gözlerinden kaçan hiçbir şey olmuyordu. Kendilerine sakladıkları en ufak şeyi çıkarıp parçalıyorlar, sergiliyorlardı.
"Zaaflarınız, kompleksleriniz, ortaya çıktığında sıkmü duyacağınız her şey, tutkularınız, eğilimleriniz zayıflıklarınızdır" diyordu Yarasa.
"Bizim işimiz sizdeki bu zayıflıklara nasır bağlatmak. Hatta onları gücünüz haline dönüştürmek" diye ekliyordu Çıyan.
Gökhan in kamptan aklında kalan, yıllar sonra bile kabuslarına sızan anılardan biri psikolojik eğitimdeki sınavlardan biriydi. Yarasa ve Çıyan, George Orwell in 1984 adlı kitabını ders olarak okutmuşlardı. Ona atfen sınava, "101 No lu Oda" diyorlardı.
Herkes korkusuyla yüzleşiyordu. Onun korkusu karanlık ve kapalı alandı.
Yarasa bir çukurun başına getirdi Gökhan ı:
"Buraya gireceksin," dedi.
Çıyan yüz metre kadar ilerideki bir bayrağı işaret etti.
" Çıkış orada. Yarım saatin var. Eğer çıkmazsan beton dökeceğiz girişe de, çıkışa da," dedi.
Gökhan in dizleri titremeye başladı. Neredeyse yalvaracak, onu eve göndermeleri için ağlayacaktı. Sadece küçük bir çocuktu; annesini, babasını özlemişti. Ama karşısındaki Yarasa ve Çıyan di. Böyle bir şeyi yaparsa tek göreceği karşılık alay edilmek olurdu.
Çıyan, "Hadi ama... Süren başladı bile, üç dakika kaybettin" der demez kendini çukura attı.
Sadece sürünerek ilerlenebilecek, bedeni genişliğinde karanlık bir tüneldi bu. Karanlık, nemli boğucu tünelde ilerlemeye başladı.
Sıcakü. Eğer bir kere paniklerse, kontrolünü bir daha sağlayamayacağını biliyordu. O nedenle sadece ileri gitmeyi düşünüyordu. Etrafında hareket eden, yüzüne sürünen, giysilerine giren böcekleri hissediyordu.
Hesabına göre yolun yarısında, karanlıkta bir gariplik olduğunu hissetti. Önünde iki tünel vardı. Bir yol ayrımı.
Bunlardan birinin çıkmaz olduğunu adı gibi biliyordu!
Korkuyla inildedi. Yanlış tarafa girerse geri geri hareket etmesi imkânsızdı. Bir an olduğu yere çöktü ve duyguları yerine beyninin hakimiyeti ele almasını sağladı. İki elinin işaret parmağını ağzına sokup çıkardı. İki tarafa da tuttu. Sağındaki tünelde çok hafif bir esinti geliyordu. Hava akımı.
Bunu akıl etmesi ona ayrı bir güç kazandırmıştı. Kurtulacağını, başardığını düşünerek geri kalan yolu kısa sürede bitirdi. Çukurdan çıktığında Yarasa ayağıyla sırtından itti.
"Biraz daha sürün, alıştın nasıl olsa," diye gülüyordu.
Çıyan ise, "İki dakikan kalmıştı, yolda mola verip solucan mı yedin pis velet!" dedi. "Harç boşa gitmesin
ŞİMDİ OKUDUĞUN
METAL FIRTINA
AdventureMETAL FIRTINA METAL FIRTINA KAYIP NAAŞ METAL FIRTINA KURTULUŞ METAL FIRTINA 3.DÜNYA SAVAŞI METAL FIRTINA NÜKLEER DARBE METAL FIRTINA KIZIL KURT