1.BÖLÜM SAVAŞ BAŞLIYOR

588 12 0
                                    

56

olacağım."

Ardı ardına söyledikleri karşı tarafta panik nidalarına sebep oluyordu. "Ne demek açığa çıkmak?! Belki de başkasıyla karıştırmışlardır!"

Gökhan içinden "Ya sabır" çekip durumu sakin bir şekilde açıklamaya başladı. Eski Robus olsa şimdiye kadar Gökhan ı da sakinleştirmeye çalışıp durumu kontrol altına alırdı.

Karıştırmaya imkân yok. Bugün sizin verdiğiniz, Rotterdam daki son işi yapmıştım ki arabam orada patlatıldı. Talimatlara göre hemen Bonn a geldim."

Robus bu kez uyanmış gibiydi ve sesi sakin geliyordu. "Evet açığa çıkmışsın. Daha kötüsü, sisteme girmişler. Çünkü biz sana görev vermedik. Rotterdam daki görevi başkasından almışsın. Kimdi?"

"Arman Bogosian..."

"Ah tamam, biliyorum onu. Gözlem listesindeydi. En azından o açıdan bir sorun yok. Şimdi bütün sistemin sıfırlanması gerekecek. Bir süre beklemede kalırız; bakalım bir tek sen mi açıktasın, yoksa tüm Gri Takımı mı yuvaya çağırmak gerekir."

"Onlar senin işin... Bu arada birilerinin Voisy deki okuluma gitmesi gerekecek. Oradaki bilgisayarım temizlensin, ayrıca dolaplarda bazı görüntü kayıtlarım var, onlar da yok edilmeli."

"Tamam halledilir. Evde bir şey var mı?"

"Hayır, orası temiz."

Robus la konuşacağı başka bir şey yoktu. Veda edip kapatü. Fransız polisinin ne düşüneceğini merak ediyordu. Frank Consal in arabasının patlaması ve kayboluşuyla Arman Bogosian in ölümü arasında bağlantı kurulmamasmı umuyordu. Ama belki de zaten her şeyi biliyorlardı. Uluslararası istihbarat savaşları bazen açık pokere benzerdi. Dört kâğıt açıkta olur ama bir tanesi bütün eli kazandırırdı.

Otele döndüğünde bir türlü uyku tutmadı. Sanki vücudu Frank Consal dan geriye kalanı atmaya çalışıyordu. Ve bu süreç garip bir enerji ile doldurmuştu onu. Bir süre Alman kanallarının sıkıcı ve renksiz yayınma baktıktan sonra aklına Ermeni nin çantasından aldığı dosya geldi.

İlk olarak ingilizce anlaşmaların aydıngerlerini okudu. On dakika sonra şaşkınlıktan gözleri dört açılmıştı. Amerikan hükümeti Türkiye deki Bor, Toryum ve Uranyum madenlerinin işletim hakkını, 99 yıllığına Ornicron adlı Teksas taki bir madencilik ve enerji şirketine satıyordu. Anlaşma 2007 Aralık ayından itibaren geçerliydi.

Gökhan, Amerikan hükümetinin kendine ait olmayan madenleri bir şirkete nasıl sattığını merak etti. Bildiği kadarıyla devlet, kamuoyunca bilinmese de özellikle Bor ve Toryum konusunda hassastı.

Nitekim dosyada bulunan 23 Mart 2003 tarihli bir gazete haberinde Türk hükümetinin Bor madenlerinin işletim hakkını 99 yıllığına almak isteyen Altaium adlı bir şirketin teklifini reddettiği yazılıydı. Belgelere göre Altaium da Ornicron a bağlı göstermelik bir şirketti. Gazete parçası çeviriye zımbalanmıştı.

Dosyanın geri kalanında Bor ve Toryum un başta uzay ve silah teknolojisinde olmak üzere kullanım amaçlarını ve stratejik önemlerini belirten bilim adamlarının raporları vardı. Bor reaktörlerinin verimliliği

METAL FIRTINAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin