Heng Yue Tarikatı'ndayken zaman adeta akıp geçiyordu. Wang Lin geçen iki ayda rüya dünyasında pratik yapmış, taş boncuğun yeteneklerini iyice öğrenmişti.
Rüya dünyasına günde üç kere girilebiliyordu. Her girişi yaklaşık 50 saat sürüyor, normal dünyada bir gün geçirirken rüya dünyasında altı gün civarı zaman geçiriyordu.
Gerçek dünyada iki ay geçmişti, ancak rüya dünyasında Wang Lin bir yıl pratik yapmıştı.
Wang Lin daha önce fark etmemişti ama geliştirme yapmak oldukça sıkıcı ve yavan bir süreçti. Ling Qi dolu pınar suyunun yardımıyla, pek bir şey yapmasına gerek kalmıyordu. Tüm gün boyunca yaptığı tek şey pratikti.
Genç adam, Ling Qi bedenine girerken bir uzun üç kısa nefes tekniğini deveran ettiriyordu. Eğer ailesinin beklenti dolu bakışları aklına gelip durmasa, bu bıktırıcı pratiği yapmaya devam edebileceğine inanmıyordu.
Özellikle de Wang Zhuo' nun Qi Yoğunlaştırması' nın ilk katmanına üç ayda ulaştığı aklına gelince içindeki hırs alevleniyordu. Wang Lin her zaman içinde bir huzursuzluk hissediyordu. Neredeyse hiç evden çıkmamış, kendini tamamen pratik yapmaya adamıştı.
Wang Lin Heng Yue Tarikatı' nın saçmalığıydı. Onunla dalga geçen birçok kişi olduğu gibi, sadece görmezden gelen kişilerde vardı.
Sun DaZhu neredeyse Wang Lin' i unutmuştu. Ne zaman aklına Wang Lin gelse, öfkeleniyor ve bu düşünceleri zihninden atmak için elinden gelenin en iyisini yapıyordu.
Bütün bu faktörler sayesinde Wang Lin uykuya dalmadan önce kıymetli taş boncuğunu kıyafetlerinin içinde rahatça saklayabiliyordu, geçen son iki ay sakince geçmiş, kimse taş boncuk hakkında bir şey öğrenmemişti.
Bu iki ayda, Wang Lin' in pınar suyundan ne kadar içtiği belli değildi. Basitçe anlatmak gerekirse, ne zaman bedenindeki Ling Qi eksilse, pınar suyundan birkaç büyük yudum alıyordu.
Sun DaZhu bunu bilseydi, kalbi tamamen acıyla kaplanır, kahrolurdu. Muhtemelen Wang Lin' i bir tokatla öldürmek isterdi. Zhao ülkesindeki geliştirici topluluğunda, Wang Lin dışında kim her gün Ling Qi ile doldurulmuş pınar suyundan içip pratik yapabilirdi ki? Anakaradaki tarikatların birkaç yaşlı canavarı belki böyle bir ayrıcalığa sahip olabilirdi. Bu canavarlar da, Wang Lin' in getirdiği Ling Qi dolu su gibi bir etkiye ulaşmak istiyorlarsa, zengin Ling Qi' yle dolu bir dağı bölgeleri yapıp yönetmeliydiler.
Ling Qi tüm geliştiricilerin kalbinde önemli bir yer kaplıyordu. Zhao ülkesinde çok fazla Ling Qi olmamasına rağmen, var olan birkaç ölümsüz tarikatı için yeterli olacak kadar miktar bulunuyordu. Eğer diğer geliştiriciler Wang Lin' in Ling Qi' yi kullanış şeklini bilseydi, muhtemelen şişeye oturup ölmeyi beklerlerdi.
Wang Lin, Ling Qi dolu pınar suyunu ölümsüz hapları yapmak için kullanırsa, başarı oranı oldukça artardı. Ölümsüz hapları yapmak malzemelerle alakalı olsa da, birazcık fazladan Ling Qi harika işler çıkartabilirdi.
Boncukta bulunan Ling Qi' nin sonsuz rezervuarının yardımıyla Wang Lin'in vücudundaki Ling Qi miktarı gittikçe artıyordu.
Bugün, Wang Lin rüya dünyasında pratik yaparken, bedeninde hareket eden Ling Qi' yi rahatça hissedebiliyordu. Bir nefesle birlikte, iki uzun beyaz ejderha burnundan çıkmıştı.
Karıncalanma hissiyatı ortaya çıkmış, vücudunun her parçası ıslanmış gibi hissetmiş; çok kötü kokan siyah bir sıvı gözeneklerinden dışarıya atılmıştı.
Kısa süre sonra, siyah sıvı kıyafetlerine bulaşmıştı ama Wang Lin' in hiç umurunda değildi. Ling Qi yavaşça bedenini değiştirirken, içinde şiddetle akan pınar suyunu görebildiği harikulâde bir durumdaydı.
Ne kadar olduğu bilinmeyen bir süre sonra, Wang Lin gözlerini açmıştı. Gözlerinde, daha önce hiç olmayan bir ışık vardı.
Zihni berraktı ve kalbi tek bir dalgalanma olmaksızın su kadar sakindi. Çocukluğu bir film şeridi gibi gözlerinin önünden geçmeye başlamıştı. Konuşmayı öğrenirken babasının attığı sevecen bakışlar, bütün gece çalışırken annesinin söylediği destek veren sözleri, Heng Yue tarikatına girdiğinde ailesinin yüzündeki beklenti dolu ifadeler, akrabalarının alaycı yüzleri ve köylülerin hayran bakışları. Hepsini sakince, sanki bir yabancıymış gibi görmüştü.
Çok sonra, genç adam derin bir nefes almıştı; kalbi acı içindeydi. Qi Yoğunlaştırması' nın ilk katmanına ulaştığında, bir anlayış imgesi kazanmıştı.
Qi Yoğunlaştırması' nın Üç Aşaması' na göre, Qi Yoğunlaştırması' nın ilk katmanı bir kapı gibiydi. Bir kere kapıyı açarsanız, geliştiricilerin arasına katılır ve dünyevi olaylardan vazgeçip kendinizi dünyadan soyutlardınız.
Herkes Qi Yoğunlaştırması' nın ilk katmanına ulaştığında bu deneyimi yaşayacaktı. Genç adam diğerlerinin nasıl bu konunun üstesinden geldiğini bilmiyordu ama ailesinin sevgisi dışında tüm dünyevi isteklerle arasındaki bağı kesebilirdi.
İç çekişle birlikte, Wang Lin kirlenmiş kıyafetlerini silkeledi ve ayaklandı.
Parlayan gözleriyle, etrafına bakınmış ve zaten hissettiği rüya alanındaki farkı bulmaya çalışmıştı. Daha öncesinde de olduğu gibi, etrafında parlayan ışıklardaki garipliği söyleyemiyordu ama şu an Ling Qi' nin ışıkların içinde hareket ettiğini hissediyordu. Tam hareketi göremediği halde, öncesiyle karşılaştırıldığında, görebilmeye başlamış kör bir adam gibiydi.
Işıkları izlerken, parçalanma hissi bir kez daha belirmişti. Acı hala olmasına rağmen, oldukça azalmıştı ve artık soğuk soğuk terleyerek kendine gelmiyordu.
Wang Lin gözlerini açmıştı. Bir süreliğine düşünürken yatağına yaslanmış ve çabucak su kabağını açmıştı. İçine baktığında, artık pınar suyunun Ling Qi ile dolu olduğunu görebiliyordu.
Genç adam keyifle gülümsedi. Qi Yoğunlaştırması' nın ilk katmanına ulaştıktan sonra, Yeryüzü ve Gökyüzü' nün Ling Qi' sini hissedebilmeye başlamıştı. Derin bir nefes almıştı ki Wang Lin birden üzerindeki kıyafetlerin yapış yapış olduğunu fark etmiş ve bir kahkaha patlatmıştı. Qi Yoğunlaştırması' nın Üç Aşaması kitabında Qi Yoğunlaştırması' nın ilk katmanına ulaştıktan sonra vücuttaki pisliğin atılacağı belirtilmişti. Bu vücudun değişimi için gerekli bir aşamaydı.
Wang Lin kapısını açtığında gerçek dünyada öğleden sonra olduğunu fark etmişti. Hızlı adımlarla doğu kapısını geçmiş ve ırmağın aşağı noktalarına ulaşmıştı. Genç adam kıyafetlerini çıkarmış ve bedenini yıkamak için nehre atlamıştı. Siyah sıvı oldukça yapışkandı ve sıvıdan tamamen arınması oldukça zamanını almıştı.
Yıkandıktan sonra, bir kayanın üzerine yerleşmişti. Qi Yoğunlaştırması' nın Üç Aşaması kitabında gördüğü bir tekniği hatırlamıştı.
Bu ölümsüz tekniği Çekim Gücü Tekniği olarak adlandırılıyordu. Bu teknik ölümsüz teknikleri arasında en basit teknik olarak görülüyordu ve kullanabilmek için Qi Yoğunlaştırması' nın birinci katmanına ulaşmak yeterliydi.
Heng Yue Tarikatı 500 yıl önce Zhao ülkesini birleştirmişti. Zayıflamış olmasına rağmen, hala bir sürü ölümsüz tekniğine sahiptiler. Her öğrenci birçok teknikten birini seçmek için Kutsal Kitap Kütüphanesine gönderilirdi, ancak üstatların çoğu kılıç geliştirme teknikleri önerirdi.
Kılıç Geliştirme Tekniği kılıç üzerinden pratik yapmaya odaklanan bir teknikti. Gelecekte çalışılması zorlaşacak olmasına rağmen, ilk başlarda çok güçlü ve kontrol etmesi de kolaydı. Çekim Gücü Tekniği ise uçan kılıçların kontrolü için temel oluştururdu.
Çekim Gücü Tekniğinin yanında, Qi Yoğunlaştırması' nın Üç Aşaması kitabında açıklanan iki teknik daha vardı; bunlar Ateş Topu Tekniği ve Yer Parçalama Tekniği idi.