Kadim zamanlarda, Ji, Dao ve Shi anlaşılmazı zor üç ruhsal enerji âlemiydi. Gizem konusunda, Ji Âlemi Dao Âlemiyle karşılaştırılamazdı. Önceden anlaşılma konusunda, Ji Âlemi Shi Âlemiyle karşılaştırılamazdı, ancak kadim zamanlarda bir Ji Âlemi gelişimcisi ortaya çıkarsa, bir felaket olurdu.
Ji Âlemi, Dao Âlemi kadar gizemli veya Shi alemi kadar öngörülemedik olmasa da, ne kadar korkunç olduğu göz önüne alınırsa, Ji Alemi ve diğer iki alem açıkça karşılaştırılamazdı. Ji Alemi'ne sahip gelişimciler, kuşkusuz, aynı seviyedeki diğer gelişimcilerden birkaç kat daha güçlenecekti ve ruhsal enerjileri tamamen Ji Alemi'ni temel alacaktı.
Sonuç olarak, Ji Âlemi'ni tanımlayan tek kelime; ''korkunç'' idi. Aynı seviyedeki gelişimciler arasında, bir Ji Âlemi Gelişimcisi yenilmezdi. Ne var ki, Ji Âlemi'nin zayıflığı da besbelli ortadaydı. Ji Âlemiyle, bir gelişimci asla Ruh Bölme aşamasına ulaşamazdı. Son aşama Kadim Ruh sınırdı.
Ancak, bir son aşama Kadim Ruh Ji Âlemi gelişimcisi, Ruh Bölme gelişimcisinin bile rahatsız etmek istemeyeceği birisiydi.
Eğer hepsi bu kadar olsaydı, o zaman Ji Âlemi korkunç sayılmazdı. Asıl korkunç olan şey kadim zamanlarda, bir Ruh Değişimi seviyesindeki kişi ölüm-kalım mücadeleleri yaşarken, insanlar onun Ji Âlemine sahip olduğunu fark ediyorlardı.
Bu haberler kadim ölümsüz dünyasındaki herkesi ürkütmüş ve korkuyla kaplanmalarını sağlamıştı.
Bu kişinin üç yıl boyunca ölümsüz dünyasında sağa sola sataştığı söyleniyordu. Bu 3000 yıl da, ölümsüz dünyasının kralı gibiydi. Eğer birisi onu rahatsız ederse, ailesini ve tarikatını yok ederdi.
Bu 3000 yıl içinde, sadece adını anmak bile insanların derisinin karıncalanmasına sebep oluyordu.
Ji Âlemi göklere meydan okuyan bir varoluştu. Aynı seviyedeki kişilere karşı dövüşte kişiyi sadece yenilmez yapmakla kalmıyordu, Ji Âlemi ile beslenen ruhsal enerjileri de sınırlarına bağlı olarak teknikler alabiliyordu. Bütün bunlar zaten son derece karşı konulamaz şeylerdi, ancak tek zayıflıkları olan Ruh Değişimi aşamasına ulaşamamaları durumu ortadan kaldırıldığında, o zaman Ji Alemi'ne sahip Kadim Ruh aşamasını aşan bir figür ortaya çıkarsa, gerçekten bir felaket olarak görülebilirdi.
Bu yüzden, ne zaman bir Ji Alemi belirirse, diğer bütün ölümsüzlük yoluna adım atmış kişiler tarafından avlanırdı. Ji Alemi, antik ölümsüz dünyasında hakikaten göklere başkaldıran bir şey olarak görülüyordu.
Eğer şeytani gelişim yolu vahşi bir canavar olarak düşünülürse, Ji Alemiyle karşılaştırıldığında, ancak evcilleştirilmiş bir evcil hayvan olurdu.
Gerçek şu ki, antik zamanlarda Ji Alemi'nin araştırılması hiç durmamıştı, ancak sonuç olarak, Ji Alemi hakkında sadece giriş niteliğinde olan bilgileri öğrenebilmiştiler.
Neyse ki, yalnızca bir kişi Ruh Oluşturma aşamasının Ji Alemi'nin sınırı olduğunu gözlemleyebilmişti. Sonraki nesillerdeki bütün Ji Alemi varisleri geç aşama Kadim Ruh'da sıkışmıştı.
Ji Alemi hakkındaki kayıtların çoğu asırlardır kaybolmaktaydı. Bu günlerde, insanlar Ji Alemi'nin nasıl oluştuğunu veya nasıl elde edileceğini bilmiyordu.
Sadece yüksek derece ölümsüz ülkelerindeki büyük tarikatların kütüphanelerinde Ji Alemi hakkında birkaç açıklama vardı.
Antik zamanlardaki bir nokta da, Gu Nie ülkesinde canavar vari bir dahi doğmuştu. Bu canavar vari dahi, 10 yaşındayken çoktan Merkez Oluşturma aşamasına ulaşmıştı ki tarikatı başka bir tarikat tarafından yok edildi. Beş yıl sonra, gizemli bir figür ortaya çıkmış ve bir aylık zaman zarfında, 10,000'in üzerinde ölümsüzlük yoluna adım atan kişi öldürmüştü. Kan, gökyüzünü kaplamıştı. Sırf erken aşama Kadim Ruh gelişimiyle, sadece kendisiyle aynı seviyedekileri yenmekle kalmıyordu, Ruh Oluşturma aşamasındaki gelişimcileri bile öldürebiliyordu. Nihayetinde, akılcı ve şeytani tarikatların ikisi de bir Ruh Değişimi gelişimcisi yollamış ve en sonunda onu öldürmüşlerdi.