Avare ruh aktarım dizisine doğru ilerlerken mücadele ediyordu. Wang Lin'in gözleri, avare ruhu izlediği sırada parlamaya başladı. Aktarım dizisinin içindeki düzinelerce insan avare ruhun uçuşunu fark etmiş ve hemen geri çekilmişti. Hepsi büyülü hazinelerini çıkardı ve gergince avare ruhun her hareketini gözlemlemeye başladı.
Avare ruh yaklaşırken, içerideki insanlar daha da gerginleşti. O anda, avare ruh aktarım dizisinin üzerindeki koruma bariyerine, ışık perdesine, çarptı.
Wang Lin'in ifadesi aynı kalmıştı, lakin gizlice iç çekmişti. Avare ruh bariyere dokunduğunda, dumana dönüştü. Formasyonun içindeki insanlar neşelenmeye başlamıştı. Bu aktarım dizisinin onları koruyabileceğine şimdi daha çok inanıyorlardı.
''Yeni doğan ruh yutucu, işe yaramaz.O aktarım dizisi yaşayanların dünyasına açılan bir kapı. Herhangi bir ruh yaşam formu dokunursa anında dünyanın yasası tarafından yok edilecektir.''
Wang Lin'in zihnine bir ses girdi. Genç adam aktarım dizisine değişmemiş ifadesiyle baktı ve düşünmeye başladı. Uzun bir zaman zarfından sonra, gözleri parladı. Havayı birden çok kez işaret etti ve onu aşkın avare ruh, mücadele ederek, ona doğru uçmaya başladı.
Wang Lin alayla gülümsedi. Aktarım dizisini işaret ettiği gibi, bütün avare ruhlar atılmıştı. Rütbelerindeki farklık dayanamamalarını sağlıyordu. Wang Lin bir ruh yutucuydu, nasıl olabilir de onun emirlerine karşı gelebilirlerdi?
Genç adamın gözleri ışıldarken bariyer hakkında bir şey fark etmişti. Avare ruhlar yakınlaştığında, siyah bir çizgi beliriyordu. Bu siyah çizgi avare ruhlara girip onları öldüren şeyin ta kendisiydi.
Siyah çizginin nasıl belirdiği konusuna gelirsek, Wang Lin'in göremeyeceği kadar uzaktaydı. Genç adamın yüzü şüpheyle kaplanmıştı.
Tek kelime etmeden, ilahi hissini yayarak, 1000'den fazla avare ruh yakaladı ve hepsini aktarım dizisine doğru gönderdi.Bu avare ruhlar hızlıca aktarım dizisine atılmıştı. Aktarım dizisinin içindeki insanlardan çığlıklar yükseliyordu. Oradaki herkesin yüzü soluklaşmıştı. Sadece bir iki avere ruh varken, birazcık korkmuşlardı. Onu aşkın avare ruh ortaya çıktığındaysa, korkuyla birlikte paniklemişlerdi, lakin 1000'i aşkın avare ruhla, sadece korku bu yaşadıkları hissiyatı daha fazla açıklayamıyordu. Dehşete düştüklerini söylemek daha uygun kaçıyordu.
Bazıları umutsuzluk içinde gözleini kapatmıştı bile, ancak çoğunluğu son umutları olan bariyere güveniyordu. Ancak, bariyer kırılırsa diye intihar etmek için de hazırlanmışlardı, çünkü yutulmak yerine ölmeyi tercih ederlerdi.
Bu noktada, herkes bir ortak karara varmıştı.
1000'i aşkın avare ruh bariyere temas ettiği anda, çığlık atmışlar ve kaybolmuşlardı. Sanki hepsi yeni esen bir rüzgarla süpürülmüşler ve iz bırakmadan kaybolmuşlar gibi hissetmişlerdi.
Wang Lin aniden ayaklandı. Az önce olanları açıkça görmüştü. Siyah çizgiler ince bir hava katmanında beliriyordu ve avare ruhlara saldırıyodu. Avare ruhlar ne yönden saldırırsa saldırsın, siyah çizgiler beliriyor ve yok ediyordu.
Bu siyah çizgi açıkça komşularının bahsettiği dünyanın yasasıydı.
Wang Lin'in bakışları başka bir ilahi his dalgası gönderip 2000'den fazla avare ruh toplarken soğuklaştı. Bu avare ruhlar onun tarafından bir intihar saldırısına zorlanıyordu.
O anda, aktarım dizisinin içindeki gelişimciler nihayetinde korkudan biraz uzaklaşıp rahatlayabilmişlerdi, lakin anında tekrardan paniklemeye başladılar. Bu bariyere güvenmediklerinden dolayı değildi, bunun yerine buraya gelen yolda avare ruhların ne kadar dehşet verici olduklarını tecrübe ettiklerinde oluşan korkudan dolayıydı.