Odasına geri döndükten sonra, Wang Lin yatağının üzerinde bağdaş kurdu. İlahi hissini yaymış ve ilahi hissiyle çevreyi incelemeye çalışacak birini fark edebilmek için odasının etrafına bir iz bırakmıştı.
Bunun ardından, gizemli boncuğu çıkarmış ve düşünmeye başlamıştı. Yaklaşık 3 gün önce, boncuğun üzerindeki bütün bulut sembolleri kaybolmuş ve yerine bir yaprak sembolü gelmişti.
Bununla ilgili olarak, Si Tu Nan Cennet'e Başkaldıran Boncuğun yeterli su elementi özümsediğini ve şimdi tahta elementine ihtiyacı olduğunu söyledi. Bu nedenle, birçok kez Wang Lin'i tahta elementi materyalleri toplamak ve hızlıca Cennet'e Başkaldıran Boncuğu doldurmak için teşvik etmişti.
Wang Lin şu anki gücü hakkında bir anlayış kazanmıştı. Şu anda Qi Yoğunlaştırması'nın 14.katmanındaydı. Ne var ki, ilahilere nasıl ihtiyaç duymadığını merak ediyordu. Sonuçta sadece pratik yapmaya devam ederek bu kadar yüksek gelişime ulaşmıştı. Genç adam bunun Si Tu Nan'ın yaptığı bir şey olduğunu düşünüyordu.
Boncuğu tutarken, rüya dünyasına girdi. Girmek üzereyken, çabucak boncuğu uzağa fırlatmıştı.
Rüya dünyasına girdiği anda, Si Tu Nan hoşnutsuzluğunu belli eden ses tonuyla konuşmaya başlamıştı. ''Neden daha önce bu insanları yarışmada öldürmedin? Eğer yerinde olsaydım, bütün erkekleri öldürür ve tüm kadınları emerdim, sonrasında da kırkayağı şarap yapmak için kullanırdım. Çok besleyici olurdu be. Ancak tam ağız tadıma uyan şey, Sun DaZhu'yu öldürmekti. Fena değil. Tıpkı benim gençliğimdeki gibiydin. Wang Lin, ölümsüz dünyasının acımasız olduğunu unutmamalısın. Güçlü, zayıf olanı tüketir. Eğer bu saf düşüncelerini bir kenara bırakmazsan, o zaman, korkarım ki çok fazla yaşayamayacaksın.''
Wang Lin uzun süre düşündü. ''Kıdemli, bir sonraki adımım Temel Oluşturma'ya hazırlık yapmak mı olmalı? Bu küçüğünüz Temel Oluşturma seviyesine girmek için gereken ilahilerden hiçbirini bilmiyor.''
Si Tu Nan homurdanmaya başladı: ''İlahiyi biliyorum, fakat Temel Oluşturma aşamasına girmek ölümsüz dünyasına gerçek bir adım atmaktır ve gerçekten zordur. Başarıyla giriş yapma şansını arttırmak için tenha bir yer bulmalı ve kapalı kapı eğitimi yapmalısın. Ayrıca, ruhsal pınar suyun ve kar suyun artık yeterli gelmeyecek. Temel Oluşturma aşamasına girdiğinde, çok fazla ruhsal enerjiye ihtiyaç duyacaksın, bu yüzden biraz ruhsal çiy hazırlasan daha iyi olur.''
Wang Lin kafasını salladı. ''Çiyi halletmek kolay; sadece çok fazla zaman istiyor.''
Si Tu Nan iç çekip konuşmaya devam etti. ''Ruhsal Hareket aşaması, aynı şekilde Qi Yoğunlaştırma aşaması, gökyüzünün ve yeryüzünün enerjisini bedeni değiştirmek için kullanmaktan ibaret. Aslen bütün bunlar Temel Oluşturma aşaması için hazırlık. Şu an itibariyle, Temel Oluşturma aşamasına girebilmeyi zaten deneyebilirsin, ancak sana 15.katmana ulaşana kadar beklemeni tavsiye ediyorum. Yeteneğin o kadar da iyi değil ve geçen on yılda sana yardımcı olmak için kendi özümü kullanmama rağmen, Temel Oluşturma aşamasına girmek göğe başkaldıran bir hareket yapmaktır. Eğer bedenime sahip olsaydım, o zaman zar zor da olsa sınırı kırmana yardım edebilirdim, ancak şu an fazla bir şey yapamam.''
''Buna ek olarak, saldırı yöntemlerin aşırı basit. Sadece bir teknik yeterli değil. Ancak üzücü bir şekilde, sahip olduğum tüm teknikler kullanabilmen için en azından Temel Oluşturma aşamasında olmanı gerektiriyor. Yeraltı Yükseliş Tekniği'ni sana geçirebilmem için hızlıca Temel Oluşturma aşamasına ulaşmalısın.''
Wang Lin afallamıştı. ''Yeraltı Yükseliş Tekniği?''
Si Tu Nan gururla yanıtladı. ''Doğru. Hehe, benim evimde bile, 6.seviye ülke, hala zirve kalite bir teknik. Ne yazık ki, Yin elementi ile dolu bir yer veya gelişimin çok yavaş olmasını gerektiriyor, ancak yarattığı soğuk ruhsal enerji inanılmaz güçlüdür. Hmph, bir kere bu teknikte zirveye ulaştığında, 7.seviye ülkelerin uzmanlarına karşı bile dövüşebilirsin. Bu kesin. Yarın, bu küçük tarikatın kutsal kütüphanesine gidebilir ve neler olduğunu görebilirsin, fakat, bir kere Temel Oluşturma seviyesine ulaştığında, Yeraltı Yükseliş Tekniği'ni çalışmalısın.''
Wang Lin bir süre düşündükten sonra onayladı.
''Ayrıca, Wang Lin, en iyisi Cennet'e Başkaldıran Boncuğu boyutsal çantana koyma. Olabildiğince göğsüne yakın bir yere koy, böylece rüya dünyasında olmadığında zamanlarda da hala konuşabiliriz ve beni düşündüğünde rüya dünyasına girebilirsin.''
Si Tu Nan konuşurken zaman yavaşça geçmişti. Rüya dünyasında geçen iki günden sonra, Wang Lin uyanmıştı.
Bağdaş kurmuş ve boncuğu göğsüne yakın bir yere koymuştu, ardından ruhsal sıvıdan içip tüm gece sessizce gelişim yapmıştı. Sonraki sabah, Wang Lin kapıyı açtı. Ana avluya doğru ilerleyecekken vücudu havaya fırlamıştı.
Ana avluya havadayken vardığı anda, Huang Long yanına gelmiş ve Wang Lin'i görünce kibarca tebessüm etmişti. Yüzündeki gülümsemesi düne göre daha sıcaktı. ''Wang Lin, benimle gel.''
Sözleriyle birlikte, kolunu sallamış ve havaya zıplamıştı. Wang Lin çabucak arkasından takip etti. Bir süre sonra, Çam Tepesindeki Heng Yue Dağının alt zirvesine ulaşmışlardı. Dün yarışmanın yapıldığı yerin üzerinden geçtiklerinde, Huang Long durmamıştı, ancak düz bir doğrultu da uçarak üstünden geçmiş ve çam tepesinin iyice derinlerine girmişti; ta ki birkaç garip kayanın önünde durana kadar. ''Wang Lin, burası Heng Yue Tarikatı'nın yasak bölgesi. Burası Merkez Oluşturma aşamasındaki gerçek üstatların ve Temel Oluşturma üstatlarının pratik yaptıkları yer, bu yüzden dikkatsizce ilahi hissini etrafına yayma, yoksa onları rahatsız edebilirsin.''
Wang Lin hızlıca onayladı.
Huang Long derin bir nefes aldı. Mor bir yeşimtaşı parçası çıkarmış ve havaya fırlatmıştı. Ardından, eliyle bir mühür oluşturmuş ve havayı tokatlayıp fısıldamıştı. ''Açıl!''
Yeşimtaşı parçası hızlıca parlamaya başlamış ve halka şeklinde dönmeye başlamış, ardından bir kişinin geçebileceği boyutta bir çember oluşturmuştu.
Huang Long bir şey demeden içine yürümüştü. Wang Lin'de biraz tereddüt ettikten sonra tarikat liderini takip etmişti.
Girdiği anda, gözleri bulanıklaşmıştı. Gözleri düzeldiğinde, birkaç eski ve uzun bina görmüştü. Binalar aşırı baskıcı bir aura yayıyor, burada nefes alamıyormuş gibi hissetmesini sağlıyordu.
O sırada, 7-8 güç dolu ilahi his ortaya çıkmış ve genç adamı incelemişti. Ardından, yavaş ve kadim bir ses kulaklarına ulaştı.
''Demek sen Wang Lin'sin. Fena değil.''
Wang Lin alarma geçmiş ve saygıyla konuşmaya başlamıştı. ''Öğrenci Wang Lin üstadı selamlar.'' Aynı anda, Si Tu Nan'ın sesi kafasında yankılanmıştı. '' Bu yer daha çok küçük bir tarikatı andırıyor. 2 Merkez Oluşturma ve 10 Temel Oluşturma gelişimcisi, fena değil.''
Huang Long'un ifadesi aniden değişmiş ve bir kükreme savurmuştu. ''Üstat mı? Karşında bir ata var!''
Wang Lin afallamışken, ses tekrar duyuldu. ''Sorun yok. Tarikat gelenekleri burada işlevsiz. Wang Lin, bu sefer, tarikat için harika bir iş başardın, bu yüzden kutsal kütüphanedeki herhangi bir tekniği seçebilirsin. Bu kutsal kütüphane avludakiyle karşılaştırılamaz. Tam burada Heng Yue Tarikatı'nın sahip olduğu gerçek teknikler depolanmıştır. Bu kütüphanede 10,000'i aşkın teknik var. Eğer bu kütüphaneyi Zhao ülkesindeki diğer tarikatlarla karşılaştırırsan, bu kadar geniş bir koleksiyona sahip olan başka bir tarikat olmadığını görürsün. Açgözlü davranmamalı ve doğru olanı seçmelisin! Huang Long, Wang Lin'i şimdi götürebilirsin.''
Wang Lin'in zihninde, hor görerek konuşuyordu. ''Sadece Merkez Oluşturma aşamasındaki biri olarak ata mı? Ben gençken, bütün Merkez Oluşturma aşamasındaki gelişimciler bana yaltaklanmayı deniyordu, hatta birkaç Merkez Oluşturma aşamasındaki kadın benimle yatmak için pantolonlarını çıkarmayı bile denemişti.''
Wang Lin sanki Si Tu Nan'ın söylediklerini duymamış gibi normal kalmıştı.
Huang Long hızlıca ve saygıyla karşılık vermiş, ardından Wang Lin'i binalardan birine çekmişti. Girdikleri bina oldukça kadim bir atmosfere sahipti. Eski bir kütüphane gibi görünüyordu.
