Antik İmparator dikkatli bir bakış atarken bedeni hareketsizdi. İstemsizce sövmeden edemedi, ‘’Bu bir tane daha kısıtlama dizisi. Seni dolandırıcı!’’
Sağ elini salladı ve dört beyaz bayrak belirdi. Bu bayraklar bir tur etrafında dönüp dört köşesine yerleştiler.
Antik İmparator’un aniden gözleri karanlıklaştı. Elinin yönlendirmesi altında, dört bayrak ansızın büyümeye başladı. Bayraklar Wang Lin’in konumuna doğru süzülen beyaz yılanlar oluştururlarken etraflarında döndüler.
Bu beyaz yılanlar bir süre etrafta daire çizdi, ta ki birisi yakındaki bir kayayı işaret edene kadar.
Wang Lin kısıtlamaları içinde oturduğu esnada sakindi. Hiç endişeli ya da şaşırmış değildi. Geçen on yılda geliştirdiği kısıtlama tekniklerinde kendine çok güveniyordu. Eğer kısıtlamalar son dakikada yerleştirilmiş olsa, hedefi kandıramayabilirlerdi. Ancak bu kısıtlamalar yerleştirmek için bir yılını almıştı.
Bu yüzden, Antik İmparator böyle eşsiz bir yöntem kullansa bile, Wang Lin endişeli değildi. Sadece alayla sırıtıyor ve hareketsiz duruyordu.
Antik İmparator’un fark ettiği nokta, Wang Lin’in bilerek zayıf bir nokta bıraktığıydı, ve eğer bunu fark etmeseydi, o zaman acı çekecekti.
Beyaz yılanlar birbirleriyle kıvrılarak, daha da hızlandılar, ve göz açıp kapayıncaya kadar, Wang Lin’in yerleştirdiği bir sürü kısıtlamadan birinin üzerine indiler.
Kaya oldukça sıradan gözüküyordu, lakin beyaz ışığın altında, yavaşça kaybolup, bir kişinin geçtiğine dair küçük bir izi gözler önüne serdi.
Antik İmparator küçük ize bakıyordu, lakin ize doğru ilerlemedi. Sağ elini sallayarak, beyaz sinekleri geri çekti, ardından dikkatle bölgeyi gözlemlemeye başladı.
Antik İmparator’un bu dağda yıllarca kısıtlama kırarak elde ettiği deneyimler düşünüldüğünde, bu kısıtlamanın içinde bazı hileli öldürme metodu olması gerektiğine karar vermesi kolay olmuştu. Eğer dikkatli olmazsa, daha büyük kısıtlamaları tetikleyebilirdi.
Dağın tepesine çok yakın olduğu için, bin yıllık çalışmasında öğrendiklerinin yanı sıra şimdiki kısıtlamalarla da mücadele ediyordu. Bu noktadan sonra, işler yalnızca daha da zorlaşıyordu.
Antik İmparator çok dikkatliydi. Zemine oturdu ve ellerini kullanarak beyaz yılanları yavaşça kısıtlamaları kırmak için kontrol etmeye başladı.
Wang Lin homurdandı. Antik İmparator ve genç adam arasındaki mesafe 3 metreden daha azdı, lakin Antik İmparator onu fark etmemişti. İlahi Hissiyle bile, Wang Lin’i fark etmesi zor olurdu. Wang Lin dışında, başka kimse buraya kaç tane kısıtlama yerleştirdi bilmiyordu.
Ancak, Wang Lin’in mizacı düşünüldüğünde, çevresinde mutlaka bir sürü kısıtlama yerleştirilmiş olmalıydı. Aslında, geçen on yılda öğrendiği bütün bilgileri buraya yerleştirdiği söylenebilirdi.
Bir yıl sonra, izin önünde, yüzündeki çirkin ifadeyle oturuyordu. Başlangıçta bu kısıtlamanın çok karışık olmasının nedeni o dolandırıcı tarafından yerleştirildiğini düşünmüştü, lakin bir ay dikkatle çalıştıktan sonra, kısıtlamanın çok basit olduğunu bulunca şaşırmıştı. Böyle bir ani değişim çok sinirlenmesine sebebiyet vermişti. Neyse ki böyle durumlarla daha önce karşılaşmıştı. Derin bir nefes aldı ve dağın tepesine baktı. Eğer bu gizemli kişiyle karşılaşırsa, kesinlikle ona iyi bir ders vereceğine karar verdi. Bu figüre karşı olan nefreti çoktan bir saplantıya dönüşmüştü.