Sahneye Çıkmak[5]

183 30 1
                                    

O sırada, Wang Lin'in hangi tekniği kullandığı Heng Yue Tarikatı öğrencileri arasında da tartışılıyordu

Wang Lin, heyecanlı kalbini sakinleştirmekten aciz bir şekilde, sahnede duruyordu. Zhou Peng'i üç kere Çekim Gücü Tekniği'ni kullanarak ezebilmişti, bu da kendine olan güveninin artmasına sebebiyet vermişti. Bakışları, Yuan Dao Tarikatı öğrencilerini, tıpkı biraz önce Zhou Peng'in yaptığı gibi, süpürmüştü: ''Bugünün değiş tokuşu bitmedi. Yuan Dao Tarikatı'ndan sıradaki tur için kim gelecek?''

Yuan Dao Tarikatı'nın tüm öğrencileri birbirine bakışlar atıyordu. Hepsi kafalarını eğmiş, tıpkı biraz önce Zhou Peng'in bakışları altında Heng Yue Tarikatı'nın hareket ettiği gibi, isteksizce Wang Lin'e bakıyordu.

Bütün Heng Yue Tarikatı öğrencileri, Wang Lin'e verdikleri ''çöp'' unvanını unutmuş ve sevinip bağırmaya başlamıştılar:

''Yuan Dao Tarikatı'nın çöpleri, kıdemli kardeş Wang'ın ne kadar güçlü olduğunu gördükten sonra hiçbiriniz gelmeye cesaret edemiyor musunuz? Daha önce oldukça kibirdiniz de, nasıl oldu da şimdi öne çıkmıyorsunuz?''

''Biraz önceki atarınıza ne oldu dingiller? Çabucak birilerini gönderin ki kıdemli kardeşimiz Wang bir ders versin, o zaman tekrar kendini beğenmiş tavırlarınızla ortalıkta gezebilecek misiniz göreceğiz!''

''Liu Feng, daha önceden çok güçlü imajı çiziyordun. Çık sahneye bakalım! Kıdemli kardeşimle dövüşmeye cesaret edebilir misin?''

''Yuan Dao Tarikatı'ndaki herkes çöp mü yanı? Hiçbiri öne çıkmaya cesaret edemiyor. Kardeş Wang yenilmez'''

''Li Shan ***! Bize bu koku bombalarını kötü niyetle sattın, ancak hepimiz gerçeği gördük, özellikle de kıdemli kardeş Wang Lin. Şimdi dersini aldın mı?''

''Çocuklar, hepiniz gördünüz mü? Yuan Dao tarikatı kardeş Wang Lin'den çok korkmuş olmalı; baksanıza, hiçbiri öne çıkmaya cesaret edemiyor!''

''Kıdemli kardeş, daha öncesinde seninle dalga geçmiştim, ama şimdi burada, herkesten önce özür diliyorum. Artık patronumsun! Eğer doğuya gitmemi söylersen, kesinlikle batıya gitmeyeceğim!''

Manzara birdenbire daha canlı bir hal almış; Heng Yue Tarikatı'nın öğrencileri heyecanlanmaya ve yüksek sesle bağırmaya başlamıştı. İki tarikat arasındaki ilk maçlar son derece iç karartıcıydı, ancak Wang Lin'in performansı hepsine umut vermişti.

Aynı anda, kıdemli kardeş unvanı Wang Lin'e verilmişti.

Üstat Ou Yang'ın yüzü önce kırmızıya, sonra da beyaza dönmüştü. Sonunda, ilk maçlarda Huang Long'un nasıl hissettiğini anlamıştı. Ardından, nihayet söylendi. ''Yang Yi, sahneye çık bakalım.''

Uzun ve ince bir genç isteksizce öne çıkmıştı. Sahneye çıkmadan önce, Yuan Dao Tarikatı'ndan bir öğrenci bağırmaya başlamıştı: ''İkinci kıdemli kardeş, git! Git ve Wang Lin'e...''

Konuşmasını bitiremeden, diğer öğrencilerin, özellikle de nefret dolu bakışlar atan Yang Yi'yi, garip bakışlarla kendisine fark etmişti. Üzerindeki bakışlar aşırı korkmasını sağlamış, cümlesini bitirmeye cesaret edememişti.

Yang Yi gizlice içinden lanetler okuyordu. ''Bu geri zekalı, Wang Lin, kıdemli kardeşi tek hamlede yenebilecek kadar güçlü, ancak yaşlı adam Ou Yang hala sahneye çıkmamı söylüyor. Çok utanç verici. Ayrıca bu piçin Li Shan'dan kaç tane koku bombası aldığını da bilmiyorum. Salak Li Shan, bir geri dönelim sana sağlam bir ders vereceğim!''

Bunları düşünürken, Li Shan'a dönmüş ve sert bir bakış fırlatmıştı. Ardından ellerini birbiriyle birleştirmiş ve saygıyla konuşmaya koyulmuştu. ''Kardeş Wang, bendeniz Yang Yi. Kardeş Wang çok yakışıklı ve böyle de yüksek gelişime sahip! Kesinlikle ölümsüz ülkesi Zhao'da ünleneceksiniz! Sizinle savaşmak gerçekten büyük ayrıcalık!''

Wang Lin, Yang Yi'ye göz atmış, ancak bir şey söylememişti.

Yang Yi utanmış hissetmemiş, sözlerine devam etmişti. ''Kardeş Wang, buraya sadece iki tarikat arasında dostça değiş tokuş yapmaya geldik. Kazananı dokunarak belirlemeye ne dersin? Eğer 100 saniye dayanabilirsem, ben kazanırım.''

//Bu dokunarak meselesi bildiğin kovalamaca işte. Rakibine bir şeyle veya kritik hamlelerle vurmuyorsun da, savunmasını kırdıktan sonra vuruyorsun falan. Bizim ebelemecenin dövüş modeli işte :D//

Daha yeni konuşmayı bitirmişti ki, hemen pişman olmuş ve tekrar konuşmaya başlamıştı. ''Hayır, 50 saniye olsun, Aslında, hadi 30 saniye yapalım... olmaz, 20 saniye yapalım gitsin.''

Tüm Heng Yue Tarikatı öğrencileri sonunda Wang Lin'e iyice yalakalık yapmaya karar vermişlerdi, öbür türlü tam olarak güvende hissedemeyeceklerdi.

''İn şu sahneden! Yuan Dao Tarikatı'nın ikinci kıdemli kardeşisin, ancak son derece utanmazsın! Kardeş Wang, dinleme şu salağı!''

''Yang Yi, hala kendine erkek diyebiliyor musun? 100 saniyeden 20 saniyeye indirmek mi? İn sahneden de başka birini göndersinler. Kıdemli kardeşimizle dövüşmeye layık değilsin!''

''Nasıl Xuan Dao Tarikatı böyle birini gönderebilir?! Açıkça aşırı utanmaz!''

Huang Long'un gülümsemesi büyümüştü. Wang Lin'e ne kadar fazla bakarsa, genç adama duyduğu memnuniyet hissi bir o kadar artıyordu. Sun DaZhu'ya dönerek söylendi. ''Küçük kardeş DaZhu, öğrencin çok iyi!''

Sun DaZhu'nun titremişti. Bedeni birkaç kilo hafiflemiş gibi hissediyordu. Ne zamandan beri tarikat lideri, ona küçük kardeş DaZhu şekline seslenecek kadar samimi davranıyordu? Gururla tarikat liderinin sözlerine karşılık verdi. ''Doğru. Tarikata girdiği andan itibaren gözüm Wang Lin'in üzerindeydi! Hehe, iyi ki kimse onun için benimle dövüşmemiş. Hmph, bu genç adamı öğrencim olarak aldığımda, epeyce kişi benimle alay bile etmişti!''

Dao Xu ve kırmızı yüzlü üstadın yanı sıra, birkaç üstadın da yüzleri kırmızıya dönmüş ve konuşmak istemişlerdi.

Ne var ki, Huang Long hepsine sert bir bakış atmıştı. ''Küçük kardeş DaZhu, tarikat için oldukça iyi bir iş başardınız! Endişelenmeyin, kıdemli kardeşiniz bu sorunla sizin için ilgilenecek!''

Sun DazHu gururla konuşuyordu, fakat; fark ettirmese bile daha da fazla şaşırmıştı. Ayrıca gözleri de soğuk bir ışıkla kaplanmıştı.

Sahnede, Yang Yi diğer tarikatın öğrencilerinin söylediği şeylerle ilgilenecek zamanı yoktu. Dikkatle Wang Lin'i inceliyordu. Teklifinin reddedilmesinden korkuyordu.

Wang Lin, Yang Yi'ye baktıktan sonra tek bir kelimeyle cevap verdi: ''Tamam!''

Yang Yi belli etmese de heyecanlanmaya başlamıştı. Her zaman sakin birisiydi ve Zhou Peng gibi kibirli değildi. İçinden düşündü: ''Wang Lin, Ejderha Yakalayan El tekniğinin güçlü olmasına ve kıdemli kardeşle kıyaslanamamama rağmen, ben hız konusunda uzmanım! Hmhp, görelim bakalım beni 20 saniye içinde yakalayabilecek misin! Bu maç kesinlikle kazanacağım!''

Ellerini Wang Lin'e doğru tokatlamış, ardından hızla beyaz bir yeşimtaşı çıkartmış ve ezmişti. Birdenbire, beyaz bir ışık bedeninin etrafında belirerek hızını arttırmış ve yan tarafa doğru atılmıştı.

Wang Lin'den kasten kaçınıyordu. Amacı genç adamla savaşmak değildi, bunun yerine hızını kullanarak zaman kaybettirmekti!

Wang Lin alaylı bir gülümseme sergiledi. İlahi hissi çoktan Yang Yi'ye odaklanmıştı. Hızıyla kolayca baş edebiliyordu. Çekim Gücü Tekniği'ni gönderirken yavaşça bir koku bombası çıkarmıştı.

Yang Yi, koku bombasını gördüğü anda, yüzü büyük ölçüde değişmiş ve hızını daha da arttırmıştı.

Li Shan, Wang Lin'in elindeki koku bombasına yıkılmışçasına bakarken kendi kendine mırıldanmaya başlamıştı: ''Dövüşçü kardeş Wang, Üstat Kardeş Wang, Büyükbaba Wang! Lütfen bombaları daha fazla kullanma! Zaten kıdemli kardeşi kızdırdım, eğer ikinci kıdemli kardeşi de aynı şekilde kızdırırsam, hayatım biter...''

Xian LiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin