Eylül çok heyecanlıydı, kardeşi gibi gördüğü kuzeninin evde kendi aralarında yapacakları nişanı vardı bugün. Meral'in babası ile Eylül'ün annesi kardeşti ama hep birbirleriyle bir kardeş kadar yakın olmuşlardı... Şimdi de öyle mutlulardı ki... Meral ise aşırı heyecanlı...
Meral : kızım şimdi heyecandan düşüp bayılıcam
Eylül : tatlı heyacanlar bunlar, tadını çıkar. Hem sevdiğin adamla evleniyorsun sonuçta... kaç senedir berabersiniz Mert ile.. ah o ilk zamanlarınız gözümün önünde hala.. bir kavga eder bir barışırdınız... ağlayarak gelir Eylül biz yine kavga ettik derdin, ben de seni teselli ederdim....
Meral : ay evet ama beni gerçekten çok sinir ederdi...
Eylül : ama yine de onun gibi düzgün insanlara rastlamak zor, ben ondan düzgün insan görmedim. Çok saygılı, düzgün... üstelik kaç senedir de tanıyorsun, yani bir zahmet evlenin artık
Meral : altı.. altı sene oldu. Lise sonda başladı aslında ama sakın babamın yanında da kaç sene oldu falan deme, o bizi iki senedir çıkıyoruz sanıyor
Eylül : tamam tamam, konuşacak değilim zaten.. hem onca gelen gidenden benim konuşmama vakit mi kalacak sanki?
Meral : doğru dedin... of çok kalabalık olacak, onca telaş... babam verir dimi?
Eylül güldü...
Eylül : şaşkın kız, tabii ki verir... onca hazırlık yapıldı, kızımı vermiyorum diyecek hali yok ya..
Meral : ha doğru, iyi tamam...
Eylül onun haline gülmüştü... Meral ayna karşısında makyajını yaparken Eylül de onun saçlarını düzeltti. Aynada ikisinin o halini gördüğünde seneler öncesine gitti, çocukkenki hallerine... ister istemez duygulandı...
15 sene önce...
Eylül 8, Meral 9 yaşındaydı... Meral yine aynı aynanın önünde annesinin odasından gizlice aldığı makyaj malzemeleriyle kendine makyaj yapmaya çalışıyordu...Meral : hadi canısı saçımı yap sen de...
Eylül : ya annene yakalanırsak?
Meral : bu kadar korkak olma ufaklık, hadi saçımı topuz yap. O televizyondaki sanatçıya benzemek istiyorum
Eylül: hangisine?
Meral : geçen gün izlediğimiz, hani o esmer olana... ben de büyüyünce onun gibi olucam...
Eylül : şarkıcı mı olacaksın?
Meral : ay evet canısı... ne çok soru sordun... hem öğretmenlerim de sesimi çok beğeniyor... 4.sınıflardan sadece ben koroya alındım biliyor musun? Aslında 6.sınıfta başlıyorlarmış almaya... Yiğit öğretmen çok yeteneklisin dedi bana...
Eylül gıptayla baktı Meral'e... o ne güzel istediği mesleği bulmuştu ama Eylül kararsızdı, ona büyüyünce ne olacaksın diye sorduklarında her seferinde başka bir şey söylüyordu... kimisine doktor, kimisine avukat, kimisine öğretmen... Meral ise her seferinde şarkıcı olucam diyordu, anne babası da gülüyordu... neden gülüyorlardı ki?
Meral : dünyadan Eylül'e... saçımı yapıcak mısın?
Eylül : öf tamam Meral...
Meral : Meral değil, Meral abla diyeceksin. Kaç sefer konuştuk bunu
Eylül : aman...
Meral : hadi hadi...
Eylül dolu gözlerle hatırladı o günleri...
Meral : sakın... sakın ağlama...
Eylül : tamam tamam... ağlamıyorum... çok güzel oldun...
Meral : sağol canısı... bir aksilik çıkmaz değil mi? Ay ben çok korkuyorum
Eylül : ne olabilir ki?
Meral : ay bilmiyorum canısı, ben bahtsızım biliyorsun
Eylül : bahtsızım diyene bak... hep istediğin gibi konservatuvar okudun, hayatının en rahat zamanında en doğru adamı buldun, şimdi de nişanlanıyorsun... sen mi bahtsızsın?
Meral : ay bana sen şarkıcısın, ben oğluma bu kızı almam derlerse?
Eylül güldü...
Eylül : Şenay yenge sana bayılıyor... sen çok şanslısın, bir de bana bak, ite kaka sevdiğim bir bölümde okuyup üniversite bitirmeye uğraştım, hep yanlış adamlar tanıdım, biri az kalksın... neyse... anladın sen...
Meral : içime bir şeyler doğuyor... bence bu akşam sen doğru birine rastlayacaksın... biliyorsun, ben hislerimde asla yanılmam
Eylül : iyi de kime? Gelenlerin hepsi tanıdık...
Meral : Mert arkadaşlarını da getirecek, dikkatli bak, beğendiğin olursa...
Eylül : yaşananları biliyorsun, ben kimseye güvenemem bundan sonra. Hem Mert gibisi çıkmaz ki karşıma...
Meral : onun arkadaşları da hep düzgün insanlar... olmasa sana söylemezdim bile canısı...
Zil çalmıştı, zaten bir sürü kişi gelip durmuştu ama bu sefer annesi onların geldiğini söyleyince Meral heyecanla kapıya koştu, arkasından da Eylül...
Önce Mert göründü, elinde çok güzel bir buket çiçek ve çikolata vardı. Arkasından ailesi girdi içeri, en son da arkadaşları girdi içeri... Eylül, Meral'in söylediklerini hatırlayıp göz ucuyla gelenlere baktı, biri vardı ki dikkatini fazlasıyla çekmişti....
Yeni bir hikayeye başlamış bulunuyorum. Aklıma bir şeyler gelmişken yazmadan geçmeyeyim dedim.
Diğer hikayemi final yaptıktan sonra buna geçeceğim ❤️🙈 umarım bu da sevilir.
Muhtemelen çok uzun sürecek bir hikaye olmayacak ama yine de belli olmaz diyeyim 🙈 en büyük korkum yarıda kalması tabii ki, umarım o kadar tıkanmam. Yani bir gün silinirse şaşırmayın 🖐🏻