Serkan : neden ben? Nasıl oldu bu?
Eylül : ben... bilmiyorum..oysa sevilecek tek bir yanın bile yok. Sevilmeyi haketmiyorsun da... şunun şurasında 97 gün kalmışken, sadece bunun bitmesini düşünmem lazımdı...
Serkan : evet... ben de bunu anlayamıyorum ya zaten...
Serkan, Eylül'ü döndürmeye başladı...
Eylül : yani düşünüyorum, tipim de değilsin... hem de hiç. Ben de senin tipin değilim belli ki... bana ve vücuduma yaptığın onca hakaretten sonra bunu bariz bir şekilde anladım...
Serkan : sana hiç haketmediğin şeyler söyledim evet...
Eylül : neymiş, insan biraz zevk sahibiyse bana dönüp bakmazmış bile, sadece üstümü değiştirmiş, sanki dokunmaya can atıyormuş...
Eylül ağlamamak için kendini zor tuttu... dudaklarını birbirine bastırdı...
Serkan : hayır.. sakın ağlama
Eylül : hayır.. ağlamıcam... ağlamıcam tabii ki.. senin istediğin de bu zaten, ağlamam... sana malzeme vermeye niyetim yok. Seni gözyaşlarımla mutlu etmem...
Serkan bir şey demedi...
Eylül : susuyorsun.. çünkü haklı olduğumu biliyorsun.. ben millet sussun, beni üzmesin diye evlendim seninle... onlar sustu, uzun zamandır dedikodum yapılmadı ama sen beni her gün üzdün, ee ne anladım bu işten?
Serkan, bu sefer müziğe uyup Eylül'ün sırtından tutup onu yavaşça eğdi... bu sırada kendi de ona doğru hafifçe eğilip kulağına fısıldadı...
Serkan : yalan söyledim...
Eylül : nasıl?
Serkan : yalan söyledim... aslında sana biraz olsun yaklaşabilmek için yanıp tutuşuyorum...
Eylül : ne?!
Serkan : Eylül... sen...
Eylül : ben ne?
Serkan : sen... sen beni değişmeye zorluyorsun... daha iyi, sana layık olmaya çalışan bir adam olmaya itiyorsun... ben sana aşık oldum
Eylül kıpkırmızı olmuştu...
Serkan, Eylül'ü yeniden doğrulttu, ama Eylül öyle heyecanlıydı ki, ayaklarını hissetmiyordu... Serkan onu tutmasa, yere yığılabilirdi...
Serkan : senin itirafın beni şok etmişti... ama sana karşı bir hissim yoktu, bu olamazdı.. seni kendimden soğutmak istedim.. ben kötü davrandıkça, sen de benden soğursun, bu hislerin geçer sandım... ama ben senden kaçarken, eskiden hissettiğim bazı güzel duyguları yeniden hisseder oldum... bunlar hiç de yabancısı olmadığım duygular... bir zamanlar ben de seviyordum, bunların ne anlama geldiği biliyordum...
Eylül : o yüzden mi? Yani... o günden beri o iğrenç davranışların...
Serkan : evet.. özür dilerim...
Eylül : inanamıyorum...
Serkan : ama bunca zamandır uyguladığım bu plan işe yaradıysa da seni gerçekten kendimden soğuttuysam, bundan sonra haketmediğim bir sevgi için sana yalvarmam...
Eylül : ben...
Serkan : eğer bana karşı hissettiklerin değişmediyse, kalan 97 günümüzde beni tanımayı, sevmeyi, belki de yeniden aşık olmayı deneyebilir misin?
Eylül : ben...
Serkan : sana bu konuda asla ısrar edemem... endişelerinin de farkındayım ama seni şu an çevrendeki herkesten daha iyi tanıdığımı inkar edemezsin...
Eylül : evet..
Serkan : sadece... artık tedaviye başlamak için bir amacımın olduğunu bilmeni isterim...
Eylül cevap vermemişti... Serkan da bu sessizliği çok yanlış yorumlayıp Eylül'ü bırakmaya kalktı ama Eylül onu kolundan tutmuş ve gitmesine engel olmuştu..
Eylül : dur.. gitme. Gerçekten tedavi mi olacaksın?
Serkan : dedim ya... seni haketmeye çalışıyorum. Bunun için önce tedavi olmam lazım, farkındayım...
Eylül gülümseyip Serkan'a sarıldı...
Eylül : bana karşı ilk defa bu kadar iyisin... ilk defa bu kadar kibar ve naziksin...
Serkan : zamanı gelmişti... bunca zaman sana kötü davrandığım için özür dilerim...
Eylül gözleri dolu olsa da gülümsedi...
Eylül : önemli değil... hiç önemli değil... şey, bir kez daha dans edebilir miyiz?
Serkan gülümsedi...
Serkan : tabii...
Serkan, becerekli bir şekilde onu döndürmeye başladı...
Eylül : çok iyisin... dans edebildiğini bilmiyordum.. asla tahmin etmezdim de...
Serkan : zaten hiç beceremezdim. Baloda dans edebilmek için kursa gitmiştim... görünen o ki, hala unutmamışım
Eylül o sırada Cemre'yi hatırladı... onun için öğrenmiş olmalıydı...
Eylül, Serkan'a biraz daha yaklaşmış, başını onun göğsüne bırakmıştı...
Eylül : bu rüya değil, dimi?
Serkan : değil...
Eylül : lütfen bana biraz daha sarıl... başka türlü bunun bir rüya olmadığına inanamam...
Serkan ona biraz daha sıkı sarılmış, hareketlerini yavaşlatmış, sadece hafif hafif sallanmaya başlamış, Eylül'ün ona rahat rahat yaslanmasına olanak sağlamıştı...
Eylül : teşekkür ederim...
Serkan gülümsedi ama hiçbir şey demedi... hala onun gibi birine böyle bir kızın nasıl aşık olduğunu anlayamamıştı, ama bunun tadını çıkartıyordu...
Herkesin beklediği bölüm 💜