Serkan : bu elbiseyi üstünde gördüğümden beri bu anı bekliyordum...
Eylül gülümsedi... kafasını kaldırıp Serkan'a baktı...
Eylül : neden o zaman söylemedin? Benim duygularımı biliyordun üstelik
Serkan : söyleyemezdim... ben sana o kadar kötü davranmışken, benim hakkımda hala aynı şeyleri düşünüp düşünmediğini bilemezdim... o yüzden sadece bekledim... emin olana kadar
Eylül : ben çok çok daha uzun zamandır...
Serkan : bana gerçekten aşık olduğunu ne zaman anladın?
Eylül : şey... sanırım lansmandayken...
Serkan : bana itiraf ettiğin gün yani...
Eylül : o gün emin oldum desem daha doğru... hani bize bakanlar bizi daha yakın görsünler diye biraz yakınlaşmamız gerektiğini söylemiştim ya... sen de bana sarılmıştın hani
Serkan : evet...
Eylül : işte o an, bana sarıldığında emin oldum... hiç ayrılma, bana hep öyle sarıl istedim... hiç rahatsız olmadım, aksine kendimi çok rahat hissettim. Bunun tek anlamı olabilirdi...
Serkan gülümsedi...
Serkan : ama sorumu hala cevaplamadın... ilk ne zaman anladın?
Eylül : sanırım hastanelik olduğun gün... öyle üzülmüştüm ki haline...
Serkan : ben... ben bazen, kendime hakim olamıyorum...
Eylül : biliyorum... ama tedaviyi kabul ettiğine hala inanamıyorum... ne zaman doktora gideceksin?
Serkan : benimle gelmeyecek misin?
Eylül : gelirim... en yakın zamanda gidelim o zaman, mesela yarın...
Serkan : olur... bugün son kez içeceğim o halde...
Eylül : evet...
Serkan, dansı kesip Eylül'ün elinden tutup onu içki masasına çekmişti...
Serkan : içmemek beni daha sinirli biri yapıyor... kendime hakim olamıyorum... bunu istediğine emin misin?
Eylül : evet... sen yeter ki iyi ol. Ben seni bir daha öyle görmek istemiyorum...
Serkan : peki... dediğin gibi olsun...
Eylül : annenlere müjdeyi verelim..
Serkan : birlikteliğimizi mi?
Eylül gülümsedi...
Eylül : şey, bence onu iyice emin olduktan sonra konuşalım... ben tedavinden bahsetmiştim...
Serkan : seni bilmem ama ben duygularımdan eminim, emin olmasam sana asla söylemezdim...
Eylül : ben de öyleyim... yani eminim... sadece şu süreci geçirelim, sen tedavine başla, ondan sonra söyleriz, onu demek istemiştim...
Serkan : tamam...
Eylül : tamam mı? Ben senin bu hallerine hiç alışkın değilim... bundan sonra hep böyle mi olacak?
Serkan : olmasın mı?
Eve geldiklerinde Eylül mutlulukla kendini koltuğa bıraktı... Serkan'ın gülen yüzü, bedenini saran kolları hala ona inanılmaz geliyordu...
Serkan : sarhoş olmadın değil mi?
Eylül : bilmem...
Serkan : Eylül... cidden, sarhoş oldun mu?
Eylül : bilmiyorum... sarhoş değilsem beni odama taşımazsın değil mi?
Serkan : sarhoş olsan da taşımam... uyu orda
Eylül : hadi ya... nedenmiş? Centilmenlik öldü mü?
Serkan güldü... bir şey demeden Eylül'ün yanına geldi ve onu kucakladı... Eylül gülümseyip kollarını onun boynuna doladı...
Serkan : sen iyice alıştın buna...
Eylül : alışayım... taşımaz mısın?
Serkan : taşırım..
Eylül güldü...
Serkan : bundan sonra ağlamanı istemiyorum... seni üzdüğüm her gün için seni mutluluktan havaya uçurmak isterim...
Eylül : sen tedavini ol, benim sevgime biraz olsun karşılık ver, ben mutlu olurum zaten... mutlu olunca hep gülerim, gülmeyi çok severim ben
Serkan : bunu duyduğuma çok sevindim...
Serkan onu yavaşça yatağına yatırmıştı... sonra yüzüne düşen saçlarını düzeltip doğruldu. Başucundan ayrılmadan konuşmaya devam etti...
Serkan : Eylül, benim davranışlarımı onaylamayabilirsin, beni çok kaba bulabilirsin... çok sinirli ya da kötü de davranabilirim ama benden iyi bir sevgili olur... ben sevdiğim zaman sadığımdır...
Eylül : öyle mi? Ama ben kızları soymaya alışığım dediğini hatırlar gibiyim...
Serkan : yalandı... yalandı tabii ki. Ben senden önce sadece bir kez sevdim... Cemre benim çocukluk aşkımdı, ben onu bir gün olsun aldatmadım. Zaten sonrasında da başka kimseyle görüşmedim. Aslına bakarsan soyduğum tek kız sendin...
Eylül : buna sevinmeli miyim üzülmeli miyim bilmiyorum...
Serkan : ben de... ama benden sana zarar gelmez Eylül... yani fiziksel olarak demeye çalışıyorum. Sinirlerini gerçekten bozabilirim, sana kötü şeyler söyleyebilirim, ama sana senin istemediğin hiçbir şey yapmam...
Eylül : biliyorum... yapmak istesen bunca zaman yapardın. Beni tanımadığın zamanlar bile bana hiçbir zararın olmadı.
Serkan : bunu bildiğin iyi oldu...
Eylül, Serkan'ın onu öpeceğini sanmıştı ama yanılmıştı, Serkan iyi geceler dileyip odadan çıkmıştı...