98.Bölüm - Gizli

285 30 23
                                    

Eylül, Serkan'ı gördüğü zaman ilk defa böylesine korkmuştu. Serkan ne zamandan beri oradaydı, konuşmaların ne kadarını duymuştu bilmiyordu....

Serkan : Eylül... iyi misin?

Eylül : e-evet... neden iyi olmayayım ki?

Serkan : bilmiyorum, solgun görünüyorsun... odadan da çıkmıyorsun, bir sorun mu var?

Eylül : kendimi çok iyi hissetmiyorum...

Serkan : Eylül, sen benden kaçıyor musun? Eğer onun için odadan çıkmıyorsan...

Eylül : hayır, hayır tabii ki Serkan... sonra konuşsak olur mu? Benim çıkmam gerek

Serkan : nereye gidiyorsun ki?

Eylül : şey... Meral'le konuştum. Onun yanına gidicem, fazla gecikmem

Serkan : peki tamam... istersen o da buraya gelebilir, biliyorsun değil mi? Ben dışarı çıkarım...

Eylül : yok.. biraz hava almış olurum..

Serkan kafasını salladı, Eylül'ü daha fazla konuşturmadı ve evden çıkmasını bekledi. Yalan söylediğini biliyordu, bunu hem yüzünden anlamış, hem de telefondaki konuşmalarını duymuştu. Arkadaşım dediği Göktuğ ile buluşmasında hiçbir sorun yoktu ama bunu kendisinden saklaması Serkan'ın aklına binbir düşünce sokmuştu...

Eylül ise bu sırada Göktuğ ile buluşmuştu...

Göktuğ : gerçekten çok solgun görünüyorsun. Sorun ne Eylül?

Eylül : benim kimsem yok Göktuğ.. yani bir şeyler dönüyor ama bunu anlatacağım kimsem yok. Annemlerle aramın iyi olmadığını duydun mu bilmiyorum...

Göktuğ : hayır... sorun nedir? Neden kavga ettiniz?

Eylül : kısaca, beni bir süreliğine evlendirdikleri adama aşık oldum ve boşanmamı istediklerinde de boşanmadım. Tüm varlığımı elimden alıp beni bu işten vazgeçirmeye çalıştıklarında da onlara kazık attım, paramı alıp kocamın yanına kaçtım. Şimdi babam benimle konuşmuyor. Annemse... konuşuyor ama artık o ev benim evim değil..

Göktuğ : ama sorun bu değil...

Eylül : hayır... bu anlatacaklarımı kimseye anlatmayacağına söz verir misin? Annenlere bile..

Göktuğ : o kadar boşboğaz değilim.

Eylül : bak.. eşim bir dönem alkol bağımlısıydı. Ama tedavisini oluyor ve şuan baya iyi durumda. Ama o pek kendine güvenen bir adam değil, şimdi iyi olsa bile sürekli bu alkol meselesiyle ilgili kendini aşağılıyor. Oysa ben bunu bir kenara bırakmasını, harika bir olduğunu söylüyorum. Artık evliyiz, bir seneyi geçti ve yaşadıklarımdan sonra bile onunla gerçekten güzel bir aile kurmak istiyorum. Artık tek ailem o ve ben bu aileyi büyütmek istiyorum...

Göktuğ : nasıl yani? Çocuk mu istiyorsun? Çok güzel bir şey bu...

Eylül : bence de.. ama o istemiyor.. hala bağımlı olduğunu, bu şekilde babalık yapamayacağını söylüyor. Ben onu hiçbir konuda böyle diretirken görmedim. Hele benim istediğim bir şeye asla böyle kayıtsız kalamazdı ama şimdi asla geri adım atmıyor. Sırf ben içmesini istemiyorum diye içkiyi bırakan adam çocuğa şiddetle karşı çıkıyor

Göktuğ : yani Eylül.. haksız değil. Bir adam ailesine sahip çıkmak, yetebilmek ister. O eğer bu güveni kendi içinde sağlayamadıysa... belki de biraz beklemelisin. Yani daha çok gençsin, anne olabileceğin uzunca seneler var önünde. Belki birkaç yıl içinde sana teklif eden o bile olabilir...

Eylül : sanmam... kendi ailesi ile de arası çok kötü. Kendi ailesinden nefret eden bir adamdan söz ediyorum. Babasıyla hiç güzel bir ilişkileri yok, dolayısıyla sanki hiçbir zaman kabul etmeyecekmiş gibi geliyor.

Göktuğ : sanmıyorum, bence illa ki kabullenir. Birkaç sene içinde o da bu fikre sıcak bakar. Belki başta değil ama sonradan.. bak Eylül, bir yerde okumuştum, kadınlar bu içgüdü ile doğarmış, yani annelik duygusu sizin içinizde var, daha çocuk rahme düştüğü andan itibaren bunu hissedersiniz ve ona göre davranırsınız. Ama bir erkek asla baba olmanın hayalini kurmaz. Çünkü böyle bir duyguyu bilmez, bu ona tamamen yabancı bir şeydir. Yani hayatta hiç uyuşturucu kullanmadan o kafayı yaşamaya çalışmak gibi bir şey bu. Tamam belki de yanlış bir örnekti ama dediğimi anlıyorsun değil mi? Bir adam anca çocuğu doğduktan sonra baba olur. Kocan da bu duyguyu tadana kadar bunu tam olarak istemese bile çocuğu olduktan sonra onu istememesi gibi bir durum söz konusu olamaz. Biraz sabır...

Eylül : ama sabretmek için artık çok geç.. çünkü biz onunla bu tartışmayı yaşarken ben zaten çokran hamileymişim..

Göktuğ, ağzındaki içeceği püskürtmemek için kendini zor tuttu...

Göktuğ : ne?!

Eylül : ve şimdi ne yapacağımı bilmiyorum. Zaman fikri bana da mantıklı gelmişti. Onu daha fazla zorlamayacaktım, bu konuda daha fazla konuşmadan bekleyecektim. Ama ben zaten hamileymişim, sonradan haberim oldu.

Göktuğ : normalde bu çok güzel bir şey ama bu durumda berbat olmuş Eylül.. ah canım, sen daha buna sevinemedin bile, değil mi?

Eylül üzüntüyle kafasını iki yana salladı. Dokunsan ağlayacak bir hali vardı.

Eylül : Göktuğ ben şimdi ne yapıcam?

Zoraki AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin