112.Bölüm - Tek Şans

338 26 16
                                    

Serkan : hiçbir şey.. hiçbir şey değişmedi. Ben sadece bunun üstünde çok düşündüm, sen ne söylersen söyle ben asla bir bebek istemezdim. Demek istediğim asla ve hiçbir zaman... Ne şimdi ne de yıllar sonra, çünkü ben bir kez ne olabileceğimi gördüm ve tekrar o hale dönmem çok da zor olmaz. Dolayısıyla böyle bir kaza olmadığı sürece ben asla baba olamazdım ki sen o muhabbeti açtığından beri bu konuda on kat daha dikkatli olurdum, dolayısıyla imkansız olurdu. Ama olan oldu ve görüyorum ki bu benim sahip olabileceğim tek şanstı ve düşündüm ki yani o kadar da kötü olmamalı..

Eylül ağzı açık kalmış onu dinliyordu. Serkan hiçbir zaman fazla konuşmazdı, cümleleri kısa ve öz olurdu ama bugün farklıydı... uzun uzun konuşuyor, kısa kesmiyor, ayrıntıya giriyordu...

Serkan : dünden sonra bir şey fark ettim, sen fark ettin mi biliyorum ama hem seninkiler hem de Göktuğ'un anne babası hep dip dibelerdi. Yani o adam nasıl biri bilmem ama herhangi bağımlılığı veya sabıka kaydı olmasa da baban çok da mükemmel bir adam değil sanırım...

Eylül : yani..pek sayılmaz.

Eylül, şaşkındı. Serkan'ın nereye varmaya çalıştığını anlamaya çalışıyordu ancak konunun gidişatından henüz bir şey anlayamamıştı...

Serkan : Ama ben kendimi bildim bileli benimkiler bırak dipdibe oturmayı aynı odada bile zor dururlardı. Yani iş sanırım ailede bitiyor, aile birbirini sevip dinliyorsa, ya da en azından birbirine tahammül edip saygı içinde yaşayabiliyorsa çocuk da iyi oluyor... yani iş sadece babada bitmiş olsaydı sen de böyle on numara bir insan olmazdın...

Eylül : e değilim zaten..

Serkan hafifçe güldü...

Serkan : ve Göktuğ da harbiden on numara çocuk. Ben ne adamlar gördüm, gözü kaşı ayrı oynayanlar... ama o öyle değil, kaç seferdir dikkatimi çekiyor. Aklından geçeni bilmem ama benimle ilgili de ağzından tek kötü kelime çıktığını da duymadım ki şu kısıtlı zamanda bile beni aşağılamak için eline bir sürü fırsat geçmişti...

Eylül : asla yapmaz.. o öyle bir insan değil Serkan

Serkan : biliyorum, orasını anladım. Zaten konu Göktuğ da değil... Demek istediğim, çocuk sevgi içinde büyüyorsa bir şekilde düzgün bir şekilde yetişiyor sanırım, ya da bir şekilde kendini iyi yetiştiriyordur, orasını bilemiyorum. Bizde de bu fazlasıyla olduğuna göre, benim ne kadar boktan bir adam olduğum çok büyük bir sorun olmaz herhalde...

Eylül güldü...

Eylül : e hani küfür yoktu?

Serkan : doğru haklısın... ama o doğduktan sonra yok. Şimdi olabilir sanırım. Ve henüz bırakma aşamasındayım, azıcık anlayışlı olsan?

Serkan gülümseyerek göz kırpmıştı...

Eylül : öyle olsun bakalım... yani bu artık ilgili ve heyecanlı bir baba olacağın anlamına mı geliyor?

Serkan kaşlarını çatınca Eylül ona gülmemek için kendini zor tutmuştu...

Serkan : bu tanımla tam olarak ne demek istediğini anlamış değilim

Eylül: yani, doktor kontrollerini kaçırmayan, bebekle ilgili en ufak ayrıntıda bile heyecanlanan, sürekli hamilelikle ilgili araştırma yapan bir baba mı olacaksın?

Serkan afalladı... Eylül onun suratının aldığı ifadeye gülmeden edemedi...

Eylül: tahmin etmiştim.. olsun, bu da bir şey...

Serkan: yani bilmiyorum... böyle bir şey yapmam gerektiğini bilmiyordum...

Eylül: yapmak zorunda değilsin zaten..

Serkan: ama o zaman da tam da düşündüğüm gibi boktan bir baba olurum... bir sonraki kontrole ben de gelirim. Sahi ne zamandı?

Eylül: iki gün sonra

Serkan : iyi...

Eylül: ve biliyor musun, bir şey farkettim. Baba olacağını öğrenmek sanırım senin çeneni açtı.. yani bunu öğrendiğinden beri hiç susmuyorsun...

Serkan : abartma, o kadar da değil...

Eylül: hayır öyle...çok konuşuyorsun, hem de çok...

Serkan : fark etmedim

Eylül kıkırdadı...

Eylül : belki de duygusallamışsındır... yani olabilir. Ama bunun sadece annelere olduğunu duymuştum, duygusallaşan babalardan haberim yoktu, demek ki varmış, ben de öğrenmiş oldum

Eylül kahkahalarla gülerken Serkan da gülümsemesine engel olamadı...

Zoraki AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin