Eylül bunun karşısında donup kalmıştı. Çok cazip bir teklifti bu aslında, çünkü Serkan'ın neler yaşadığını her şeyden çok merak ediyordu... üstelik daha önce anlatmayı denememişti bile...
Serkan : anlaştık mı?
Eylül : hayır... yani seni dinlemek isterim ama seni burdan kafama göre çıkartamam. Yaraların var, alman gereken ilaçlar var ve hastanede kalman gerekiyor, anladın mı?
Serkan : bence istersen yapabilirsin
Eylül : hayır... doktorlar buna izin vermezler
Serkan : yapabilirsin... sen hemşire değil misin? Bana sen bakarsın işte...
Eylül'ün ağzı açık kalmıştı...
Eylül : sen bunu nerden biliyorsun?
Serkan, onun sorusunu geçiştirmişti...
Serkan : ee, öğrenmek istiyor musun?
Eylül : sen bu haldeyken, böyle berbat görünürken taburcu olmana izin vermeyeceklerdir.
Serkan : gelsinler, öğrenelim...
Bir hemşire gelmişti...
Hemşire : ilaç vakti... biraz dinlenmeniz lazım
Serkan :. bir dakika... doktoru çağırın bana. Hemen gelsin buraya
Hemşire : ağrınız mı var? Bir sorun varsa ben de yardım edebilirim...
Serkan : doktor lazım bana, doktoru çağırın hemen gelsin
Hemşire hemen doktoru çağırmıştı. Doktor Emre, kovulmasının üstünden çok geçmemesine rağmen çağrıldığına şaşırsa da odaya geldi...
Serkan : benim bu hastaneden bir an önce çıkmam gerekiyor. Burada daha fazla kalamam
Doktor : imkansız... tedaviniz devam ediyor, sizi bu durumda taburcu edemem
Serkan : benim eşim hemşire, o benimle ilgilenir, ilgilenirsin değil mi karıcım?
Eylül : şey... evet. Eğer ne yapılacağını öylerseniz ben halledebilirim...
Doktor : şey tamam, peki... ama haftaya mutlaka kontrole gelmeniz gerekiyor.
Serkan : tamam.. yeter ki bir an önce çıkayım burdan.. hastaneler beni çok geriyor
Demek bay umursamazın da rahatsız olduğu bir şeyler varmış diye geçirdi Eylül içinden...
Doktor : o zaman bir kan alalım, sonra da son bir kez şu ilacınızı alın, sabah erkenden çıkarsınız...
Serkan bunu kabul etti ve hemşire de kan almak için yanına geldi...
Serkan : dur, sen yapma... delik deşik ettin kolumu zaten. Eylül, bu sefer sen al kanı
Eylül : o nedenmiş?
Serkan : bakalım elin hafif mi değil mi görelim.. eğer elin ağırsa eve çıkma fikrini yeniden gözden geçirebilirim
Eylül daha önce sadece okulda kan almıştı, onun dışında hiç tecrübesi olmamıştı, tereddüt etti... ama doktorun ve diğer hemşirenin yanında bozuntuya vermek istemediğinden malzemeleri alıp damarı aramaya başladı..
Eylül kanı aldıktan sonra diğer hemşireye verdi. hemşire de Serkan'a ilacı uzatınca Serkan tereddüt etmeden aldı... bunu gören doktor odadan çıkmış, Serkan'ın taburcu işlemlerini başlatmıştı...
Eylül : ee, ağır mıymış elim?
Serkan : baya acıttın ama bunu kasıtlı yaptığından eminim. Kararımdan dönmem için yaptığını biliyorum ama ben kararımdan dönmüyorum.
Eylül cevap vermedi...
Serkan : tamam, dikilme başımda, artık sen de çıkabilirsin
Eylül : durmamı istemeni beklemiyordum zaten, seni o kadar tanıdım
Serkan : çok uzun konuşuyorsun Eylül. Başım ağrıyor, uyuyacağım
Eylül : iyi, gidiyorum.
Serkan : odadan çık ama hastaneden gitme, unutma, beni eve götüreceksin, yoksa tek kelime duyamazsın...
Eylül cevap vermemişti ama o daha odadan çıkmadan Serkan'ın horlamasını duymuştu bile...
Eylül, çıkmamaya karar verdi, odada biraz dolaştı önce, sonra Serkan'ın yatağının başında duran çekmeceyi karıştırdığında bir telefon bulmuştu, Serkan'ın telefonudur diye geçirdi içinden... bir sürü şifre denedi ama bir türlü kilidi açmayı becerememişti... ne olabilirdi ki?
Eylül en son aklından geçen fikirle kendi kendine güldü... herhalde olmaz diye geçirdi içinden.. 1234 yazdı ve kilit açılmıştı... kahkaha atmamak için kendini zor tuttu... eli anında fotoğraflara gitti, çok fazla yoktu, ama hepsinde aynı kişi vardı... hiç tanımadığı bir kız... çok da güzeldi, masmavi gözleri, kızıl saçları vardı... demek ki sevgilisi buymuş diye geçirdi içinden.. iyi ama bu kız Serkan'ın telefonlarını neden açmıyordu? Yoksa Serkan onu aldatmış mıydı?
Eylül elinde olmadan rehbere girip, ismini bilmediği bu kızın numarasını alıp kendi telefonuna kaydetti.. eğer bu kız sevgilisiyse ve çakma evlilikleri yüzünden araları bozulduysa Eylül bunu düzeltebileceğini geçirdi aklından.. ama sonra bunu o kadar da istemediğini farketti ve hiç tanımadığı bu kıza dair içten içe, sebebini anlayamadığı bir şekilde nefret duyduğunu farketti...