Serkan: ne?!
Eylül: buna yasak ilişki deniyor ama bence yanlış bir tabir... sonuçta aşk bu, kanun yasak dinlemiyor ki... kalbe bir kağıt parçasını anlatabilir misin?
Serkan: Eylül alınma ama dediklerinden bir şey anlamıyorum...
Eylül: şişşt... burada konuşamayız. Ayıp olur...
Eylül birden ayaklanmış, tepsisini alıp görevliye bırakmıştı. Serkan da peşinden gitmişti, kafası karışmıştı ve ne demeye çalıştığını anlamadan Eylül'ü bırakmayacaktı...
Eylül sanki oda kendisininmiş gibi Serkan'ın odasına girmiş koltuklardan birine oturmuş, dirseklerini dizlerine koymuş elleriyle de yüzünü kapamıştı. Serkan da onun peşinden odasına girmiş, kapıyı da kapatmıştı...
Serkan: şimdi beni delirtmeden aşağıda ne demeye çalıştığını anlatabilecek misin?
Eylül kafasını kaldırdığında gözleri doluydu ama suratındaki ifade üzüntü değil, saf sinirdi...
Eylül: sana öyle öfkeliyim ki... burada çalışana kadar sessiz sakin bir insandım ben, her şey yolundaydı, mutluydum... şimdi içimde sadece sinir var.. öfke...
Serkan: sana yaptıklarımın, söylediklerimin affı yok Eylül, o yüzden senden özür dileyemem...
Eylül: insan affetmeden önüne bakamıyor... bunu sana ben söylemiştim. Ben o yüzüğü sana verdiğim gün seni affettim. Yaptığın her şeye rağmen seni affettim ben. Affettim ve hafifledim, önüme baktım... Affetmiştim... ama şimdi...
Serkan: Eylül...
Eylül : sana ne söylediğimi hatırlıyor musun?
Serkan: bana söylediğin her şeyi hatırlıyorum...
Eylül: Eğer bir gün bir başkasını seversen seni asla affetmeyeceğimi söyledim... bu sözümü çiğneyip affetmek ve daha önce yaptığım gibi önüme bakmak istiyorum ama yapamıyorum...
Serkan: ne? Eylül ben senden başkasını nasıl sevebilirim?
Eylül: pardon... bir başkasına aşıksın mı demeliydim?
Serkan: kelime oyunlarından hoşlanmıyorum. Seni seviyorum ve halen sana aşığım... bir başkası da ne demek Eylül?
Eylül: evli bir kadına aşık olduğunu öğrenmeden önce ben de öyle olduğunu sanıyordum. Ama meğer sen sevebiliyormuşsun... beni bana layık olmadığın için bıraktığını söylemiştin ama belki de sorun sadece bendim... evli birine aşık olabilecek kadar değerlerinden vazgeçmişsin sen, şimdi karşımda bambaşka bir adam duruyor ve... ve bu yüzden sana delice öfkeliyim Serkan. Daha önce hiç bu kadar öfkelenmedim ben. Hiç...
Eylül nefes alıp durduğunda Serkan da karşısındaki koltuğa geçip Eylül'ün gözlerinin içine bakıp konuştu...
Serkan: neden öfkelisin? Anlat bana...
Eylül: aynı anda birbiri ile çelişen ve seninle ilgili, içinde seni barından her şey için... öncelikle karşıma çıktığın için mesela, benimle evlendiğin için, sana aşık olmama izin verdiğin için, beni sevdiğin için, beni mutlu ettiğin için, beni üzdüğün için, benimle birlikte olduğun için, beni hamile bıraktığın için, beni terk ettiğin için... tüm bunları bana boşu boşuna yaşattığın için... evet boşu boşuna... meğer sorun benmişim. Deniz'e aşık olmuşsun sen, hem de evli olmasına aldırmadan... değişmişsin, kendini düzeltmişsin... kaç gündür ağzından küfür bile duymadım... benimle çok düzgün konuşuyorsun, tüm bunları sana o yapmış...
Serkan: Eylül sen çok yanlış anlamışsın... Deniz... yani Deniz benim psikoloğum...
Eylül güldü...
Eylül: psikolog mu? Olabilir tabii... demiştim ya, Göktuğ da benim psikoloğumdu neticede... o toparladı beni. Deniz de senin psikoloğun olmuş. Benim yapamadığımı o yapmış...
Serkan: Eylül, canım... yanılıyorsun. Çok yanlış şeyler düşünüyorsun. Kafanda çok farklı şeyler kurmuşsun ama aklımda da kalbimde de senden başkası yok... böyle düşünmene ne sebep oldu bilmiyorum ama o benim psikoloğum... o gerçekten bir psikolog, işi bu. Ve bir senedir beni düzeltmeye çalışıyor ayrıca burada danışmanlık yapıyor. Ve bu şirkete alınmamı da eşi sağladı...
Eylül: buna inanmamı bekliyor musun gerçekten?
Serkan: senden başkası olamaz Eylül... bir yıl da geçse on yıl da geçse bu değişmeyecek. Benim ebedi bir cezam var unuttun mu, bir senede yırtabilir miyim yani? İyi hal falan dinlemez, benimki müebbet...
Eylül: yani Deniz...
Serkan: psikoloğum ve onca yoğun terapi sonrası arkadaşım gibi oldu. Gerçekten Eylül, ona ya da bir başkasına daha farklı bir şeyler hissetmem söz konusu bile değil... değerlerimden ödün verebileceğim bir sen varsın, yasak olduğun halde bir tek seni sevmeye devam edebilirim...
Eylül'ün kafası karışmıştı, sakinleşmiş ama kafası karıştığından Serkan'a çatık kaşlarla bakıyordu...
Serkan: boşandığımız gün Göktuğ geldi yanıma, bana boşandığımızı söyleyen oydu. Aklımı bir nebze başıma getiren o oldu, psikoloğa gitmeye karar verdim, nasıl olsa problemleri olan bendim, ihtiyacı olan bendim, bundan gocunmazdım.
Eylül bir şey söylemeyince Serkan iyice eğildi ve ona yaklaştı...
Serkan: o benim psikoloğum Eylül, gerçekten. İstersen arkadaşına sor... Göktuğ'a. Bana Deniz'in kartını veren oydu...
Eylül sonunda gerçekleri öğrendi 🙈🤪