Annesi ona bir takım elbise denettirmeye çalışırken Serkan elindeki eski gazeteden müstakbel karısı ile ilgili haberi okuyordu...
Nazan : Serkan, elinden bırak artık şu gazeteyi! Verdiğime pişman etme. Hadi dene şunu...
Serkan : neden öyle diyorsun annecim, müstakbel karımı tanımaya çalışıyorum...
Nazan : bir insanla konuşarak da anlaşılır, biliyor muydun? Kızla konuşabilirsin...
Serkan : istemez! Ayrıca şu iğrenç şeyi burnuma kadar sokma, onu asla giymem
Nazan : giymek zorundasın... iyi yırttık, düğün istemediler, sadece nikah olacak ama yine de şu takım elbiseyi giymek zorundasın...
Serkan : düğün isteseler sanki parasını verebilecektiniz... onlardan alınacak para ile düğün yapardınız artık
Nazan : Serkan yeter! Sanki biz yaptık borcu, sen yaptın! Senin saçmalıklarının cezasını biz çekiyoruz
Serkan : kurtuluyorsun annecim... sosyeteye katılıyorsun, hep hayalini kurmaz mıydın o briç partilerinin... oğlun seni hayallerine kavuşturacak.. ne kadar hayırlı bir evladının olduğunu düşün bence
Nazan : deneyecek misin?
Serkan : hayır... o an giyerim, anında çıkartırım...
Nazan pes etti...
Nazan : neyse... orada giyeceksin en azından, buna da şükür...
Serkan gazete haberini belki yüzüncüye okuyordu... kıza bak diye geçirdi içinden... zengin olunca her şey oluyormuş meğer diye düşündü...
Nazan : Serkan... bak, şimdiden açık açık söylüyorum, kıza dokunmak yok, tamam mı?
Serkan : kocası olmayacak mıyım? İstediğimi yaparım... istersem dokunurum, istersem se-...
Nazan : Serkan! Hayır! Ben ciddiyim. Neler yaşandığını gördün... yapmayacaksın, söz ver
Serkan : rahatla... öf, ben çok meraklıydım sanki ona... sanki yanıp tutuşuyorum ona dokunmak için... bana kalsa aynı evde bile durmam da... neyse
Nazan : söz verdin sayıyorum... Serkan, sakın... güvenemiyorum, sana, lütfen rezil etme bizi...
Serkan : tamam dedim ya, sus, yeter...
Nazan : tamam tamam...
Mert, Meralle telefonda konuşuyordu. Mert'in derdi başından aşkınken Meral ona dert yanıyordu...
Meral : bugün beni ektin canısı, bak artık bu işin geri dönüşü yok sanıyorsan fena yanılıyorsun. Neden ektin beni? Aramadın da üstelik.
Mert : Güney çok kötü aşkım, zor topluyorum çocuğu... içiyor sürekli çok üzgün. Eylül neden terketti ki? Bir şey yapmamış değil mi?
Meral : o iş çok karışık canısı
Mert : evleniyor diye sayıklıyor, nerden uydurduysa
Meral : yok uydurmuyor, baya evlenicek, ama nasıl ve kimle diye sorma, olaylar öyle karışık ki...
Mert : Allah Allah... Meral neler oluyor? Eylül iyi mi?
Meral : ben de anlamadım canısı... Güney yaşananları bilmiyor dimi?
Mert : yok, olsa şimdiye kadar söylerdi... doğru mu diye sorardı en azından. Ses yok
Meral : nerdesiniz? Ben konuşucam onunla... Eylül söylemicem dedi ama kusura bakmasın, onun o ayyaşla evlenmesine göz yumamam... umarım Güney Eylül'ü gerçekten sevmiştir... tek çarem o
Mert, hiçbir şey anlamasa da Meral'e adresi verdi. Çok geçmeden Meral de gelmişti...
Güney : Meral... o vicdansız kuzenin var ya... terketti beni! İlk defa terk edildim ben biliyor musun? Neden yaptı bunu bana ha? Biliyor musun?
Meral : şey... evet biliyorum aslında
Güney : evlenicem, seninle yapamam dedi bana, ikinizi birden idare ettim bugüne kadar dedi... doğru mu bunlar?
Meral : evleneceği doğru ama diğeri yalan... Eylül de senden çok hoşlanıyordu, hatta aşık oldum galiba dedi bana... ama çok şey oldu Güney... nasıl anlatsam, nerden başlasam bilemiyorum
Güney : başla bir yerden...
Meral : bunu anlatmak çok zor... önce Eylülle ilgili bir gerçeği anlatmam lazım sana. Anlatmamı istemezdi ama bir kişinin daha öğrenmesi hiçbir şeyi değiştirmez. Ama şunu bil, Eylül onunla severek evlenmiyor.. o bir kez gördüğü ayyaşın tekiyle evlenicek ve buna yalnız sen engel olabilirsin.
Güney : sevmediği biriyle mi?! Neden evleniyor ki sevmediği biriyle? Ailesi mi zorluyor? Ben çıkarım karşılarına, kızınızı seviyorum, onunla evlenicem derim...
Meral : umarım anlatacaklarımdan sonra da aynı şeyleri düşünüp bunları yapmada şimdiki kadar kararlı olursun...
Mert : o geceyi mi anlatacaksın?
Meral : mecburum Mert... Eylül için yapıyorum bunu... Güney'in bilmeye hakkı var...
Mert : haklısın... ben de hatalıydım
Meral : biz de hatalıydık... sadece sen değil, ben de...
Güney : lütfen anlatın artık, kafayı yemek üzereyim, aklıma binbir türlü şey geliyor
Mert : ben Eylül'ü seneler önce, Meralle çıkmaya başladığım zamanlar tanıdım...
Sonraki bir bölüm boyunca gerçekler açığa çıkıyor 🙊 yarın görüşürüz 🙈❤️