10.Bölüm - Dokunmak

664 33 34
                                    

Annesi ona bir takım elbise denettirmeye çalışırken Serkan elindeki eski gazeteden müstakbel karısı ile ilgili haberi okuyordu...

Nazan : Serkan, elinden bırak artık şu gazeteyi! Verdiğime pişman etme. Hadi dene şunu...

Serkan : neden öyle diyorsun annecim, müstakbel karımı tanımaya çalışıyorum...

Nazan : bir insanla konuşarak da anlaşılır, biliyor muydun? Kızla konuşabilirsin...

Serkan : istemez! Ayrıca şu iğrenç şeyi burnuma kadar sokma, onu asla giymem

Nazan : giymek zorundasın... iyi yırttık, düğün istemediler, sadece nikah olacak ama yine de şu takım elbiseyi giymek zorundasın...

Serkan : düğün isteseler sanki parasını verebilecektiniz... onlardan alınacak para ile düğün yapardınız artık

Nazan : Serkan yeter! Sanki biz yaptık borcu, sen yaptın! Senin saçmalıklarının cezasını biz çekiyoruz

Serkan : kurtuluyorsun annecim... sosyeteye katılıyorsun, hep hayalini kurmaz mıydın o briç partilerinin... oğlun seni hayallerine kavuşturacak.. ne kadar hayırlı bir evladının olduğunu düşün bence

Nazan : deneyecek misin?

Serkan : hayır... o an giyerim, anında çıkartırım...

Nazan pes etti...

Nazan : neyse... orada giyeceksin en azından, buna da şükür...

Serkan gazete haberini belki yüzüncüye okuyordu... kıza bak diye geçirdi içinden... zengin olunca her şey oluyormuş meğer diye düşündü...

Nazan : Serkan... bak, şimdiden açık açık söylüyorum, kıza dokunmak yok, tamam mı?

Serkan : kocası olmayacak mıyım? İstediğimi yaparım... istersem dokunurum, istersem se-...

Nazan : Serkan! Hayır! Ben ciddiyim. Neler yaşandığını gördün... yapmayacaksın, söz ver

Serkan : rahatla... öf, ben çok meraklıydım sanki ona... sanki yanıp tutuşuyorum ona dokunmak için... bana kalsa aynı evde bile durmam da... neyse

Nazan : söz verdin sayıyorum... Serkan, sakın... güvenemiyorum, sana, lütfen rezil etme bizi...

Serkan : tamam dedim ya, sus, yeter...

Nazan : tamam tamam...

Mert, Meralle telefonda konuşuyordu. Mert'in derdi başından aşkınken Meral ona dert yanıyordu...

Meral : bugün beni ektin canısı, bak artık bu işin geri dönüşü yok sanıyorsan fena yanılıyorsun. Neden ektin beni? Aramadın da üstelik.

Mert : Güney çok kötü aşkım, zor topluyorum çocuğu... içiyor sürekli çok üzgün. Eylül neden terketti ki? Bir şey yapmamış değil mi?

Meral : o iş çok karışık canısı

Mert : evleniyor diye sayıklıyor, nerden uydurduysa

Meral : yok uydurmuyor, baya evlenicek, ama nasıl ve kimle diye sorma, olaylar öyle karışık ki...

Mert : Allah Allah... Meral neler oluyor? Eylül iyi mi?

Meral : ben de anlamadım canısı... Güney yaşananları bilmiyor dimi?

Mert : yok, olsa şimdiye kadar söylerdi... doğru mu diye sorardı en azından. Ses yok

Meral : nerdesiniz? Ben konuşucam onunla... Eylül söylemicem dedi ama kusura bakmasın, onun o ayyaşla evlenmesine göz yumamam... umarım Güney Eylül'ü gerçekten sevmiştir... tek çarem o

Mert, hiçbir şey anlamasa da Meral'e adresi verdi. Çok geçmeden Meral de gelmişti...

Güney : Meral... o vicdansız kuzenin var ya... terketti beni! İlk defa terk edildim ben biliyor musun? Neden yaptı bunu bana ha? Biliyor musun?

Meral : şey... evet biliyorum aslında

Güney : evlenicem, seninle yapamam dedi bana, ikinizi birden idare ettim bugüne kadar dedi... doğru mu bunlar?

Meral : evleneceği doğru ama diğeri yalan... Eylül de senden çok hoşlanıyordu, hatta aşık oldum galiba dedi bana... ama çok şey oldu Güney... nasıl anlatsam, nerden başlasam bilemiyorum

Güney : başla bir yerden...

Meral : bunu anlatmak çok zor... önce Eylülle ilgili bir gerçeği anlatmam lazım sana. Anlatmamı istemezdi ama bir kişinin daha öğrenmesi hiçbir şeyi değiştirmez. Ama şunu bil, Eylül onunla severek evlenmiyor.. o bir kez gördüğü ayyaşın tekiyle evlenicek ve buna yalnız sen engel olabilirsin.

Güney : sevmediği biriyle mi?! Neden evleniyor ki sevmediği biriyle? Ailesi mi zorluyor? Ben çıkarım karşılarına, kızınızı seviyorum, onunla evlenicem derim...

Meral : umarım anlatacaklarımdan sonra da aynı şeyleri düşünüp bunları yapmada şimdiki kadar kararlı olursun...

Mert : o geceyi mi anlatacaksın?

Meral : mecburum Mert... Eylül için yapıyorum bunu... Güney'in bilmeye hakkı var...

Mert : haklısın... ben de hatalıydım

Meral : biz de hatalıydık... sadece sen değil, ben de...

Güney : lütfen anlatın artık, kafayı yemek üzereyim, aklıma binbir türlü şey geliyor

Mert : ben Eylül'ü seneler önce, Meralle çıkmaya başladığım zamanlar tanıdım...

Sonraki bir bölüm boyunca gerçekler açığa çıkıyor 🙊 yarın görüşürüz 🙈❤️

Zoraki AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin