113.Bölüm - Suçlama

268 30 16
                                    

Serkan : geç bakalım dalganı... ben sadece bazı olaylara açıklama getiriyordum hepsi bu. Ayrıca arada başka konuşulacak mesele kalmadığına göre artık uzun bir süre susabilirim.

Eylül: hayır, sus diye söylemedim... sadece hoşuma gitti. Yani benimle hiç bu kadar şey paylaşmamıştın. Normalde sır kübü gibisin, ne düşündüğünü, aklından neler geçtiğini anlamak nerdeyse imkansız oluyor.

Serkan: belki de artık bundan kurtulmak istiyorumdur, en azından senin yanındayken.

Eylül ciddi bir şekilde baktı Serkan'a... Serkan sanki daha fazlasını söylemek istiyor ama kararsız kalmış gibiydi..

Serkan: bir şeyler söyleyecektim ama beni yine duygusallıkla suçlayacaksın diye konuşmuyorum...

Eylül: senin için yapılacak en büyük suçlama bu olsun Serkancım...

Serkan : eh doğru, ona gelene kadar neler var değil mi?

Eylül: ne varmış?

Serkan hafifçe güldü...

Serkan: sadece şunu söyleyecektim... Bunca zaman insanlarla fazla diyalog içine girmedim. Hele ailemle hiç. En çok hatta belki de tek konuştuğum insan Cemre ve Barış'tı. Yine de daha çok onlar konuşur ben dinlerdim...

Serkan biraz duraksadı. Onlardan bahsetmek biraz moralini bozmuş olacaktı ki suratını astı. Eylül de bir şey demeyip onu bekledi, Serkan da çok geçmeden kendini toparlayıp devam etti...

Serkan: ama yine de en çok konuştuğumu duyanlar onlardı. En yakınlarım onlar bile olsa çoğu zaman gerçek düşüncelerimi onlardan saklardım. Yalan söylemezdim, asla yapmam ama biraz kısaltırdım. Ya da eleyerek biraz süzgeçten geçirerek söylerdim. Özellikle onlarla yaşadığım olaylardan sonra insanlarla bu kadarını bile yapmaktan hep çekindim. Güvenim kırılmıştı bir kere...

Eylül bir kere araya girmek istediğinde Serkan iki parmağını onun dudaklarına bastırıp susturdu...

Serkan : şimdi hayatımda güvenimi kazanan biri var, hem de fazlasıyla, herkesten fazla... senin yanında sanki kendi kendime konuşurmuşçasına rahatım çünkü hiçbir şekilde bunu kötüye kullanmayacağından eminim. O yüzden içime kapanmayı bırakıp konuşmayı tercih ediyorum... tamamen açık bir şekilde...

Eylül sıkıca sarıldı ona...

Eylül: senin için savaşmakta haklıydım Serkan... sen başından beri benim için en doğru insandın...

Serkan: bu konu tartışmalı...

Eylül hala sarılmaya devam ederken gözlerini devirdi...

Serkan: hiç gözlerini devirme...

Eylül: nerden biliyorsun?

Serkan: bilirim... seni birazcık tanıyorum

Eylül: beni birazcıktan fazla tanıyorsun aslında. Belki herkesten çok. Üstelik bir çok açıdan...

Serkan : o kadarı da olsun ama, değil mi?

Gece geç bir saatte Eylül'ün telefonu ısrarlı bir şekilde çalmaya başlamıştı. Eylül uykusundan uyanarak telaşlı bir şekilde telefonu açtı. Arayan annesiydi, ona ya da babasına bir şey mi olmuştu acaba?

Mesude : kızım... kızım sabahı bekleyemedim. Çok kötü bir şey oldu kızım... baban...

Telefon ellerinden kayıp gitmişti. Babasına ne olmuştu... kaza mıydı, ölüm müydü? Onun konuşamayacağını anlayınca konuşmak için telefonu Serkan aldı...

Serkan : buyrun? Ne oldu bu saatte?

Mesude : sen.. Serkan, Eylül neden konuşmuyor?

Serkan: o biraz şoka girdi, ne söylediniz ona?

Mesude : Ahmet...

Serkan: ee ne olmuş?

Mesude : nasıl bu kadar sakin olabiliyorsun?! Hapse atacaklar kocamı...

Serkan: neden? Ne yapmış ki?

Mesude : vergi kaçakçılığından! Ama benim kocam asla öyle bir şey yapmaz. Asla! O bu konuda çok dikkatlidir, asla kaçırmaz zaten yeterince kazanıyor, niye böyle bir şey yapsın ki?

Serkan: anlaşıldı şimdi... o yapmadı zaten. Ama göz yumdu diyelim...

Mesude : ben... ben anlamıyorum. Sen bir şey mi biliyorsun bu konu hakkında?

Serkan : ben yabancıyım, ayyaşın tekiyim unuttunuz mu? Ben ne bilebilirim ki?

Mesude : Serkan... bak eğer bir şey biliyorsan... kocam içerde, gecenin bu saatte evimizi basıp yaka paça götürdüler kocamı, giyinmesine bile fırsat vermeden...

Serkan : polisler zaten geleceklerini önceden arayıp haber vermiyorlar genelde...

Mesude : sen komik olduğunu falan mı sanıyorsun?

Serkan : hayır, can sıkıcı bir konuşmayla uykumu böldüğünüz için bir de üstüne sizi güldürmek gibi bir niyetim olamazdı...

Mesude : Eylül'ü ver bana

Serkan istemeyerek telefonu Eylül'e uzattı... bütün geceleri mahvolmuştu işte. Uyuyamayacakları yetmeyecekmiş gibi Eylül bütün gün o adam için üzülüp ağlayacaktı. Boşu boşuna...

Eylül ise endişeliydi, ne olmuş olabilirdi ki? Serkan konuşurken gayet rahattı, sevmese bile eğer gerçekten kötü bir şey olsa babası için endişelenir diye düşündü ve rahatlamaya çalıştı..

Selam, nasıl gidiyor? Sanırım okullar başlamak üzere. Benimkine bir süre daha var, bu yüzden daha rahatım. Ama Ekimden sonra ne kadar burda olabilirim hiç bilmiyorum 🤷‍♀️ sanırım bunu zaman gösterecek 🤯

Zoraki AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin