125.Bölüm - Sarhoş

338 21 13
                                    

Eylül tüm gün odasında kaldı, hiç çıkmadı. Serkan da odaya gelmemiş, onu rahatsız etmemişti. Roller tersine dönmüştü sanki, üzülenin Eylül olması lazımken şimdi üzülen Serkan, hiçbir şey olmamış gibi davranan Eylül'dü. Serkan buna hiç anlam veremese de şokta olduğunu, bir süre sonra onun da üzüleceğini düşünüp Eylül'e zaman vermek istemişti.

Ama en yakın arkadaşının ölümüne bile üzülmeyen Serkan, daha hiç görmediği, hiçbir anısının olmadığı bir varlığı kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyordu, üstelik bu ölümde kendisinin hiçbir suçunun olmadığını bile bile...

Gece artık Serkan dayanamamış Eylül'ün yanına gelmişti, Eylül'ün uyuduğunu görünce o da yavaşça onun yanına geçip uyumaya çalıştı. Bir süre sonra uyudu da.. ama aslında Eylül uyumuyordu. Serkan'ın kısık horlamasını duyar duymaz yataktan kalkıp mutfağa geçmişti. Serkan'dan sakladığı ve hediye gelen bir şişe şarabı açtı, bardağa doldurup içmeye başladı. Bir kadeh ve bir kadeh daha...

Serkan evden gelen seslere uyanmış, Eylül'ün yokluğunu farkeder farketmez evin içinde onu aramaya başlamıştı. Yine de Eylül'ü bir şişe şarabın başında görmeyi beklemiyordu...

Serkan: Eylül, naapıyorsun?

Eylül: içiyorum... sen de ister misin?

Serkan: sence? Sen ne düşündüğümü biliyorsun

Eylül : Serkan... başka hiç hata olmayacak değil mi? Sen asla sarhoş olmayacaksın, asla kendini kaybetmeyecek ve bunu asla unutmayacaksın. Ve ben de bir daha asla anne olamıcam...

Serkan : evet... en azından babası ben olan bir çocuğa anne olmayacaksın...

Eylül: ne yani? Başka birinden çocuk sahibi olabilir miyim? Bunu mu demeye çalışıyorsun? Bu... bu ne demek şimdi?

Serkan: beni boşayıp başkasıyla evlenmek gayet kolay Eylül... istediğin herkesi elde edebilirsin ve onun çocuğuna anne olabilirsin.

Eylül: ben babası başka biri olan bir çocuk istiyor muyum sanki? Bu nasıl bir düşünce? Benim istediğim anne olmak değil ki!

Serkan: ne o zaman?

Eylül: seninle kocaman aile olmak. Sana benzeyen, bana benzeyen çocuklar... başkasından olan bir çocuk kimin umrunda?

Serkan: benden ne diye çocuğun olsun ki? Böyle bir şeyi neden isteyesin? Geleceğe keş ya da ayyaş bir katil mi getirmek istiyorsun? Bununla uğraşmak mı istiyorsun? Bir insan bunu neden ister ki? Böyle bir şey insanın en büyük korkusu olmalı, çocuk istemeyen sen olmalıydın... bundan kaçınacak kişi sen olmalısın, ben değil.

Eylül : Serkan, sen bunların hiçbiri değilsin. Bunu kaçıncı defa söylüyorum bilmiyorum ama sen gerçekten harika bir insansın. Birkaç sorununun olması seni kötü biri yapmaz ki sen bunların hepsini aştın. O çocuk senin gibi bir babası olacağı için çok şanslı olurdu, ama artık böyle bir ihtimal yok.

Serkan bir şey söylemeyince Eylül bir kadeh daha doldurup içmeye başladı...

Serkan: Eylül, bırak artık şu elindekini...

Eylül: ne o? Yoksa sen mi içeceksin?

Serkan: hayır.

Eylül: sen içmiyorsun diye ben de mi içemem?

Serkan: hayır tabii ki, içebilirsin ama bu şekilde olmaz. Bu kadar içmek sana yaramıyor.

Eylül: sana yarıyordu yani?

Serkan gözlerini devirdi...

Eylül: bak, artık engel yok, bebek yok... neden içmeyeyim? Neden?

Serkan, Eylül'ün elindeki bardağı hızlıca çekip elinden tutarak oturduğu yerden kaldırdı. Eylül ayakta bile duramıyordu. Serkan çektikçe o yalpalıyordu...

Eylül : bırak beni, dur...

Serkan: yürü Eylül yürü! Sinir etme beni

Eylül: sen her zaman sinirsin zaten! Benim sinirlerimi bozuyorsun...

Serkan: işte zaten bu yüzden benden çocuğun olmamalı... bir tane daha benden uğraşmak ister misin?

Eylül yere kapaklanıp düşünce kalkmaya bile uğraşmadı, orda kalıp ağlamaya başladı...

Serkan: sonunda normal bir tepki verdin...

Eylül : kahretsin! Serkan ben çok güzel bir hayal kurmuştum, çok güzeldi... gerçekten çok güzel baba olucaktın, emindim bundan... eskide kalmış kötü olan hiçbir huyunu almasına imkan yoktu, o Serkan'dan eser yok. Sen sevgi dolu bir insansın, o da öyle olacaktı. Neden böyle oldu?

Serkan da yere çöküp onun seviyesine geldi...

Serkan: üzgünüm Eylül... gerçekten üzgünüm. Böyle olmasını istemezdim

Eylül: istemez miydin?

Serkan: tabii ki istemezdim...bana inanmadığını biliyorum ama gerçekten istemezdim. Ona da sana da layık olmaya çalışacaktım ama olmadı... çok üzgünüm...

Herkesin burayı sorduğunu biliyorum. İlginize çok teşekkür ederim okurlarım, ama şuan öyle yoğunum ki burayı doldurmaya hiç vaktim olmadı 😢 iki hafta sonra taşınıyorum ve hala kalacak bir yerim yok. Kendime kalıcak yer ayarlamakla meşgul olduğum için çok gergin ve yoğunum. En kısa zamanda yeniden görüşmek üzere 👋

Zoraki AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin