51.Bölüm - Tedavi

409 31 19
                                    

Sabah kahvaltıdan sonra vakit kaybetmeden, hemen hastaneye gittiler. Doktor detaylı bir muayeneden sonra Serkan'ın hastaneye yatıp tedaviye başlanması gerektiğine karar vermişti...

Serkan : hastanede mi kalıcam? Olmaz... evden tedavi olursa olur, ama hastaneye kapanmam

Eylül : Serkan... vazgeçmek yok. Ne gerekiyorsa öyle olucak. Hastanede kalman gerekiyorsa kalıcaksın

Serkan : olmaz...

Eylül : yalnız kalmayacaksın ki... ben sürekli gelirim

Serkan : yine de olmaz

Eylül : neden peki?

Serkan : yeni dedikodulara hiç gerek yok. Kimsenin benim bağımlı olduğumu bilmesine gerek yok. Gizli saklı olsun, evden olayım tedavimi işte, burda kalmam gerekmez ki

Eylül : Serkan... sen bunları dert etme. Bir an önce, nasıl olması gerekiyorsa öyle olsun. Söylenecekler umrumda değil, tamam mı?

Serkan : hayır.. ben evden tedavi olmak istiyorum. Hastanede asla kalmam, son kararım bu

Doktor : peki.. sonuçta bu hastanın ruh haline bağlı bir olay, burada kalması onun istemediği bir şey ise tedavinin anlamı kalmaz... bu onu sadece daha fazla strese sokar

Eylül: peki evden tedavi olma şansı yok mu? Her türlü maddi imkanımız var, ne gerekiyorsa yapabiliriz

Doktor : şey.. yani bir yolu var tabii ki.. madem maddi durumunuz el veriyor, o zaman evde bir hasta bakıcı veya hemşire bulundurursanız, vereceğim talimatlarla bu iş uzaktan da halledilebilir. Tabii kontrollere sık sık gelip bunları hiç atlamamanız gerekiyor.

Serkan güldü...

Serkan : o iş kolay doktor bey... karım hemşire... daha önce de yaptı, yine yardımcı olur bana

Doktor : o zaman şanslısınız...

Serkan : hem de çok...

Doktor bu sefer Eylül'e döndü...

Doktor : yalnız baştan söylemem gerekir ki, tedaviyle birlikte hastanın ruh halinde sık sık dalgalanmalar olacaktır.

Eylül : nasıl yani?

Doktor : sinir krizleri gibi... hastanede olsa daha rahat takip ederdik ama evdeyken özellikle yalnızsanız sakinleştiricilerin dozunu daha fazla vermemiz daha uygun olur

Eylül : hayır... bunu yapmam

Doktor: bakın, bu kastettiğim sadece bağırma çağırma değil, basit bir sinirlilik hali değil...

Eylül : biliyorum, ama buna gerek yok... onu evde bütün gün uyutmayacağım

Doktor : ama bu tehlikeli..

Eylül : hiçbir şey olmaz. O bununla başa çıkabilir... çıkabiliriz

Doktor : ben baştan uyarmak isterim.. karar size ait

Eylül kafasını salladı...

Doktor : durumun farkında olmak ve tedaviyi kabul etmek, iyileşmenin yarısıdır. Bu çok büyük adım. Ancak bundan sonrası çok da kolay olmayacak. Kolay dersem kandırmış olurum

Serkan : sen nerden biliceksin ki? Sanki yaşadın da...

Eylül : Serkan...

Doktor : doğru.. yaşamadım ama bir çok hastanın halini gördüm... onları öyle gördükçe yaşamış kadar oldum. Bu süreçte en doğru olan kafanın dağıtılması... bağımlı olunan şeyden ne kadar uzaklaşılırsa o kadar kolaylaşır

Serkan : sen öyle san...

Eylül, doktordan gerekli ilaçları ve talimatları aldıktan sonra Serkan'la hastaneden çıkmıştı...

Eylül : dışarıda bir şeyler yesek mi?

Serkan : Eylül, başlama şimdiden... doktorun o kafa dağıtma hikayesine inanıyor musun sen? Kendi yaşamamış, nerden bilecek, uyduruyor bir tarafından

Eylül: ben acıktığım için söylemiştim ama neyse. Eve gidelim o zaman...

Serkan, Eylül'ün bozulduğunu farketti...

Serkan : of tamam... tamam, önce bir şeyler yiyelim, eve sonra gideriz

Eylül : ayrıca uydurma ya da değil, seni anlıyor ya da anlamıyor, şu kafa dağıtma olayını denesen ölür müsün? Başladın madem, doktorun dediği gibi yap şu işi...

Serkan: tamam... ama hiçbir işe yaramayacak

Eylül: ama hiç bir zararı da olmaz.

Serkan : evet... olmaz.

Dışarıda bir şeyler yiyip biraz dolaştıktan sonra eve dönmüşlerdi... Eylül televizyon izlerken Serkan ise mutfakta dolaşıp duruyordu...

Eylül : Serkan? Ne istedin? Ayşe'den yapmasını isteyeyim hemen, ya da hemen gidip alsın

Serkan : sen ne istediğimi biliyorsun

Eylül: evet ama onu yapamayacağımı biliyorsun. Zaten evde senin istediğin hiçbir şey yok. Bundan sonra olmayacak da...

Zoraki AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin