''Sinan. Sertan. Sizin aklınızda bir plan mı var?''
''Benim aklımda bir şey yok. Ama, ne bileyim... Kızlarından biriyle arkadaş ol, ya da bir adam tutup üzerlerine sal.'' dedi Sinan.
Bir an düşündüm. Evet, olabilirdi. Kızlardan birini seçecektim. Sahte bir sevgili tutacaktım. Olayların gerisi kendiliğinden gelecekti zaten.
''Ben buldum.'' dedim.
İkisi de bana meraklı gözlerle baktılar. Onlara planımı anlattım:
''Kızlardan birini kurban seçeceğiz. Sahte bir sevgili tutacağız. O sahte sevgili onun güvenini kazanacak. Her şey yolunda giderken de birden hayatı mahvolacak.''
''Nasıl olacak bu? Nasıl birden mahvolacak hayatı?''
''O şimdilik bende kalsın. Zamanı gelince öğreneceksiniz, daha erken.''
''Olmaz, söyleyeceksin.'' diye ısrar ediyordu Sinan.
''Hayır. Aklımda bir şeyler var ama kesin değil. Belki zamanla başka bir plan yaparım. O yüzden bunu düşünmem lazım. Ama sahte sevgili onunla bir an önce tanışmalı.''
''Kim olacak bu sahte sevgili?'' Hem sahte bir sevgili tutacak kadar çok paran var mı?'' diye sordu Sertan.
''Sen.'' dedim. ''Sen olacaksın. Hem şimdilik masrafsızsın. Zafer'in hayatına girip zengin olduğumda paranı fazlasıyla ödeyeceğim.''
''Olmaz.'' dedi Sertan.
''Olur, iyi düşün. Hem hayatında bir renklilik olacak, hem de istemediğin kadar para... Holdingden de sana hisse veririm, söz.''
''Sertan bir dakika kadar düşündükten sonra kabul etti.
''Peki, kız kim?'' diye sordu.
''Bilmem, sen karar ver.'' dedim.
O sırada Sinan lafa karışarak Sertan'ın doğru seçim olup olmadığını sordu. Gayet de doğru bir seçim olduğunu söyleyerek onun sesini kibarca kestim.
''Karar veremedin mi daha?'' diye Sertan'a sordum. Sertan ise düşünüyordu.
''Tamam, biraz heyecan katalım o zaman. Büyük kız olmasın. Emine olmasın yani. Küçüklerden biri olsun. Simge ya da Tuna.''
''Simge mi?'' diye haykırdı Sinan.''
''Neden, ne oldu ki?''
''Bulaşma ona, çok fenadır o.''
Sinan'ı takmayarak çantamdaki cüzdanımdan bir lira çıkardım. ''Yazı gelirse Simge, tura gelirse Tuna.'' diyerek Hazar Ailesinin kaderini değiştirecek olan madeni parayı havaya attım. Para yere düştüğünde üç çift göz paranın üzerindeydi. Parayı elime aldım ve Sertan'a döndüm:
''Tura...''
YOU ARE READING
BÜYÜK SIRLAR
Teen Fiction"Sana söz veriyorum; beni tekrar içten bir şekilde gülümserken göreceksin." "Gerçekten mi?" Onun gözlerinin içine baktım. O da benimkilere bakıyor, bir cevap arıyordu. Yıllardır benim yüzümden çekmediği çile kalmamıştı. Doğruluğundan benim bile emin...