BÜYÜK SIRLAR

-34-

Tuğçe'nin gözünden...

Bir yandan başta Tuna olmak üzere diğer çocukların ne suçu olduğunu düşünüyor, vicdan azabı duyuyordum. Ama, buna mecburdum. Zafer, çocuklarıyla sınanırsa daha dayanılmaz acılara sürüklenecekti. 

İntikam da bir yere kadardı; biraz da zenginliğimin sefasını sürmeliydim. Defne Hazar'dım ben. Bunun tadını çıkarmalıydım.

Ailenin yalnızca yemek masasında bir araya geldiğini bildiğimden o fırsatı kaçırmadım. Akşam yemeğimizi yerken, Simge'yi,  Emine'yi ve Çağan'ı oldukça öfkelendirecek bir şeyler düşünüyordum. Öncelikle, evin dekorasyonuyla ilgili Zaferle konuşacaktım.

''Zafer?''

''Efendim canım?''

''Şu duvarlar... Beni boğuyor.''

Emine bir kahkaha patlattı, Zefer onu bakışlarıyla ikaz edince sustu. Ben de konuşmaya devam ettim.

''Rengini değiştirelim mi duvarların? Daha açık bir renk olsun? Ama boya yapmayalım, duvar kağıdıyla kaplatalım. Şimdi böyle büyük ve güzel evlerde hep duvar kağıdı var. Ben de istiyorum.''

''Tabii canım, en kısa zamanda hallederiz.'' dedi Zafer. O sırada da Emine'nin, babasına ne kadar kötü baktığını fark etmiştim.

''Duvarlar gayet iyi. Hayatında böyle bir evi görebildiğin için önce şükret, sonra dekorasyonunu düşün. Kimsin ki sen? Sen kim, koskoca bir köşkü dekore etmek kim? Herkes yerini bilecek.''

Emine'nin bu sözleri beni hem öfkelendirmiş, hem de bu sözler ağrıma gitmişti.

''Ben bu evin hanımıyım. Söz sahibi olduğumu düşünüyorum.''

Bu kez Simge, Emine'ye fırsat vermeden lafa atıldı.

''Sen misin bu evin hanımı? Birkaç haftadır bizim soyadımızı taşıyorsun diye bizden biri olduğunu mu zannettin? Sen asla bizden biri değilsin, olamayacaksın da.''

Zafer'in de sabrı taşmıştı.

''Yeter! Bu ev benim evim. Defne de benim karım olduğuna göre bu evin hanımı o. Siz zaten evlenip gideceksiniz bir gün, ama Defne kalacak.''

''Ne evliliği be? Ben evlenmem.'' dedi Simge.

''Zaten evliliğe fazlasıyla meraklı olanlar var bu evde.'' diyerek Tuna'yı ima etti Zafer. Çağan, Zafer'in Tuna'ya bakışını yakalamış olacak ki olup bitenleri anlamaya çalıştı. Zafer'e sordu. Zafer her şeyi Çağan'a anlatınca Çağan şok olmuştu, küplere bindi. Tuna'nın saçına yapıştı, onu bağırtana kadar saçını çekti. Tuna, Çağan'ın eline vurduğunda Zafer'in müdahale etmesiyle kavga büyümedi. Ancak, Çağan öfkeliydi. Tuna'ya döndü.

''Senin suçun yok aslında. Sen, kızı yaşındaki bir kadınla evlenen bir adamın kızısın. O kadının kendisiyle parası için birlikte olduğunu bilmeyen, o kadın için 25 senelik karısını aldatan bir adamın kızısın. Senin de bunlardan etkilenip kendine sevgili yapman gayet normal.''

Çağan'ın bu sözleri karşısında Zafer, deliye dönmştü. Ayağa kalktı, yumruğunu hızlıca masaya vurdu.

''Sen... Sen ne dediğinin farkında mısın?''

''Farkındayım.''

Bunun üzerine Zafer, Çağan'a hızlıca tokat attı. Bunu hiçkimse beklemiyordu, herkes çok şaşırmıştı. Çağan koşarak odasına çıktı. O an anlamıştım ki bundan sonra her şey çok farklı olacaktı.