LOHP-5.KİTAP

Gerçek ve Sahte Altın Yaprak Kralı (3)

Altınyaprak Kralı'nın çılgına dönmesi hiç de şaşırtıcı değildi.

Yeşil Yaprak Kralı'nın ona söylediği sözler, sanki biri onu baştan ayağa okşamış gibi hissetmesine neden oldu; hatta iç çamaşırının rengi bile artık bir sır değildi.

Daha önce hiç tanışmadığı birinin onun hakkında bu kadar çok şey bilmesi... Daha da kötüsü, diğer tarafın kim olduğunu bile bilmiyordu! Bu kafa karıştırıcı durumdan duyduğu yoğun korku onu inanılmaz derecede çılgına çevirmişti.

"Ben kimim? Ben Altın Yaprak Kralı'yım!" Zhang Xuan öfkeyle kollarını sıvadı ve bağırdı. "Sadece şu anlamsız mücadeleyi bırak ve dürüst ol. Neden beni taklit ediyorsun?"

"Seni taklit mi ediyorum? Lanet olsun sana!" Altınyaprak Kralı'nın nefesi hızlandı.

"Greenleaf King, gördüğün gibi benim versiyonum onunkinden çok daha ayrıntılı."

Altın Yaprak Kralı'na aldırmadan, Zhang Xuan dikkatini Yeşil Yaprak Kralı'na çevirdi ve sert bir şekilde şöyle dedi: "Ancak, bu konuyu sürdürmenin bir anlamı yok. Bu şekilde, bu usta öğretmenler topluluğunun önünde sadece gülünç duruma düşeceğiz! O zaman neden bunu bu şekilde yapmıyoruz? Hala sizin öğrenmeniz için uygun olmayan bazı işlerim var, bu yüzden önce onları özel olarak sorgulamayı bitirmeme izin verin. Bana karşı hala bazı çekinceleriniz varsa, hiç kimsenin kaçamaması için alanı tamamen mühürleyebilirsiniz. Bu görev bana üstlerim tarafından emanet edildi ve ırkımızın büyük bir sırrını ilgilendiriyor. Maliyeti ne olursa olsun başarılmalı!"

Zhang Xuan'ın asıl amacı diğerlerini Altın Yaprak Kralı olduğuna ikna etmek değildi.

Bunu yapmak imkânsızdı. Sonuçta, gerçek Altınyaprak Kralı onun karşısında duruyordu.

Onun amacı zaman kazanmaktı. Onları, usta öğretmenlerle baş başa vakit geçirebilecek kadar şaşırtabildiği sürece, bu yeterli olacaktı.

"Onları özel olarak sorgulamak mı istiyorsun?" Yeşil Yaprak Kralı kaşlarını çattı.

"Rahat olun, dışarıda çok sayıda insan var. Kaçmalarının hiçbir yolu yok. Sorgulamam bittikten sonra, gerçek kimliğimi kanıtlamak için bir kez daha sizinle ifadeleri eşleştirmek üzere dışarı çıkacağım!" Zhang Xuan elini rahat bir şekilde salladı.

"Onlara ne hakkında soru sormak istiyorsun? Neden burada kalıp dinleyemiyoruz?" diye sordu Greenleaf Kralı şüpheyle.

"Dediğim gibi, bu ırkımızın büyük bir sırrını ilgilendiriyor! Mührü önceden aşmak için ağır bir bedel ödemem, taşıdığım büyük sorumluluktan kaynaklanıyor. Görevde bir şeyler ters giderse ve büyük planımızı etkilerse hiçbiriniz sorumluluğu üstlenemeyeceksiniz!" dedi Zhang Xuan gözlerinde keskin bir parıltıyla.

"Onun saçmalıklarına kulak asmayın! O sadece konuyu değiştiriyor..." diye savundu Altınyaprak Kralı.

Ancak, sözlerini bitiremeden Zhang Xuan arkasını döndü ve Altınyaprak Kralı'na soğuk bir şekilde baktı, sanki önündeki aptalı parçalara ayırmak ister gibi. "Konuyu mu değiştiriyorsun? Nasıl cüret edersin! Uzun yıllardır, o lanet Kong shi bizi kovduktan sonra kabile üyelerimiz acı çekti. Bir kez daha ayağa kalkma fırsatı bulmamız kolay olmadı ve sen... Sana şunu sormama izin ver! Bir şey olursa, senin gibi sıradan bir Kral'ın sonuçlarına katlanabileceğini mi düşünüyorsun?"

Zhang Xuan'ın bakışlarının yarattığı yoğun baskı altında, Altın Yaprak Kralı kekeledi, "II..."

O zamanlar, Öteki Dünya Şeytani Kabileleri Kong Shi tarafından ana kıtadan kovulduktan sonra, güneşsiz ve uğursuz öteki dünya savaş alanına zorla sokulmuşlardı. Uzun yıllar boyunca, kabile üyeleri ana kıtaya dönmeyi nihai hedefleri olarak görmüşlerdi. Eğer bu meseleyi gerçekten mahvederse, on bin kez ölse bile günahlarının bedelini ödeyemezdi!