LOHP-5.KİTAP

Beni Kim Çağırdı?

İkilinin konuşmaları sırasında diğer Öteki Dünya Şeytanları Lu Feng ve diğerlerini alt edip, onlarla birlikte hareket etmeye zorladılar.

En başından beri, aynı anda çok sayıda Öteki Dünya Şeytanı'na karşı verdikleri uzun savaştan dolayı tükenmişlerdi, bu yüzden çok fazla mücadele edemediler. Aslında, mührü aşmak için haraç olarak hizmet etmeleri gerekmeseydi, çoktan öldürülmüş olurlardı.

Öteki Dünya Şeytanları tarafından saldırıya uğradıklarında, Zhang Xuan hiçbir şey söylemedi veya onlara bir bakış bile atmadı.

Tong Yue, kendisinin Altın Yaprak Kralı olduğunu düşündüğünden, diğer taraf usta öğretmenlerden hiçbirini öldürmeye cesaret edemezdi ve onlar hayatta olduğu sürece onları kurtarma şansı olacaktı.

Zhang Xuan ilerlemeye devam etti ve ufukta devasa binalarla dolu geniş bir alan gördü.

Birkaç li boyunca uzanan sayısız bina, karanlığın ortasında gizlice gizlenmiş bir dağın önünde inşa edilmişti. Bu binaların etrafında soğuk ve uğursuz bir atmosfer dolaşıyordu ve insanın içinde rahatsız edici bir his bırakıyordu.

Çok mu büyük? Zhang Xuan'ın kaşları havaya kalktı.

Yeraltı Galerisi, Usta Öğretmen Kıtası'nı öteki dünyadaki savaş alanına bağlayan geçitti. Normal şartlar altında, bölgede çok fazla Öteki Dünya Şeytanı gizlenmemeliydi. Yine de, binalar inanılmaz derecede büyük bir alana yayılmıştı ve aynı anda birkaç yüz bin kişiyi barındırabilirdi. Büyük bir Öteki Dünya Şeytanları ordusunun mührü çoktan ihlal etmiş olması ve şu anda bölgede konuşlanmış olması mümkün müydü?

Eğer durum böyleyse Hongyuan İmparatorluğu gerçekten de büyük bir tehlike altındaydı.

Tier-1 İmparatorluğu'nun iki yüz Öteki Dünya Şeytanı'na karşı kendini koruması zaten zor olurdu. Birkaç yüz bini aynı anda ortaya çıksa, muhtemelen Qingyuan Verilmiş İmparatorluğu bile özünden sarsılırdı.

Tong Yue'nin arkasından gelen Zhang Xuan, binaların içlerine bakmak için gizlice İçgörü Gözü'nü etkinleştirdi.

Neyse ki içeride hiçbir yaşam izi yoktu.

"Majesteleri, burası son iki ayda inşa ettiğimiz üs ve on binlerce insanı hiçbir sorun yaşamadan rahatça barındırabilecek kadar büyük! Büyük ordumuz geldiğinde konaklama konusunda hiçbir sorun olmayacak!" diye açıkladı Tong Yue dalkavuk bir gülümsemeyle.

"Un." Zhang Xuan, İçgörü Gözü'nü devre dışı bırakarak, içten içe rahat bir nefes alırken Tong Yue'ye doğru başını salladı.

Yani, binalar onlar tarafından önceden hazırlanmıştı. Bir anlığına, çoktan Öteki Dünya Şeytanlarıyla dolu olduklarını düşünmüştü.

Görünüşe bakılırsa, foka bir şey olmuş gibi görünüyordu. Ancak, serbestçe girip çıkabilecekleri seviyeye ulaşmamıştı.

Tong Yue'nin sözlerinden iki şey çıkarabildi.

İlk olarak, Greenleaf King adamının gelmesi için usta öğretmenler haraç olarak sunulmalıydı. Görünüşe göre, onun geçişi için gereklilik diğerlerinden önemli ölçüde daha sertti.

İkinci olarak, birlikte olduğu grup muhtemelen keşif ekibiydi. Ana görevleri, ana ordunun gelişine hazırlanmak, örneğin bir üs inşa etmek ve mührü baltalamanın yollarını bulmak gibi görünüyordu. Başarılı olduklarında, Öteki Dünya Şeytanları'nın büyük ordusunun gelmesi uzun sürmeyecekti.

Eğer durum böyle olsaydı Hongyuan İmparatorluğu büyük bir sıkıntıya girerdi.

Zhang Xuan, aklında bu düşüncelerle Tong Yue'nin arkasından giderek binaların arasından aşağı indi.