LOHP-5.KİTAP

Sen, Bir dakikalığına dışarı çık!

Kızıl Alev Aslanı mağaradan dışarıya fırladı ve doğrudan hava ruhu canavarlarının konuşulduğu vadiye doğru uçtu. Hedefine varması fazla uzun sürmedi.

Kızıl Alev Aslanı kaşlarını çattı. "Neden burada bir Hayali Oluşum var?"

Karşısında tüm vadiyi kaplayan devasa bir oluşum oluşumu. Zaman zaman hücrelerin ruh canavarlarının böğürmeleri duyulabiliyordu. Vadinin girişinde, daha önce bu adama bu vadiye kadar olan iki Kara Ruh Panteri günlük tutmak ve çevreyi temkinli bir şekilde izliyordu.

Kızıl Alev Aslanı iki pantere doğru uçtu ve bunlara soğuk soğuk baktı. "Kara Ruh Panterleri, neler oluyor?"

"Kızıl Alevli Aslan Kral..."

Diğer tarafı gören Kara Ruh Panterleri şok içinde sıçradılar. Aceleyle açıkladılar, "Şöyle... Zhang shi denen adam yetenekli bir formasyon ustası ve biz burada varır varmaz hemen bir formasyon kurdu ve biz daha ne olduğunu anlayamadan, o... Ortadan kayboldu! Onu çalıştırdı ama onu hiçbir yerde bulamadık!"

"Siz aptallar!" Kızıl Alev Aslanı onlara dik baktı.

Burada bir oluşumun kurulmasından karşı tarafın bir amaç gütmediği açıktı ve bu iki adam aslında onu durdurmaya çalışmamışlardı... Nasıl bu kadar gerizekalı olabildiler?

Ancak Hayali Oluşumlar auraları izole olmadığından, Kızıl Alev Aslanı İçindeki ruh canavarlarının hala hayatta olduğunu ve tekmelendiğini açıkça hissedebiliyordu.

Eğer karşı tarafın hava ruhu canavarlarıyla uğraşmayı başarıyorsa bu oluşumu kurmanın ardındaki sebep biliniyordu?

Kızıl Alev Aslanı durumunu anlamlandırmak için beynii zorlarken, uzaktaki Hayali Oluşumun kendisinden dağıldı ve genç bir adam vadiden uçtu.

Bu, daha önce tanıştığı genç adamdı, Okul Müdürü Mo'nun öğrencisi.

O anda Zhang Xuan'ın yüzü biraz solgundu ve yorgunluktan dolayı sersemlemiş hissediyordu.

Onun kazandığına sahip biri için bile, son iki saatini havadaki ruh canavarlarını evcilleştirmekle yetindikten sonra hayatta kalan bitkin durumdaydı.

Ancak görevinin başarılı olması bir şanstı. Tüm hava ruhu yaratıklarının kendisini efendileri olarak kabul etmeyi sağlamayı başarmıştı.

Elbette ona boyun eğmeyi inatla reddeden birkaç kalın kafalı da vardı. Zhang Xuan'ın büyümeleri harcayacak zamanı yoktu, bu yüzden onları tek yumrukla öldürdü.

Zhang Xuan'ın vadiden çıkan gören Kızıl Alev Aslanı öfkeyle kükredi, "Oğlum, ne yapıyordun?"

"Fazla bir şey değil. Bizans Delikanlısı ve Ding Ding, bu adamla ilgilenmeme yardım edin. Bir dakika dinlenmem lazım..."

Zhang Xuan Kızıl Alevli Aslan'ı gördüğüne pek şaşırmış gibi görünmüyordu. Kayıtsız bir şekilde 6. derece bir hap çıkardı ve Bizans Helios Canavarı ve Altın Köken Kazanı'nı serbest bırakmak için bileğini hareket ettirirken onu yuttu.

Oynanabilecek bir Aziz 1-dan zirvesi aziz canavarının olduğunu gören Altın Köken Kazanı heyecanla tezahürat yaptı ve ileri atıldı.

Peng!

Kızıl Alev Aslanı duruma tepki veremeden çoktan dağın yüzüne çarpmıştı ve ağzından büyük ağız dolusu kan dökülmüştü.

Bir sonraki anda, daha nefes bile alamadan, Bizans Helios Canavarı'nın devasa yumruğu çoktan gözlerinin önünde belirmişti.

Peng peng peng peng!

Bir aziz canavarı ve bir Aziz seviye eser, birbirleriyle işbirliği yapan iki uzman, Kızıl Alev Aslan'ın buna dayanabilmesinin hiçbir yolu yoktu. Göz açıp kapayıncaya kadar yüzü zaten morluklar ve kanla şekil değiştirmişti. Kaçmaya çalıştı ama bacağı hareket edemiyordu; çığlık atmaya çalıştı ama sesi çıkmıyordu.