LOHP-5.KİTAP

Zhang Xuan'ın Hüneri

"Zhang shi..."

Zhang Xuan'ı memleketi Hu Yaoyao ve diğerlerinin gözleri anında parladı. Birleşmek için hemen savaştan çekilmeye çalıştılar, ancak rakipler soğuk bir şekilde hırpalandı. "Sırf'ın istediği için bu savaşı durdurabileceğini mi sanıyorsun?"

Hu hu!

Rakip elindeki kılıcı savurdu ve güçlü bir güç hemen Hu Yaoyao ve diğerlerinin koştuğu ve onlara karşı karşıya geçmekten başka seçeneği bırakmadı.

Ancak karşı saldırılar biraz gecikmeli ve rakip saldırılar, kollarında derin bir kesiklerin oluşmasına neden oldu.

Ne kadar hızlı bir kılıç ustalığı! Zhang Xuan'ın kaşları ortaya çıkıyor.

Rakibin kılıç ustalığı olağanüstü derecede derin değildi, ancak hızı, kesinliği ve Kılıç Niyetini anlamadaki olağanüstü ustalığıyla basitliğini uyarıyor. Hu Yaoyao ve diğerlerinin işbirliği çalışmalarına rağmen gücüne karşı koyamadılar ve bir kez daha savaşa geri çekildiler.

Rakibin Hu Yaoyao ve diğerlerine acımasızca saldırdığını ve onlara kaçma fırsatını bırakmadığını gören Zhang Xuan kaşlarını çattı. "Oradaki arkadaş, hepimizin usta öğretmeniz, bu nedenle doğal olarak konuşarak sorunları çözebiliriz. Ölüm kalım düellosuna başvurmaya gerek yok!"

"Düellonun durmasını mı başarırsınız? Elbette, eğer onları kurtarabileceğinizi denemekte özgürsünüz. Aksi takdirde korkarım hiçbiriniz buradan zarar görmeden çıkamayacaksınız!" Chrysalis diyarının ilerlemesindeki gelişimci Hu Yaoyao ile dövüşüyor ve diğerlerini sırıtarak alay ediyorlardı.

Rakibin sesinin son derece genç beklentisi ve bu da Zhang Xuan'ın bakışlarını yüz hatlarına dikkat çekti. Sıradaki bir şekilde, rakibinin Hu Yaoyao ve diğerlerinden daha genç, muhtemelen yirmili yaşlarının başında olduğunu fark etti.

Bu kadar genç yaşta Chrysalis diyarının başarıya ulaşması ve aynı anda Hu Yaoyao ile diğerlerini alt etmek için rakibin yeteneğinin gerçekten gelişmesiydi!

Bakışlarını Yarı Aziz alemindeki gelişimciye çeviren Zhang Xuan, diğer tarafında da henüz yirmili yaşlarının ortasında olduğunu fark etti.

"Madem öyle, affedin beni!"

Rakibin durmaya niyeti olmadığına göre savaşın devam etmesine izin verilirse Hu Yaoyao ve diğerleri sonunda ağır yaralanacaklardı. Böylece Zhang Xuan da hiç sorgulamadan savaşa katıldı.

"Eterik Adımlar diyarı mı?"

Zhang Xuan'ın gelişimini hisseden, kenarda duran Yarı Aziz'in dudaklarında küçümseyici bir alay belirdi, bildirimlere göre Zhang Xuan'ın kendini aptal yerine koyacağını tahmin ediyordu.

Dört Chrysalis aleminin zirve gelişimcisi bile yoldaşımla eşleşemez. Senin gibi bir Ethereal Treading'in ilk aşaması ne yapabilir? Sen sadece ölüm davetiyelerini çıkarıyorsun!

"Düşünüyordum da, bu kadar çok konuşmak için ne kadar heybetli olmalısın? Ama görünen o ki sadece Ethereal Treading alemindesin. Madem durum bu, ilk önce seni yere yıkacağım!"

Savaşan genç adam da Zhang Xuan'ın zayıf gelişimini fark etti ve aynı küçümseyici alaycı ifade onun yüzünde de yüzeye çıktı. Hu Yaoyao ve diğerlerini güçlü bir darbeyle geri püskürttükten sonra doğrudan Zhang Xuan'a doğru bir bıçakla koştu.

Kılıç gelmeden önce bile yaydığı güçlü aura kişinin vücudunun derinliklerine nüfuz etmiş ve kişinin kontrolsüz bir şekilde titremesine neden olmuştu.

Bu genç adam Chrysalis diyarının zirvesinde olabilirdi ama kılıcının gücü bazı Yarı Aziz uzmanlarını bile geride bırakıyordu.

Hu Yaoyao ve diğerlerinin onu dörde bir savaşta bile yenememeleri şaşılacak bir şey değildi.