Neo bütün hakemleri uzaklaştırmıştı. Her yer bembeyaz parlıyordu. Neo etrafı çok dikkatli bir şekilde inceliyordu. Havada yüzlerce beyaz alev topu vardı. Yavaşça havada süzülüyorlardı. Neo birden bir ses duydu. Nerden geldiğini anlayamadı çünkü belirli bir yönden gelmiyordu. Beyninin içinde yankılanıyordu.
-GENKAI: OVERLIMIT RANGER!! Daha değil Neo. ULTIMATE PANDEMICS: FLARE BURST!
Birden havadaki bütün beyaz alev topları patladı. Neo kendini korumak için etrafına bir sürü iten küre oluşturdu. Patlamanın etkisini azaltmayı planlıyordu. Fakat patlama o kadar şiddetliydi ki bütün gücüyle kendisini korumasına rağmen tüm vücudundan parçalar fırlayıp yok olmuştu. Neo hızla kan kaybediyordu. Fakat yine de kendisi hakkında Hüso kadar endişelenmiyordu. Patlamadan sonra beyaz alevler hala havadaydı. Sonra arenanın paramparça olmuş bir zemininde birleşip bir insan silüeti oluşturdular. Oluşan kişi Hüso'ydu. Gözleri ve saçları bembeyazdı. Çok fazla parlıyorlardı. Bütün uzuvlarından yukarı doğru beyaz alevler dalgalanıyordu. Suratı da sakin bakıyordu. Neo, Hüso'yu etkisiz hale getirmek için etrafında çok güçlü küreler oluşturarak onu ezmeye çalıştı. Fakat Hüso hızla beyaz alevlere donüşüp Neo'nun içine girmişti. Neo havaya bakıp çığlık attı. Bir gözü yuvasından çıkıp havaya fırladı ve patladı. Neo'nun ağzından ve burnundan beyaz alevler çıkıyordu. Hüso, Neo'nun boş göz yuvasından çıktı. Neo hala dayanabiliyordu. Hüso tekrardan insana dönüşüp Neo'yu yumruklamaya başladı. Neo paramparça olmaya başlamıştı. Oluşturduğu küreler ile Hüso ve etraftaki keskin yer parçalarını kontrol edip Hüso'yu etkisiz hale getirmeye çalışıyordu.
-Beni durduramayacaksın, Neo! Dediğim gibi ağzını burnunu dağıtacağım!
-Hüso, yeter artık! Kendine ne kadar zarar verdiğinin farkında değilsin, gerizekalı!!
-Umrumda değil!
Neo, Hüso'nun kalbini delen mızrağın hala sağlam olduğunu gördü. Onu kontrol ederek Hüso'yu durdurmayı denedi. Hüso bir anda Neo'nun arkasına geçti. Fakat önünde de yeşil alevlerden kendi silüetini bırakmıştı. Mızrak yeşil alevlerle kaplanıp Neo'ya saplandı. Neo neredeyse tamamen iyileşmişti sadece ufak yaralar kalmıştı ve çıkan gözü hala yoktu. Neo korkuyla kendisine baktı.
-Hüso, gerizekalı! Ne kadar tai harcadığının farkında mısın?! Senin iyileştirmede hiçbir işe yaramaman lazım!! Beni bu kadar iyileştirmek için çok fazla güç harcamış olman lazım! Aynı zamanda beyaz tai kullanıyorsun. Bu şeyi o kadar uzun süre ve fazla kullanabilecek seviyede değilsin!!
-Kes sesini!
-Bu modda daha fazla zaman harcamamalısın!!
Hüso, Neo'nun arkasındaydı. Beyazdan yeşil çıkınca alevlerinin rengi biraz koyulaşmıştı. Hüso sonradan Neo'nun sırtına bir tekme attı. Tekme atınca kendini geri fırlattı. Fırlatırken turuncu alevli bir silüetini bıraktı. Turuncu (normal: yakıt = odun vb.) alevli silüet Neo'ya yumruklar attıkça yayıldığı için şekli bozulmuştu. Neo'nun kıyafetlerini tutuşturup sönmüştü. Hüso'da kalan alevler mor renkliydi. Yeşil alevlerinin hepsini bırakmak için aslında sarı ve mavi alevlerinin yarısını bırakmıştı. Sonra turuncu alevleri bırakmak için de kızıl ve sarı alevlerinin yarısını bırakmıştı. Bu yüzden tüm sarı alevleri tükenmişti. Geri kalan tüm mavi alevlerinin yarısı ve tüm kızıl alevlerinin yarısı ayrılmayıp onda mor alevler bırakmıştı. Mor alevleri de tutmak Hüso için zordu. Bu yüzden hemen yeni bir teknik düşünüp oluşturdu. Bu tekniğin Pandemonium Ateşleyicisi ve Pandemonium Tutuşturucusu gibi yardımcı büyüye sahip olmadığı için kısa sürede bozulacağını biliyordu. Fakat Neo'yu bu teknikle bitirecekti. Hayal etti, tasarladı, hesapladı ve tekniği kullanmaya başladı. Tüm taisini çok başarılı bir şekilde ikiye böldü. Sol elini mavi alevleriyle kapladı ve Mavi Kaos Dizilimine soktu. Sağ elini de kızıl alevlerle kapladı ve Kızıl Kaos dizilimine soktu. Kollarını iki yana açtı. Sağ elinin önünde yarı saydam kızıl bir küp oluşturdu. Sol elinin önünde de yarı saydam mavi bir küp oluşturdu. Küpleri ileri fırlattı. Ayrıtları katı alevden olduğu için şekilleri bozulmuyordu. Hüso ilk defa mavi alevi dondurabilmişti fakat bunu uzun süre tutamayacaktı ve katı alev hızla eski haline dönmeye çalışıp yok olacaktı. Çünkü mavi alevin kendisi yani plazma hali aşırı derecede soğuktu. Katı olursa kim bilir ne kadar soğuk olacaktı. Hüso bunu çeyrek saniye bile tutamayacağını bildiği için mavi küpün ayrıtlarını tekrardan plazma hale döndürdü. Biraz daha çaba harcayıp mavi küpün bütünlüğünü kendi sağlayacaktı. Küpler yere düştü ve hızla devasa boyutlar aldılar. Eskiden beş santimetre küp hacimli küpler şimdi on beş santimetre küp hacimlilerdi. İki küp yerde sürünerek hızla Neo'yu aralarında sıkıştırdılar.
-Bu son tekniğim, Neo! Bundan sağ çıkamayacaksın!! PANDEMONIUM RE-ROASTER!!!
Neo son kez Hüso'ya endişeyle baktı. Sonra ilk önce kızıl ve mavi sonra da mor alev odalarının içinde yanmaya başladı. Canı çok yanıyordu. Şu ana kadar aşırı dayanıklı olsa da bu teknikten savunmak için hem birşey yapmamıştı hem de bundan hemen önce çok fazla hasar almıştı. Neo buna iki saniyeden fazla dayanabileceğini sanmıyordu. Neyse ki tekniğin ilk saniyesinde Hüso korku içinde titreyip kanlar kusmaya başlamıştı. Neo bunun olacağını biliyordu. Tekniğin Hüso'nun acı çekmesinden sonra da devam edeceğini düşünüyordu fakat Hüso çığlık atmaya başladığı anda teknik bozulmuştu. Hüso bayılmak üzereydi. Eskiden alevleri beyazdı şimdi de de kansızlıktan teni bembeyaz olmuştu. Neo, Hüso bayılmadan önce suratında endişeli bir ifade ile ölmüştü. Son duyduğu şey Hüso'nun çığlıkları arasındaki sözleriydi.
-Kıhaaa!! Sonunda Neo!! Sonunda senin terör örgütünün sonunu getirdik!! Seni hain, Nao ve Leo'nun hiç istemeyeceği birisine dönüştün!!! Bende senden son intikamımı aldım!!! Öldürdüğünüz bütün insanlar artık rahatlar! Pechvogels!!!!
Neo'nun gözleri boştu. Son kez düşündü.
-Hüso, gerçeği öğrenebilecek kadar yaşayabilmeni umud ediyorum. Geri kalan yaşamın boyunca Nao ve Leo'ya iyi bak. Burada, şehrimde çok şey öğrendin. Dediklerin doğru, çok kötü bir hainim. Böyle öleceğim başından beri belliydi.
Hüso bayılmadan hemen önce Neo'nun suratını gördü. Nedense Neo'nun ne düşündüğünü anlamıştı. Bayılmadan önce düşündü.
-Nao ve Leo'ya, ve de Yuki'ye iyi bakmalıyım. Artık onların hayalleri gerçekleşmeli.
Hüso bayıldı. Ne olmuştu? Neden Neo ölmeden hemen önce bile Hüso için endişelenmişti?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Battland Maceraları Vol. 2
MaceraBattland Maceraları'nı okumak için: https://www.wattpad.com/story/76321977-battland-maceralar%C4%B1 Her bölüm ortalama 300 kelimedir. Bu yer beklediklerinden çok daha farklıydı. Hem her yer, hem de hiçbir yere benziyordu. Büyük güçler ve tehlikeler...