Bölüm 229: Yaratık

2 1 0
                                    

Kollarından zincirlerle sınırsız yükseklikte bir tavana bağlı olan yaratık gözlerini açtı. Yılanlar gibi parlak sarı gözleri vardı. Köpekbalığını andıran dişlerini göstererek sırıttı.
-Kaptanın doğruyu söylemişti.
Mavili altın sarılı alevler zemini kaplamıştı. DaTa korku içindeydi.
-B-bu! Uzun zamandır bu kadar yoğun duygular hissetmemiştim. Bunca zamandan sonra bu duygunun korku çıkması!
DaTa güldü.
-Seni yeneceğim, Hüso'nun içindeki kişi!!!
Alevlerin arasından bazı alevler altın kılıçlara benzer şekillere dönüşüp DaTa ya doğru fırladılar. Ama hiçbiri onu vurmadı. Sato kahkaha attı.
-Beni yenecek misin?! O zaman şimdi defol, bok böceği! Seni bekliyor olacağım.
DaTa tamamen Zula'dan uzaklaşmıştı. Geride bıraktığı tek şey Askeri Ordu'nun isyan çıkaracağı ormanın konumuydu. Yuki, Leo uyandığında onun gerçekten Leo olup olmadığını doğrulamaya çalıştı. Hüso araya girdi.
-Sato söyledi. DaTa kesinlikle uzaklaşmış.
Nao kokpite gitti.
-Aah, o adam keşke Zula'nın hafızasına da ormanın konumunu atsaydı. Gitmek istemediğim yere zorla gidiyorum.
Nao kokpitte Zula'nın otomatik pilotunun devrede olduğunu ve o ormana doğru gittiğini görünce gülümsedi.
-Yaşasın!
Nao sevinmekten utanmıştı. Hemen tekrar somurttu.
-Kesinlikle sevinmedim. Oraya sürmek zorunda kalmadığım için.
Herkes gülünce Nao sinirlenmişti.
-Tamam işte. İçten içe yolda tanıdık, benim de kapışabileceğim bir düşmanla karşılaşmak istiyorum. Ah, mesela o gizli mi gizli İstihbarat Ordusu'nun başkanı Uni gibi.
Nao yüzünü buruşturdu.
-Yanında o çirkin Nargile ve gulyabani Tobacco'yu getirmezse daha iyi olur.
Nao esnedi. Oraya gitmeden önce biraz dinlenmeye karar verdiler. Hepsi uykuya daldı. Ormana varabilecekler miydi?

Battland Maceraları Vol. 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin