Es dehşet içindeydi.
-Hepsi yalan mıydı? Tanrılar yok muydu?! Arkadaşlarım sadece yapay birer plastik parçaları mıydı?! Hayatım yalanmış ve bana bunu söylemediler?! Bu zamana kadar neden yaşadım?! Sadece onların dediklerini yaptım ve ne kazandım?! Zarar ziyanım ben, israfım!
Es elleri üzerine yere düştü. Titriyordu. Ağlamaya başladı.
-Hepsine son vereceğim!
Es yerden bir metal parçası aldı. Uyuyan Leo dışındaki herkes merakla Es'i izliyordu. Es, Eren'le bağlandığı makinenin arkasındaki büyük makineye gitti. Bu şehrin yerini değiştirecek olan esas zaman makinesiydi! Es metal çubuğu kaldırdı ve bir anda kendi kafasına sapladı. Hiç kimse bunu tahmin etmemişti. Dehşet içindelerdi. Es ölmüştü. Eren uzun ceketini çıkartıp Es'in üstünü örttü.
-Sosyal deneycilerin bir kurbanı daha. Gördünüz mü kardeşlerim? Asla ve asla üzerinizde birinin baskın olmasına izin vermeyin. Es bunu hissetmeyi geçtim öğüt olarak bile duyamayacak kadar şanssızdı. Tahminimce bu oyun sona ulaşıyor, değil mi Zaman Tanrısı Timadeus?
Herkesin zihninde bir ses yankılandı. Bu ses tanıdıktı. Daha önce karşılaştıkları biriydi. Timadeus konuştu.
-Ulaştı bile. Aferin. Eğer zaman makinesi çalışsaydı gelecekte olmaması gereken şehir her zaman var olacaktı. Bu da yine evrenin yok olmasıyla sonuçlanacaktı. Buna sebep olan herkesin farklı zamanlardan toplanıp öldürülmesi uzun iş olurdu.
Son cümlesini kimse anlamamıştı. Eren, Timadeus'un hissi üzerinden kalkınca kısık sesle kendi kendine konuştu.
-Şu an olan olayda bir etkin varmış gibi konuşuyorsun. Olması gereken zaten buydu. Gelecekte şehrin olmamasının sebebi zaten zaman makinesinin çalıştırılmamış olmasıydı. Öyle bir zaman vardı ki ondan sonra şehir bu zamanda yoksa gelecekte de olamazdı. Geçmişin geleceği yakalamadan hemen önceki zaman. Bu sayede geçmiş ve gelecek hala olacaktı, yani ikisi aynı zaman olmayacaklardı. İkisinin kavuşacağı zaman, Es'in öldüğü zaman işte. Geçmişte hiçbir şehir var olmadığı için gelecekteki de yok oldu tam o an. Aynı plandaki geçmişte halk artı şehir olursa gelecekteki de değişir hesabı. Yani şehir hayalet olarak geleceğe gitti ve kendilerini yok ettiler.
Leo'yu uyandırdılar. Es'e bir mezar hazırlayıp şehri terk etmeya hazırlanıyorlardı. Nao'nun planı da işe yaramadığı için mutsuz ve meraklılardı. Eren onlara orda olan hiçbir şeyi anlatmayacak gibiydi. Hüso ayrılmadan önce son kez zaman makinesini incelemeye gitti. Eren'in yıldırımları tarafından bozulmuştu. Hüso makineyi incelerken çok anlamsız bir şeyle karşılaştı. "Kızıl Monarch Şehir Zaman Makinesi Deneyi" yazılıydı makinenin üstünde. Hüso bu bilgiyi hafızaya attı ve arkadaşlarının yanına geri döndü. Eren ayrılmadan önce Hüso'ya ve arkadaşlarına bir şey söyleyecekti. Eren sonunda orada neler olduğunu mu anlatacaktı?

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Battland Maceraları Vol. 2
PertualanganBattland Maceraları'nı okumak için: https://www.wattpad.com/story/76321977-battland-maceralar%C4%B1 Her bölüm ortalama 300 kelimedir. Bu yer beklediklerinden çok daha farklıydı. Hem her yer, hem de hiçbir yere benziyordu. Büyük güçler ve tehlikeler...