Battland Maceraları Vol. 2

Bölüm 214: Yuva

Hüso sırıttı. Konuşmak istediğini belirtmek için ağzını oynattı. Leo onun ağzına kadar bir hava ortamı oluşturmadı tabiki. Hüso ateşlerini yakmayı denedi. Hiçbirisi yanmadı. Mor alevleri de henüz kullanamıyordu. Eğer kullanmak isterse oteli yıkabilecek kadae bir güç açığa çıkarmalıydı. Hüso oksijene ihtiyaç duyuyordu. Kendini kesmesi ve Leo'ya kan fırlatması ve o az oksijenin yandığı o kısa anda Leo'nun battaniyesini tutuşturmalıydı. Hüso kendi kolunu kanatınca Leo onu serbest bıraktı.
-Tamam. Hüso, yeni güçlerimi denememe yardım ettiğin için teşekkürler. Uyurken çok garip şeyler oldu. Bütün gücümü aklımda yeni taktikler geliştirmeye harcamışım. Uyanmayı unuttum. Hehe. Benimle ilgilenen herkese teşekkürler.
Odadaki herkes bir oh çekmişti. Artık toparlanıp otelden ayrılabilirlerdi. Nao yeni bir aletini göstereceğini söyleyerek herkesi peşine taktı. Otelin bir garajına girdiler. Herkes şaşkındı. Nao büyük bir arabanın üstündeki örtüyü kaldırdı. Ve sonra güldü.
-Hehehee. İşte en büyük eserim! Henüz isim bulmadım fakat bize çok yardımı olacak.
Hüso, Leo ve Yuki merakla arabaya bakıyorlardı. Çok büyüktü ve askeri bir araç gibiydi. Siyah bir araçtı. Yüksekliği iki metreye yakındı. İçine girdiler. Dört küçük yatak ve minik bir buz dolabı vardı. Yataklar ranza şeklindeydi. İki ranzanın da perde gibi kapanan bir tentesi vardı. İçeriyi göstermeyen bir modeldi. Büyük bir bagajı vardı. Nao, Habil ve Kabil isimli tabancalarının çelik çantasını oraya koymuştu bile. Sürücü koltuğunun arkasında bir koltuk ve yanında bir tane vardı. Herhalde değiştirmeli oturacaklardı. Hüso zaten Leo'nun hep yatakta kalacağını düşündü. Nao gülmeye devam ediyordu. Mutluydu.
-Nasılmış? Artık maceradan maceraya "gazlayacağız"! Hihii. Yorulmak yok artık, Blast de dahil. Arabamızın üstüne yatabilir çünkü çok geniş. Henüz isim bulmadım.
Hüso herkesin mutluluğuna baktı. İbo ve arkadaşları gibi bir ekip olmuşlar mıydı acaba?
-Vay be! Nao bunu sen mi yaptın?
-Hayır. Sizin için modifiye ettim. Normalde karavan olarak satılan pahalı bir model. Zamanla isim de buluruz.
Hüso arabaya bakarken düşüncelere dalmıştı.
-Olmak istediğim yer neresi? Bu insanların yanı. Ne istiyorum? En güçlü olmak, 0 Numara'yı yenmek. Ama arkadaşlarımla beraber. Maceradan maceraya koşuşturarak.
Hüso uzun zamandır ilk defa bu kadar mutlu olmuştu.
-Yuva.
Nao, Hüso'nun kısık sesle dediği şeyi yanlış duymuştu.
-Zula mı? İyi fikir hee. Yanlış anlama ama hala değiştirebiliriz.
Herkes gülmüştü. Zula'ya binip yollarına devam ettiler. Ta ki o şehri görene kadar. Burası da neydi?