Battland Maceraları Vol. 2

Bölüm xxx11: Son Yokoluş

Daha saniyeler önce etrafta neredeyse hiç tai hissedilmiyorken şimdi korkunç derecede bir tai yayılmıştı. Ve tai sadece Eren'in içinde oturduğu çukurda yayılmaktaydı. Sanki bütün gezegenin taisi bu noktada toplanmış gibiydi. Ses olsa kulakları çınlatır, ışık olsa gözleri kör ederdi. Bu kadar korkunç bir tai seviyesiydi bu. Eren yine de bu ortamda bulunmaya dayanabiliyordu. Eren aşağılayıcı bir ses tonuyla konuştu.
-Bu halinle mi? Bu halinle mi dünyayı yok edeceksin, ha!?
Aradan biraz zaman geçti.
-Olamaz!
Eren cevap verdi.
-Onu huzura kavuşturdum. Fakat seni huzura ben kavuşturmayacağım.
Ciddi bir bakış attı.
-Çünkü yavaş yavaş yok olacaksın!!! Ersoy Bey'in kötü duygularının vücutlaşmasısın sadece! Kendini sakın o sanma!
-Lanet olası...
Eren ayağa kalktı. Arkasını döndü.
-Çiçeğime zarar verme de başka bir şey istemiyorum. Bu dünya kötü değil. Kötü düşünceler var sadece. Sen de onlardan birisin. Halıya meyve suyu döküp, sonra da kirlendi diye onu yakamazsın. Ya temizlersin ya da onu kirlettiğin gibi sever daha fazla kirlenmesini engellersin. Bunu öğren. Sonra da yavaş yavaş yok ol. Kir!
-Kapa çeneni, kapa çeneni!!
Eren eliyle veda işareti yaptı. Az önce konuştuğu Ersoy Bey'e değil, gerçek Ersoy Bey'e...

Eren bir kez daha amacına ulaşmış ve arkadaşlarının yanına dönmüştü. Selene ona hiçbir şey olmadığını görünce mutluluğunu gizleyememişti. Fakat o gece aralarından ayrılan arkadaşları için yas tutmuşlardı üsdeki herkes. Kısa süre de olsa onların yanlarında kalmıştı o. Sonunda da hak ettiği gibi ölmüştü. Günler sonra akıllardan uçup gidecekti olaylar hatırlanmadıkça, ama nasıl hissettirdiği amaca ulaşmanın asla her defasında hatırlanacaktı. Eren ve arkadaşları eski yaşamlarına devam ediyordu fakat Eren'in kardeşi Hüso nasıl hiç haberi yoktu kimsenin. Zaten onun durumundan haberi olmaması onun için daha iyiydi. Daha doğrusu, bunu Hüso düşünüyordu. Hüso ve arkadaşlarının durumu nasıldı?