Hüso, İbo ve arkadaşlarıyla yaşamaya başladığından beri aylar geçmişti. Bu sürede birçok şey yaşamışlardı. Mesela takımlarına yeni bir kız katılmıştı. Tabii o farklı bir hikaye. Biz şimdiki zamana geri dönelim. Aylar önce yaşananlar Hüso'nun genelde aklına geliyordu, aklını kurcalıyordu. İnsanların ve kendinin bazı hareketleri ve davranışları Hüso'ya onu hatırlatıyordu. Bundan kaçınmak istiyordu. Bazen Karanlık Hüso ona eski arkadaşlarını kötülüyordu. Bazen de insanların aslında ne kadar da birbirlerine benzediklerini düşünüyordu. Hüso olayları hala aşamamıştı. Gerçek buydu aslında. Unutmak çözüm olmayacaktı. Aşması için gereken tek şey özünü bulmasıydı. Peki aştığı zaman ne olacaktı? Olanlar sık sık aklına gelmeyecek miydi, insanların her davranışıyla eski arkadaşları arasında bir bağ kurmayı bırakacak mıydı? Hayır. Onun istediği olanları unutmak değildi. O içini yiyen canavarı öldürmek değil evcilleştirmek istiyordu. Çünkü o da özünün parçalarından biriydi.
Ona söylemek istediği şeyleri içinde tutamıyor, kağıtlara mektuplar yazıyordu.
"Sevgili Nao,
Ne kadar kendim gibi davranmamış olduğumun ve gereksiz kırgınlıklara neden olduğumun farkındayım. Hareketlerimden manipüllatif ve iki yüzlü olduğumu çıkarman çok olağandır. Bir hafta ortalıktan kaybolup sana cevap vermemek ve sonrasında da hiçbir şey olmamış gibi davranmak benim yaptığım büyük bir yanlıştır. Senin duygularını düşünmemiş değilim, fakat bu kabahatimi daha da aşağılık kılar. Çünkü senin üzüleceğini bile bile ve hatta üzüldüğünü görmeme rağmen senden kaçtım. Ama beni ararken senden kaçtığımda, duygularınla oynamaktan asla haz almadım, ki o durumlarda hissettiğim suçluluk duygusu bunun kanıtıdır. Bu hareketime rağmen bana hala bana insanca davrandın. Sonrasında kendimi sana acındırmaya çalışmak acınasılığıma acınasılık kattı, kendi dillerimle senden ve arkadaşlardan 'anlayış' istemiş olmam da ne kadar bencil olduğumu gösterdi. Sana iki haftada, üç senede sağladığım yarardan fazla zarar verdim. Bir insan böyle bir tanıdığıyla ilişkisini kesmekte haklıdır.
Fakat bu yaptıklarımın 'Gerçek Yüzümü Göstermek' olmadığını, daha çok bir bozulma veya kötü bir dönemden geçme olarak ele alınmasını tercih ederim. Kavgamızdan önce benimle ilişkini yavaş yavaş kopardığını farketmem üzerine sana sorununu sorduğumda bana cevap vermemiş olmanın nedenini de sormak isterim. Ayrıca bu davranışları yapmış olsam da, arkamdan eski arkadaşım olan kardeşinle benim ne kadar da şeytani olduğuma kanıtlar aramanız ve etrafa artık benim sizin için ölü olduğumu ilan etmenizin başka bir nedeni olduğunu düşünüyorum. Benimle son konuştuğunda bana herkese farklı şeyler anlattığımı ve manipülatif olduğumu söyledin. Ayrıca benimle, Hüso'yla, ne kadar yakın olduğunu sorguladığını ve aslında aramızda çok da büyük bir bağ olmadığı sonucuna vardığını söyledin. Belki sen yaşamıyorsun fakat günlük yaşamdaki çoğu şeyde aramızda yaşananlarda gizlidir. Daha geçen gün üstümde bulduğum bir eşyanın senin hediyen olduğunu farkettim. Olanlardan bu şekilde bahsettim diye yanlış anlama, dört ay önceki olaylardan sonra düzelmemiş değilim. Benimle arkadaşlığını bitirme nedenlerine geri dönecek olursak, herkese olaylardan farklı şekilde bahsetmiş olduğum bir yalandır. Onun yalan olması ve sende ani bir değişikliğin gözlemlenebiliyor olması beni farklı şekilde düşünmeye itti. Ve gerçek manipülatifin kim olduğunu düşünmeye başladım. Arkadaşlarımın bana karşı tavırlarında da seninkiyle eş zamanlı gerçekleşmiş değişiklikler olması, benim seni fiziksel olarak rahatsız ettiğim dedikodusunun yayılması ve aynı zamanda bazı kişiler tarafından küsmemizin nedeninin bu olduğunun sanılması beni sorgulamaya iten bazı faktörlerdir. Kardeşin gelip bana bu konu yüzünden kızdı ve ona neden senin bana kızmadığını sorduğumda, senin benim üzülmemden korktuğunu söyledi. Belki gerçekten bundan korkmuş olabilirsin fakat aniden bir akşam bu şekilde beni çöpe atman bunun doğru olmadığına inandırıyor. Kardeşin bana bağırıp çağırdıktan sonra sana bunun için ve yaptığım diğer şeyler için özür diledim. Ve sen durumun yanlış anlaşıldığını, son iki günde seni germiş olduğumu söyledin aynı zamanda bu kadar çok özür dilediğim için bana daha fazla kızdın. Bana bunları söyledin ama başkaları bana söylemediğin şeylerin doğru olduğuna inanıyorlar. Bu yaşananlar üstüne sana nasıl yaklaşacağımı bilmediğimden ötürü sana yaklaşmadım. Diğer arkadaşımıza da nasıl hissettiğimi anlattım. Daha sonra herkese farklı şeyler anlattığımı söylediğinde anladım ki o arkadaşımız benim ona özel söylediklerimi sana anlatmış. Ki anlattıklarım asla sakıncalı değillerdi. Bu arkadaşımla benim aramı bozma girişimi değildir fakat onu bana karşı örgütlemiş olduğunun bir göstergesidir. Kendim gibi davranmamış olmam ve seni kırmam beni sizin düşmanınız yapmaz. Fakat siz benim düşmanım olmuş olmadınız mı? Benim kendimi acındırdığım da doğrudur. Fakat kardeşinin ve arkadaşımın bana karşı geldiklerinde adaleti sağlıyormuş gibi davranmaları, aynı zamanda seni bana, şeytani tehdide, karşı koruduklarını belirtmelerini nasıl anlamlandırmalıyım? İnsanları, bu şekilde birini bitirmek için plan yapmak için toplamak gerçek manipülatifliktir. Birinin yüzüne, ısrarla sormasına rağmen, sorun olmadığını söyleyip, diğerleriyle o 'olmayan' sorunları acilen çözmek için çalışmak iki yüzlülüktür.
Aramızdaki arkadaşlığın gerçekten senin dediğin gibi zayıf olduğunu varsayarsak eğer, bu şekilde gözünüzde ölmem normal sayılabilir. Fakat aramızdaki sorunu birbirlerimizin arkasından cephane toplayıp plan yaparak çözmezdik. Konuşarak, çözerdik. İnsanları bu şekilde, asla affetmeyeceğinin güvencesini vererek, aniden tanımamak bir hak mıdır? Artık aramızın asla düzelmeyeceğini ve düzelse de durumumun şimdi olduğundan daha iyi olmayacağını biliyorum. Tekrar arkadaş olma isteği değildir mektubum. Bunu sadece helallik isteme yolum olarak gör. Zaten buraya kadar okumayacağını biliyorum, ne de olsa umurunda değilim.-Hüso"
Bu mektubu sevmişti ve kesinlikle ona ulaştıracaktı. Sevmesinin nedeni aciz bir özür mektubu veya dolaylı yoldan laf sokan bir mektup olmamasıydı. Bu sefer hem kendine hem de ona karşı dürüst olmuştu. Bu mektubu yazması onu nasıl etkileyecekti?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Battland Maceraları Vol. 2
AdventureBattland Maceraları'nı okumak için: https://www.wattpad.com/story/76321977-battland-maceralar%C4%B1 Her bölüm ortalama 300 kelimedir. Bu yer beklediklerinden çok daha farklıydı. Hem her yer, hem de hiçbir yere benziyordu. Büyük güçler ve tehlikeler...