Hüso 2: Kendini yetersiz mi hissediyorsun?
Hüso: Evet.
Karanlık Hüso: Hayır işte, yine karıştırıyorsun. Sen hisleri anlamamışsın. Zorlama kendini. Memnun olduğunu biliyoruz.
Hüso: Bir şeyde haklısın: ben memnun oluyorum, bazen. Ama bu daha güçlü olmayı istememi engelleyemez. Her zaman ancak intikam alabildim ben. Asla olayları engelleyemedim. Ama hiçbir zaman güçsüz olduğumu kabul edemedim. Ah! Bu inatçılığımdan mı kaynaklanıyor? Güçlenmek için çalıştım. Ama hiçbir zaman yeterli olamadı. Ben onu kurtaramadım.
Hüso 2: Kardeş sen önce kendini kurtar. Daha gücün kendine yetmiyor. Bu hallere düştün. Bu halde mi kurtaracaksın onu?
Hüso: Sus! Benim kurtarılmaya ihtiyacım yok! Sen beni anlayamazsın. Ben iyiyim.
Hüso 2: İyi değilsin, bilmiyor muyum sanıyorsun?! Her seferinde kendine resmen reset attın. "Evet bundan böyle daha iyi olacak, yarından itibaren mutlu biriyim." diye diye kendini zorladın. Bu konuda Karanlık'a hak vereceğim. Sen nasıl karar verirsen öyle hissediyorsun. Tamam, öyle insanlar adına üzülmediğini veya mutlu olmadığını biliyorum. Senin kalbin temiz. Ama kendine çok zarar veriyorsun.
Bir anda yukarıdan kukla gibi eklemleri olan çıplak Hüsolar damlamaya başladı. Hepsinin tam kalbinin olduğu yerde bir yumruk genişliğinde delikler vardı.
Hüso 2: Nasıl istiyorsan öyle hissedebilirsin, üzgünsen üzgün ol. Mutluysan saklama mutluluğunu. Neden yani, neden amına koyayım, neden mutluyken bir anda mutsuz olmaya karar verip melankolik melankolik gezersin ki? Artistlik bu. Kimin dikkatini çekmeye çalışıyorsun? Bir de sonradan melankoliden sıkılıp mutlu olmaya karar veriyorsun. Oğlum, senin saçların dökülmedi mi? İşte senin yüzünden oldu. Mutlu biri neden mutsuzlara özenir ki? Tamam O gitti falan da, başka zaman olsa umutlu olurdun, herkesin iyiliği için savaşırdın, bu ne iş?
Hüso: O gitti falan da deme! Onu kurtaramadım işte. O yüzden gitti.
Hüso 2: Tamam lan, tamam. Şimdi git "Ben artık güçlü olmaya karar verdim." de sonra çalış malış, bir şeyler yap kurtarmaya çalış onu değil mi?
Hüso: Kapa lan çeneni!
Ses: Beyler beyler... Sizin anlamadığınız bir şey var. Bu adam cidden o kadar sorunlu değil aslında.
Sesin sahibi bu sefer yeni bir Hüso değildi. Toz pembe saçlı bir adamdı. Hüso'yu biraz andırıyordu o kadar.
Pembe Saçlı Adam: Bakalım neymiş bu beyimizin sorunu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Battland Maceraları Vol. 2
AdventureBattland Maceraları'nı okumak için: https://www.wattpad.com/story/76321977-battland-maceralar%C4%B1 Her bölüm ortalama 300 kelimedir. Bu yer beklediklerinden çok daha farklıydı. Hem her yer, hem de hiçbir yere benziyordu. Büyük güçler ve tehlikeler...