Leo sol gözünü açtı. Dünyanın en parlak yakutu gibi parlıyordu. Leo'nun boğazındaki yollar biraz olsun açılmıştı.
-Ey mor gecenin sonunda gelen tacirin kutsal yakutu, rengini kaybet tamamen, simsiyah ol, geri döndürülemeyecek kadar karar!! Ben yükseldikçe sen alçalacaksın, öbür taraftan, topraktan çıkıp yükselsen bile tekrar derine, daha derine gideceksin, yakutun ışığından kör olacaksın!!! Zincirlerini kır, açığa çık FEVKALADE DERMAN!!!
Leo için zaman bir anlığına durmuştu. Uzayın ortasında süzülüyordu. Asil bir ses yankılandı.
-Fevkalade Yakut'un tüm gücünü... kalıcı olarak harcayacak ve sol gözünün görme yetisini kaybedecek olsan bile mi?
-Evet.
-Anlaşma başarıyla mühürlenmiştir. Güç seninle olsun!
Leo'nun etrafındaki renkler yok olmuştu. Her şey siyah beyazdı. Sadece gözündeki kızıl parlama renkliydi. Leo müthiş bir hızla havaya zıpladı. Etrafından simsiyah dumanlar çıkıyordu. Dumanlar o kadar siyahtı ki sanki üç boyutlu değil gibilerdi. Leo ellerini havaya kaldırdı. Yakın bulunduğu gökyüzündeki kırk ton havayı avcunun içinde sıkıştırmıştı. Hava katılaşmak zorunda kalmıştı. Bu küre Crisma'nın bile işini bitirebilirdi. Leo'o kadar güçlüydü ki Crisma'nın dövmeleri güce dayanamayıp etkisiz hale gelmişlerdi. Zaten Crisma'nın en güçsüz saldırılarıydı onlar. Crisma dev prizmalar oluşturup Leo'ya gönderdi. Fakat Leo şimdi onunla başa çıkabilecek kadar güçlüydü. Leo elinde topladığı havayı döndürmeye başladı. Hızla yere uçup Crisma'nın göğsüne hava küresini vurdu. Hava küresi döne döne büyüdü ve Crisma'nın her tarafını kesti. Sırtında da bir patlama oluşturdu. Kendini kendi vücudunda oluşturduğu dövmelerle korumasa ölmüştü. Aslında Crisma, Leo'yu saldırmadan önce durdurup onu uzun bir dövüşün ardından yenebilirdi. Fakat bir insanın, yani düşünme yetisi biraz daha gelişmiş bir hayvanın, ölüm korkusuyla neler yapabileceğini görme isteği onu bu doğal mucizeyi sadece izlemesine zorlamıştı. Hem de amacına ulaşmıştı. Leo'yu öldürse de Leo, patronuna dokunamayacaktı. Şimdi de dokunamayacak. Çünkü Fevkalade Yakut'un tam gücünün mührünü kaldırmak için kendi taisinin tamamını harcamıştı. Crisma'yı tek saldırıyla yenmek için de yakutun tüm gücünü kalıcı olarak harcamıştı. Durumu ölmekten kesinlikle iyiydi fakat Leo şimdilik bir ölüden farksızdı. Hüso ve İbo artık meydana girmiş olmalıydılar. Askeri Ordu'ya yardımda bulunabilecekler miydi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Battland Maceraları Vol. 2
AdventureBattland Maceraları'nı okumak için: https://www.wattpad.com/story/76321977-battland-maceralar%C4%B1 Her bölüm ortalama 300 kelimedir. Bu yer beklediklerinden çok daha farklıydı. Hem her yer, hem de hiçbir yere benziyordu. Büyük güçler ve tehlikeler...