Bölüm 207: Son Mesaj

6 2 0
                                    

Fervos ve Neo arasındaki dövüş başlamıştı.
-Neo! Şu ana kadar Hüso ve Zen hep güçsüz tekniklerle başlayıp sonradan güçlü tekniklerini kullandılar! Ben öyle yapmayacağım!
Arenanın zemini birden sıcaktan erimişti ve lava dönüşmüştü. Fervos ayaklarının altındaki soğuk bıraktığı tek yer parçasına basıyordu. Neo ise son anda uçmuştu. Fervos havayı dondurarak katılaştırdı ve yılan benzeri buz parçaları oluşturdu. Parçalar havada uçup gidiyor ve arkalarında buzdan bir iz bırakıyor gibi gözükseler de aslında öyle değillerdi. Fervos'un kendisine temas etmeyen bir şeyin sıcaklığını değiştirebilmesi için çok fazla konsantre olması ve çok fazla tai harcaması lazımdı. Aynı Hüso'nun kendisinin yada alevlerinin temas etmediği bir şeyi yakması için çok fazla çaba harcaması gerektiği gibi. Bu yüzden Fervos uzaktaki havayı dondurmak için ilk önce kendi etrafındaki havayla başlamış sonradan da onu yürütmüştü. Neo hızla gelen donmuş havanın yönünü değiştirmek için iten ve çeken küreler oluşturmuştu. Neo bunların bazılarını Fervos'a geri iletmişti ama Fervos onları son anda eritip zararsız maddelere dönüştürmüştü. Fervos, Hüso'ya karşı kullandığı tekniği Neo'ya karşı da kullandı. Donmuş havadan roketler oluşturup arka taraflarının sıcaklığını hızla artırıp onları hızla Neo'ya gönderiyordu. Neo'ya ulaşırlarsa da patlıyorlardı. Neo, Fervos'u Hüso'ya yaptığı gibi yere yapıştırmak için yer altına küreler oluşturacaktı fakat yerin altındaki ısı yüzünden küreler yok oluyordu. Neo bu sefer de Fervos'u gökyüzüne göndermek istedi. Gökyüzüne baktığında çok şaşırdı.
-Gökyüzü düşüyor mu, yoksa bana mı öyle geliyor?
Neo, Fervos'un zorla poker suratı yaptığını görünce şüphelenmeye başladı. Fervos'un "En güçlü teknik ile başlamak" dediği şey bu muydu? Fervos'un şimdiye kadar yaptıkları çok fazla tai harcatmamış olsa da o çok yorgun gözüküyordu. Neo dikkatle Fervos'a baktı. Sonra kendi yerini değiştirip tekrardan baktı. Açı değişince Fervos'un yanında duran ve doksan derecelik açıyla gökyüzüne kadar giden iğne kadar ince buz direği ışıktan dolayı görünür olmuştu. Neo, Fervos'u gökyüzüne göndermekten vaz geçti ve hızla yukarı uçtu. Fervos bir anda heyecanlandı.
-Hey, oraya ilk ben gideceğim!
Fervos rozetinin gücüyle uçtu fakat rozetin geçerli olduğu menzil olay yerine yakın bile değildi. Hemen kendi ayaklarının altındaki havayı dondurdu ve yere bir bağ kurdu. Sonra bir rampa oluşturup onun üstünden gökyüzüne doğru koşmaya başladı. Fakat hızı yeterli değildi. Neo gökyüzüne ulaşmıştı bile. Neo orada ne olduğunu ve ne yapacağını anlamadan, Fervos'un oraya ulaşması lazımdı. Fervos bir delilik yapacaktı. İki ayağını da bir anda dondurdu. Artık onları hissedemiyordu. Sonra onların ısısını bir anda artırarak onları patlattı. Patlamanın etkisi ile gökyüzüne aniden uçtu. Fakat dizlerinin altı tamamen yok olmuştu. Yaralarını dondurarak acısını hafifletti. Gökyüzüne ulaşmıştı. Neo gökyüzünde sanki bir zemin varmış gibi yürüyordu.
-Vay be Fervos, gökyüzündeki büyük bir hava kütlesini dondurup onunla bir plan yazacağın aklıma gelmemişti. Yüzey alanı geniş ve düz. Aynı zamanda iğne ucu kadar bile bir yeri delik değil. Yani çok yavaş düşüyor. Peki bununla ne yapmayı planlıyordun?
Fervos zeminde yüzüstü duruyordu. Öfkeyle Neo'nun suratına baktı.
-Seni ilgilendirmez!
Neo dudaklarını ileri uzattı ve gözlerini kıstı.
-Uuu, neden bu kadar öfkelisin? Hüso intikam almaya çalışıyor, Zen ise hem sinirli bir yapıya sahip hem de onun zekasıyla dalga geçtim. Peki sana ne oluyor ha, Fervosçuk? Yoksa planını bozduğum için mi böyle öfkelisin?
Fervos kabul etmek istemiyordu fakat Neo doğru söylüyordu. Burdan sonra yapabileceği çok şey de yoktu. Fakat bütün enerjisini harcasa da Neo'yu yenmek istiyordu. Fervos umutsuzluk içinde yere baktı. Gözleri dolar gibi olmuştu. Neo eğilip Fervos'un kulağına konuştu.
-Dövüşte duygularına hakim olamayana ne olur biliyor musun, Fervos?
Neo kalktı ve yavaşça zıpladı. Fervos'un gözünde Neo yükseliyor gibi gözüküyordu fakat aslında Fervos donmuş hava kütlesiyle birlikte düşüyordu. Neo buz kütlesinin altına ve üstüne iten küreler yerleştirmişti. Uzaktan fotoğrafı çekilip kürelerle bir noktaları birleştirme çalışması yapılsa ortaya bir zig-zag çıkardı. Küreler bu konumda durduğu için hava kütlesi bir anda paramparça olmuştu. Bütün parçalar ve yerden gelen sıcak ama donmaya başlayan arena zemini parçaları hızla bir çekici kürenin etrafında birleşip büyük bir küre oluşturmuşlardı. Yarısı soğuk yarısı sıcaktı. Tribünlerden izleyen Kaos'un Ölçeri bunu görünce iyi hissetmişti. Fervos yere düşmeye başlamıştı. Fakat Neo'nun bir küresinin kontrolü altında düşüyordu. Neo oluşturduğu yarısı sıcak yarısı soğuk kürenin etrafında da değişik iten ve çeken küreler koyup onun dönmesini sağlamıştı. Küre artık hızla döndüğü için hem soğuk hem sıcak gibi bir şey olmuştu. Kaos'un Ölçeri zevkten sekiz köşe oluyordu. Fakat yanında duran Hüso buna tepki göstermemişti. Dikkatle dövüşü izliyordu. Hızla dönen küre Fervos'un sırtına çarpmıştı. Fervos çığlıklar atarak kanlar kusuyordu. Vücudunun arkası resmen yok oluyordu. Neo şaşırmıştı.
-Neden hala bayılmadın?!
Fervos artık nefes de alamadığı için konuşmamıştı. Neo hemen küreyi durdurdu. Fervos'u öldürmek istemiyordu. Fakat ne olduysa küre Fervos'u bırakmıyordu. Küre yavaş yavaş etrafa saçılıp yok oluyordu. Neo, Fervos ölecek diye paniklemişti. Küre'nin içindeki kendi küresini çoktan yok etmiş olsa da dış kürenin hala Fervos'a gitmesinin nedenini anlamamıştı. Fervos bunu isteyerek mi yapıyordu? Fervos yüzündeki azimli gülümsemeyle parçalanıp ölmüştü. Neo öfke ve üzüntü karışık bir surat ifadesi yapmıştı. Fervos öldüğü için üzülmüştü. Şehrinde kimse bu şekilde ölsün istemezdi. Sonra Fervos'a kendi dedikleri aklına geldi ve duygularını kontrol etti. Fervos'un geride cesedi bile kalmamıştı. Neo yavaşça yere inerken yerde gördüğü şeyle gözlerinin dolmasını engelleyemedi. Yerde Fervos'un geride bıraktığı bir mesaj vardı! "Voyvollah, Erinos Hatun"
-O çocuk. Son ana kadar köyünü destekledi ve ölürken bile kendisini değil onu düşündü. Bu gelmiş geçmiş en anlamlı ölüm mesajı olabilir! Kıh!
Neo aşağıdakilere böyle dolu gözlerle gözükmemeliydi. Bir damla bile yaş akıtmamıştı. Alt göz kapakları tarafından tutulan yaşları koluyla silmişti. Hüso'nun gözleri önünde bir şehir dolusu insanı ezerek katleden ve tehlikeli bir terör örgütünün başı olan Neo neden gözleri önünde ölen bir çocuk için böylesine üzülmüştü?

Battland Maceraları Vol. 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin