Battland Maceraları Vol. 2

Bölüm H2: Duygusuzluk

Hüso: Ben eskiden kötü bir adamdım. Yine de beni severlerdi. Çirkindim de aynı zamanda. Tombalak şirin bir şey olduğumdan mı sevdiler beni, bilemiyorum.
Hüso 2: Hmm.
Hüso: Hiçbir şeyim yoktu aslında o arkadaşlarımdan başka. Hiçbir yeteneğim yoktu. Sportif değildim. Sağlıklı değildim. Genel kültürüm de yoktu. Derslerim biraz iyiydi, fakat bu birisini sevmek için bir neden olamaz. Hatta zaten benim çevremde herkesin dersleri benim kadar iyiydi.
Hüso 2: Az önce saydıkların da birini sevmeme sebebi olamaz.
Hüso: Hayır işte, anlamıyorsun. Beni kötü yapan bunlar değildi. Ben egoistin tekiydim. Öfkenin tutsağıydım ben. Arkadaşlarım ne zaman benimle dalga geçse sinirlenirdim. Hatta onlara zarar verirdim. Yine de affederlerdi. Bu insanlara zarar verirdim işte. Her zaman en iyisini bilir gibi konuşurdum. Onların hiçbir özelliği yokmuş gibi, hiçbir şeyde iyi değillermiş gibi davranırdım. Çünkü neden, Hüso her konuda en iyisi olmalıydı. Her olayda merkezde olmalıydı. Böyle bozuk bir adamdım işte. Ben aslında kimseyi sevmemişim. Bazen diyorum, düşünüyorum böyle: dışardan bakıldığında nasıl görünüyorum diye. Böyle arkadaşlarını aşağılayan, döven, söven, çirkin, boyunsuz bir çocuk. Daha hiçbir şey yaşamamış, halden anlamaz, yargı dağıtır.
Hüso 2 yerde uyuyan çocuğa baktı.
Hüso: Evet işte o! Onu öldüreceğim. İstemiyorum öyle hatırlanmak! Ben o kadar aşağılık biri değilim artık. Arkadaşlarıma saldırmıyorum canavar gibi. Artık onların da bir birey olduklarını biliyorum. Onlar için en iyisini istiyorum. Benden daha iyi, daha mutlu olsunlar istiyorum.
Karanlık Hüso: Sen... Sen bir yalanın içinde yaşıyorsun.
Hüso 2: Nasıl?
Karanlık Hüso: Sen zaten bir canavarsın. İnsanlar öyle senin gibi olmaz. Anlatma sen. Ben senin yerine anlatırım.
Hüso: ...
Karanlık Hüso: Bu adam var ya, bu adam dünyadaki en duygusuz adamdır.
Hüso 2: Bir yudum su içeyim.
Karanlık Hüso: Bunun her duygusu zorlama duygulardır. Öfke hariç. Kendisine sevgi göstereni sevmeye karar verir ve sever. Sevdiğine bir şey olursa kötü hissetmesi gerektiğini hatırlar ve üzgünmüş gibi davranır.
Hüso: Hayır!
Karanlık Hüso: Sessizlik!! Sen kimi gerçekten sevdin ki?! Sana en yakınlara her zaman kötü davrandın, sonuçta seni bırakmayacaklardı. O kadar da yakın olmayanlara da hep bir zorlama duyguyla bağlandın. Sen bir makine gibi stratejik çalıştın, duyguların öyle robotikti.
Hüso: Yalan söyleme, ben onları seviyorum!!
Karanlık Hüso: Gerizekalı, bilmiyorum mu sanıyorsun?! "O" senden ayrıldıktan sonra üzüldüğün için mi bu kadar yıkıldın? Hayır. Dikkat çekmek için. İnsanlar senin için üzülsün, sana sevgi göstersin diye üzgünmüş gibi, öfkeliymiş gibi davrandın. Zorlamaydı tavırların. Yalnızken mutluydun aslında. Doğru değil mi?
Hüso yere düşüp dizleri üstüne çöktü. Ter içinde kalmıştı.
Hüso: Sen hiçbir şeyi bilmiyorsun! O gidince ne kadar yıkıldığımı bilemezsin, anlayamazsın!
Karanlık Hüso: Öyle mi, neden zorla diretiyorsun o zaman, bu kadar üzüldügünü?
Hüso: Ah!
Karanlık Hüso: Sen gerçekten başkası adına üzülecek birisi değilsin. Üzüleceksen yalnız kalacağın içindir.
Hüso 2: Merak etme, Hüso. Her şey iyi olacak. Bunun için toplandık. Geçmişte ne yaptığın, nasıl olduğunun artık çok bir önemi yok. Seni sevenler seni sen olduğun için seviyorlar. Şimdiki halini seviyorlar.
Karanlık Hüso: Peki neden o zaman hala onların gözünde "Eski Tombalak Hüso" olarak kaldı? Bırak Allah aşkına.
Hüso: Ben de biliyorum, her şey iyi olacak.
Karanlık Hüso: İşte bunu diyen birisi neden üzülsün ki. Sonuçta her şey sonunda senin istediğin gibi oluyor, ya da olan şeyle mutlu oluyorsun.
Hüso: Yanılıyorsun. Her şeyin sonucu ölümdür. Bunu bilmemize rağmen neden yaşıyoruz? Çünkü yol önemlidir. Bu bir matematik problemi kadar basit bir şey değil. Şu an kötü olsa da her şeyin güzel olacağını "umut ediyorum". Bu duygu yaşamamı sağlıyor. Umut var diye keder ortadan kalkacak değil. Duygular 1 veya 0 kadar basit olamaz. Bazen 1 ve 0 birbirine karışır. Böyle kaotik bir durum.
Karanlık Hüso: ...
Hüso: Ben kendimi yetersiz görüyorum.
Hüso 2: "İşler iyice karışmaya başladı. Hadi, Hüso anlat. Bakalım daha neler çıkacak."