Bölüm 231: Gizli Bilgi

0 0 0
                                    

Nao, Blast'le uçarak motorun önüne kadar gelmişti. Polis Ordusu'nun Baş Komiser'i konuştu.
-Bunları tanıyor musunuz, madam?
Nao cevap verdi.
-Evet tanıyor!
Uni yine sakin ve sessiz sesiyle konuştu.
-Merhaba Nao. Beni uğraştırmayarak ayağıma kadar geldin. Teşekkürler. Gizli bilgiyi bilen herkes ölmeli.
Nao şaşkınmış taklidi yaptı.
-Hee, ne gizli bilgisi? Heh, anladım!
Nao sırıttı.
-Sen ve yönettiğin İstihbarat Ordusu'nun üyelerini kimse bilemez, o bilgi değil mi?
Baş Komiser şaşırmıştı.
-Kızıl Monarch onun savaş alanına ulaştırılıp helikopterle alınacağını söylemişti. Zengin bir ailenin kızıydı. Sen ne diyorsun!
Uni yine sessizce konuştu.
-Ah, masum baş komiser. Senin hafızanı sileriz, sakın korkma. Şimdi karşımdaki ejderhayı düşürmem gerek. Şu ormana doğru sür ve sadece sürüşe odaklan. Geri kalanını ben halledeceğim.
-Neler oluyor, hala anlamadım. Benden, Polis Ordusu'nun Başkan'ından bu gerceği nasıl saklarlar?!
Orman yoluna girmişlerdi. Uni motorun üstünde Baş Komiser'in arkasında oturarak karşılarında uçan Blast ve Nao'yu tabancalarıyla etkisiz hale getirip öldürecekti. Nao heyecanla konusuyordu.
-İzle şimdi! Geçen seferki silahlarımı bildiğin için bu sefer başka bir şeyler hazırladım.
Uni'nin sağ elinde beyaz tabancası, sol elinde siyah tabancası vardı. Kollarını yanlara doğru açtı. Ellerinin önünde üçer portal oluşturdu. Altı portal da beyazdı. Nao bel çantasından cam bir küre çıkardı. Boyutlu bir masa tenisi topu kadardı. İçinde kan kırmızısı bir sıvı vardı. Küreyi kafasının üstünde tuttu ve sıkıp patlattı. Kan kırmızısı sıvı Nao'nun her tarafına bulaşmıştı. Küreden geriye kalan küçük çiğ et benzeri yuvarlağımsı bir doku parçasıydı. Nao onu ağzına attı. Sonra parlamaya başladı. Uni açmış olduğu altı beyaz portala ateş etti. Nao'nun sağında dıştan içe doğru üç siyah portal, altı siyah portal, altı beyaz portal, altı siyah portal ve altı siyah portal vardı. Solunda ise dıştan içe doğru üç siyah portal, üç beyaz portal, üç siyah portal, altı siyah portal, altı beyaz portal, altı siyah portal ve altı beyaz portal vardı. Mermiler portalların arasında çoğalarak ve renk değiştirerek sonunda paramparça oldular. Binlerce şarapnel parçası Nao'yu iki yönden sıkıştırıyordu. Nao iyice parlamaya başlamıştı. Tekrar görünür olduğunda sol taraftaki portalların gerisindeydi ve üstünde atleti ve kot pantolonu yoktu. Kırmızılı siyahlı bir zırhı vardı artık. Zırh V şeklinde bacaklarının arasından çıkıp omuzlarının arkasına kadar geliyordu. Sırtında iki tane roket motoru şekilli oynar başlı ateşleyici vardı. Dışa doğru açıldıklarında ejderha kanatını andırıyorlardı. Kolları dirseklerine kadar bacaklarıysa dizlerine kadar kapalıydı. Zırh dirseklerinin arkasından ve dizlerinin üstünden taşmıştı. Boynuz gibi görünüyorlardı. Elleri ve ayakları pençeli ve büyüktü. Saçları da turuncu deil siyah olmuştu. Gözleri ise kızıl ve parlıyordu. Sol gözünden alevler yükseliyordu. Sağ gözünün üstünde de kare camlı bir gözlüğümsü vardı. Gözlüğümsü sağ kulağının üstündeki kulaklığa bağlıydı. Kulaklıktan yukarı doğru bir taşma vardı. Bu Nao'yu tek kulaklı bir ejderha gibi gösteriyordu. Aynı zamanda dişlerinin üstünde de kırmızı zırhlar vardı. Ağzı ejderhaların keskin dişleriyle kaplı gibiydi. Nao artık uçabiliyordu. Blast ise onun yakınlarında uçuyordu. Nao'nun zırhının özelliği neydi, Nonatepon'da açığa çıkardığı melek zırhından farklı mıydı?

Battland Maceraları Vol. 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin