Başlık ne hiçbir fikrim yok ve daha iyisi için uğraşamicam dndnskbskd
Bide bölüm sonuna bir çizim atacam eğer uyarsa. Aklımda oc'in nasıl olacağına dair bir çizim yapmıştım üzerinden aylar geçti ama şimdi atıyorum djsbksbsks
2522 kelime ile herkese iyi okumalar dilerim :3
252 yorumda yb gelecek ^^
Son zamanlarda wattpadde kimse yok gerçekten ki bunun anlamı bölüm sınırı da bi nerden baksan 2 haftada aşılmaz yani rahatım bence djdkajsjls
~~~
"Eldialı olmalarının da, Eldian imparatorluğu hakkındaki düşüncelerimizin de hiçbir anlamı yok! Ymir'nun sığınmacı kulları için destek talep ediyoruz! Asıl hor görmemiz gerekenler adadaki şeytanlardır! Onlar yalnızca Eldian imparatorluğunun yaptığı melezlemenin kurbanları! Bir kez daha söylüyorum! Asıl düşmanımız adanın şeytanları! Hor görmemiz gerekenler, 1000 yıl önce o adaya kaçmış şeytanlardır!"
Şeytan şeytan şeytan da şeytan, başka şey bilmiyorlar ve sinirimi bozmaya başladı.
Diğer yandan, solumdaki Mikasa ile sağımdaki Armin'e bakıyorum da, oldukça şok olmuş görünüyorlar, doğal olarak.
Peki ya Eren? Ah, o da şimdi ayağa kalktı. Kendisine başımı kaldırdığımı gördüğünde öylece bakmaktan fazlasını yapmadı, her zamanki gibi.
Ardından tek kelime bile etmeden bizi bıraktı, ve salonu terk etti.
Bu onu son görüşümüzdü. Mikasa başında bana neden bir şey yapmadığımı, yada engel olmadığımı sorsa da, Armin durumu anlamış gibi görünüyordu.
"Sana bir açıklama borçluyum, evet. Hiçbir şey söylemeden, tek başıma, inatla dikine gitmeyeceğim." dediğimde bir an afallasa da bekledi.
"Geleceğin değişmesinden korkuyorum, hikayenin temelinin bildiğim şekilde kalması için, gitmesine izin vermek zorundaydım. Özür dilerim.. Ama onunla konuşmaya çalıştım, gerçekten denedim. Tek yaptığı ya boş boş bakmak, ya da zaten bildiklerim üzerinden konuşmaktı. Eren.. Bana hiç yardımcı olmuyor. Ve önceden yaptığımız gibi ömrümü peşinden koşarak geçiremem, anlıyor musun? Eskiden her şey hoştu, komikti, eğleniyorduk ve harcayacak fazla zamanımız vardı. Fakat artık yok, bir günümüzü bile savuramayız. Elimizde olan zaman, çok kısıtlı. Bunu en doğru şekilde kullanmam gerekiyor."
"..Afedersin, üzerinde baskı yaratmak istemedim. Sadece, nedenini merak etmiştim." diyerek tebessüm etmesine aynı şekilde karşılık verdim. "Sorun değil, sanırım bir süre yokluğuna alışmamız gerekiyor. Umarım.. geri döndüğünde çok geç kalmış olmayız, herhangibir şey için.."
...
O günün üzerinden pek fazla geçmemişti ki Eren'in bir mektubu elimize ulaştı, her şeyi Zeke'e bıraktığını söylüyordu. Bir daha onunla yüz yüze geldiğimizde, korktuğum şey başımıza gelmişti; Her şey için çok geçti.
Sasha..
...
Daha farklı bir yolu var mıydı bilmiyorum- ama zamanında almadığım bir hatırlatmanın sonucunda aramızdan birinin ölmesi, Eren'i milyon kez uyardığım tek şeydi.
Bizden birine zarar gelirse, onu asla affetmeyeceğimi söylemiştim kendi kendime. Çünkü bana göre, zaten neler olacağını az çok biliyorsa ve bize de anlatsaydı, belki de daha dikkatli olabilirdik.
Belki de Sasha yaşıyor olabilirdi.
Eminim ki en başında her şeyin bu şekilde olacağı kararlaştırılmıştı. Ama yine de merak ediyorum, o zamanlarda farklı bir yolu izlemiş olsaydık, şimdi işler daha farklı olur muydu? İyi anlamda..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Köstekli Saat: Attack On Titan
Fanfiction(Wattpad'deki ilk isekai anime kitabı.) Lütfen aşağıyı okuyun; NOT: Reiner, Annie, Berthdolt, Mikasa gibi aslında iyi olan karakterlere karşı ilk birkaç bölümde kötü davranmak yada arka plana atmak gibi bir hataya düşmüştüm. Yada din vatan olayına g...