Hadi

563 85 204
                                    

"Arlert! Onu bana teslim et! Konuşmadan gitmiyoruz! Gitmediğimiz sürece de Eren'i alamayız! Acele etmeyi düşünsen iyi olur!"

"A-Armin.. Nolur bana inan."

Arkasını dönüp omuz üstünden bana baktı.

Bileğimden tuttu. Elimi kurtarmaya çalıştım. "Armin yapma! Lütfen-Lütfen beni ona verme! Arminnn!"

Beni sağında tutarken sol bileğimi sertçe sıkıyordu.

"Armin- Yalvarırım.. Bırak gideyim.."

Kaptan Levi karşımıza geçti ve o da sağ bileğimi kaptı. "Sana karşı, işkence gibi zor yollara başvurmak istemediğimi söylemiştim. Buna rağmen konuşmadın."

Saçımı aşağı doğru çekti.

...

 "Ah! Kaptan! Lütfen bırak saçımı!" 

Çocuk musun Kaptan?!

"Kaptan, dur!"

"Cinsiyetten dolayı sana merhamet göstereceğimi sanma! Bu yaptığım onca eziyetten sonra bir hiç! Onların yanında nohut tanesi kadar kalır!"

"Kaptan! Yalvarırım inan bana! Neden böyle davranıyorsun?!"

Armin diğer eliyle Kaptan'ın elini tuttu. "Bırak. Onu."

Bakıştılar.

Kaptan elini çekince Armin diğer elimi de ondan kurtarıp yanına çekti. Kaçmaya çalışırken "Burada kalıyorsun, Neva." diyerek bana sert bir bakış attı.

Bu Armin olamaz..

Yutkunarak yanında durduğumda başımı eğdim. Kaptan'a döndü.

"Ben, ona inanıyorum Kaptan."

Öylece yere bakarken afalladım. "Ha?" Başımı kaldırıp ona bakamadım bile.

"..Bu yüzden, ona bir şans vermenizi istiyorum sizden. Neva'ya kefilim. Bazı şeylere ben de anlam veremiyorum. Ama onun bize ihanet edeceğine de inanmıyorum."

"İnanman hiçbir şeyi kanıtlamaz."

"Kaptan, şimdi daha iyi anlıyorum. Geçmişte olanları düşündüm de.. Ben, Neva ile ilk karşılaştığımda.. Surların yıkılacağını söyleyerek insanları uyarmaya çalışıyordu."

"Ne yani, bunun olacağını biliyor muydu!?"

Onu demeyeydi iyiydi.

"Beni dinleyin, Kaptan. O da hiçbir yere gitmiyor."

Sıkıntıyla nefes verdi.

"Sizin takımınızı kurtarmak için.. Görev yerini terk etti. İdam riskine rağmen. O olaydan sonra.. Yani Askeri Polisler onu almaya gelmeden birkaç saat önce.. Ağladığına şahit oldum. Sizin için ve sizin yerinize. Sizce böyle biri hain olabilir mi? Eren'i kaç kez kurtardı. Bize kaç kez yardım etti. Dişi Dev ile olan mücadele sonrası eve giderken.. Tanımadığı bir askerin ölü cesedini almak için ormana geri kaçtı. Siz de ardından gittiniz. Benden iyi bliyorsunuzdur."

Sadece dinledi.

"Bunlar bir yana. En son savaşımızda da Eren ve beni o devlerden kurtarmak için ölüm riskini aldı. Yaralı olmasına aldırmadan. Bizim için bu kadar çabalayan birinin tehdit olması kadar saçma başka bir şey daha düşünemiyorum."

"O kadar şeyi biliyorsa bizi neden önceden uyarmadı!?"

Armin başını eğip bana baktı. "İçimden bir ses.. Zamanını beklediğini söylüyor." Kaptan'a döndü. "Efendim, doğru zaman geldiğinde, kendisi anlatacaktır."

"O zamana kadar kaç asker daha ölmeli!?"

"Olumlu bakmıyorsunuz. Ben, o bizimle olduğu sürece kayıpların az olması bir yana, gelecekte daha da kazançlı çıkacağımıza inanıyorum. Ben, ona inanıyorum. Bu yüzden lütfen siz de bana inanın."

"Armin.." Göz ucuyla bana baktı.

"Şimdi, lütfen şuna bir son verin ve Erenleri almak için yola çıkalım artık."

"Haklısın, Arlert."

Başımı kaldırdım. "Ha?!"

"Gidiyoruz." diyen Kaptan'ın ardından başıma aldığım darbe ile yere yığıldım.

"Mikasa?! Ne yapıyorsun sen?!"

"Aferim, Ackerman.''

"Bir an önce Eren'e gitmek istiyorum. Haklısın Armin, yola çıkmalıyız"

"Hadi şunun işini bitirelim artık." diyen Kaptan ile gözlerim kapanırken son duyduğum şey Armin'in endişeli sesiydi.

"Ama başı kanıyor!"

~~~

Yb?

Köstekli Saat: Attack On TitanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin