"Doğru duydunu-" demeye kalmadan Mikasa yakama yapıştı. "Ne dedin senn?!?!"
"A... Ne?! Bıraksana Mika-"
"Mikasa! Ne yapıyorsun sen?! Bırak onu!"
"Eren senin için bu anlama mı geliyor?! Onu 'Oluruna bırakabilecek' kadar değersiz miydi sana göre?! Bu kadarına da müsaade-"
"Ne... Ne Eren'i be! Ama ben Eren'den... Bahsetmiyordum ki!"
Dondular. Mikasa yavaşça elini çekti. "Nasıl yani? Ama sen dedin kiii..."
"Bir dakika... Generalden mi bahsediyordun?"
"Elbette!"
"Az önceki için, özür dilerim." Hafifce başını eğdi.
"Amaan. Önemli değil!" dedim ve ekledim.
"İlk defa yanlış anlaşılmıyorum sonuçta! Ahaha!" Histerik bir şekilde güldüm. Ymir gibi oldu ya.
"Sen ne zamandan bahsedi-"
"Önemli değil dedim, Mikasa."
Burukca gülümsedi. "Peki öyleyse."
"Konuya dönelim, lütfen yani." diyen Armin bana çevirdi başını. "Ona ne olacak Neva?"
"Ölücek işte. Ama neden bu kadar gecikti bilmiyorum. O üçü doğrudan bana bakıyorlardı."
"Bu normal. Seni siviller bile tanıyor. Yani o askerler... kendilerine müdahale edeceğini düşünmüş veya bundan dolayı endişe etmiş olabilirlerdi."
"Bazı ölümlerin olması gerek. Çünkü eğer o yaşarsa... ne olur bilemiyorum. Gerçekten. Ayrıca içimden bir ses onun ölmesine... izin verebileceğimi söylüyor. Bu yanlış ve gerçekten kötü bir düşünce, biliyorum. Amaaa... of. Aması yok."
"Sorun değil..."
...
"Yine deeee... bu gerçekten normal değil. Şimdiye çoktan patlamış olması gerekiyordu. Ben... Ben kontrol etmeye gitmeliyim!"
"Hayır, bunu yapma!"
"Armin haklı! Bekle!..."
Armin rahatlamış bir şekilde nefes verip mırıldandı. "Şükürler olsun. En azından Mikasa-"
"...Çünkü ben de seninle geliyorum!" dedi kendinden emin bir şekilde.
"Kızlar, hayır dedim! Bu çok tehlikeli!"
Kapının önüne geldik. Mikasa kulağını dayamışken ben de delikten baktım.
Armin bizden bayağı uzakta, endişe içinde bize sesleniyordu.
"Kızlar lütfen! Yalvarırım gelin şuraya!"
Mikasa sakin bir şekilde başını eğdiğinde diz çökmüş bana baktı öylece. "Ne görüyorsun?"
"Hiç... Hiçbir şey... Peki ya sen, ne duyuyorsun?"
"Hiç... Hiçbir şey..." dedi benim gibi, hayal kırıklığıyla.
Armin "Neva haklıydı! Normal değil! Hemen buradan-!" derken Mikasa refleks olarak hareketlendi.
"Bir şeyler oluyor!"
Beni ayağa kaldırdı ve hızla itti.
Armin'e doğru yatay bir şekilde yuvarladığımda yakaladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Köstekli Saat: Attack On Titan
Fanfiction(Wattpad'deki ilk isekai anime kitabı.) Lütfen aşağıyı okuyun; NOT: Reiner, Annie, Berthdolt, Mikasa gibi aslında iyi olan karakterlere karşı ilk birkaç bölümde kötü davranmak yada arka plana atmak gibi bir hataya düşmüştüm. Yada din vatan olayına g...