Köstekli Saat: Attack On Titan

Üç Kız Dışarı Çıktı

(Beynimi zorlamak istemedim başlık için.)

"Navy?"

"O da kim?"

"Sen."

"Yooo. Neva'yım ben. Ne. Va."

"Artık değilsin."

"Değilsin derken??"

"Beynin mi dondu kızım senin? Sana isim bulduk işte."

"Ne ismi? Ah afedersiniz bi an aklımdan çıkmış."

"Ne demek aklımdan çıkmış? Şimdi konuştuk zaten."

"Başka bir şey düşünüyordum yaa.. Neyse tamam olur."

...

"Ne alacağız?"

"Hmm.. Önce ekmek alalım, sonra da biraz et falan. Olmaz mı?"

"Et ve ekmek mi? Kafayı mı yedin? Sasha'ya koklayarak bizi bulmasını söylüyorsun resmen."

"Ya of- ben buranın alışverişini yemeklerini ne bileyim. Siz alın o zaman. Benim dünyamda olsa patates cipsi meyve suyu ne bileyim hazır şeyler alırdım."

"Ama senin dünyanda değiliz."

"Sorun değil. Ben ve Eren alırız, sen de dışarıda beklersin."

"Olur."

...

Girdikleri yerin dışında beklerken gelen askeri polislere hiçbir şey yok gibi davranmaya çalıştım.

"Bayan, şunu alın lütfen. Ve görürseniz haber verin."

Bir kağıt verip uzaklaştı.

Neyse ki atkıyı sıkıca bağladım da yüzümü görmedi.

Elimdekine baktım.

Eren ve Armin çıkarken "Hey! Ben böyle görünmüyorum!" diyerek kağıdı sallayarak askeri polisin ardından giderken Eren beni kaptığı gibi iki bina arasına saklandık.

"O ses de neydi?"

"Boşver. Daha çok işimiz var."

Uzaklaştılar. Eren onları kontrol ederken konuşmamı engelleyen elini indirdim.

"Ne yapıyorsun sen ya?!"

"Asıl sen ne yapıyorsun?! Ne diyecektin? Neva'yı düzgün çizin falan mı?!"

"Ah, doğru.. Bi an gaza geldim."

"Neyse. Biraz et aldık ama elimizde çok az para kaldı. Evi de temizlememiz gerek."

"Ne kadar kalacağız ki?"

"En az bir hafta. Duruma göre bir ay bile olabilir."

"Allah'ımm.. E o zaman iş bulmak gerekecek?"

"Evet. Kesinlikle."

"Şuraya bi bakalım bari"

"Ama orası bar.."

"Garson lazım. Bak iki bayan eleman aranıyor."

"O zaman ben ve Armi-Araminta çalışırız. Sen evde kal."