"Ölmek istemiyorum!"
Sırıttı. "Anlıyorum. Yüzünüzdeki ifadeyi sevdim." Bu bir kumar değil knk. Sana öyle geliyor olsa da..
"Öyleyse buradaki herkese Keşif Birliği'ne hoşgeldiniz diyorum!" Hoşbulduk efenim.
"Bu gerçek bir selamdır! Kalbinizi feda edin!" (Nedense Shinzou wo sasageyo yazmak istiyom ya~♡ Böyle anlamı bozuk gibi oluyo hiç güzel değil bence)
"Emredersiniz!" Ve herkes Aot selamı..
"Çocuklarrr..." diyen Armin'e bakıp gülümsedim. "Korkma lan"
Burukça gülümsedi. En azından denedi.
Arkadan sesler duydum.
"Keşif Birliği çok korkunç.."
"Korkuyorum.. Eve gitmek istiyorum.."
"Artık umurumda değil."
Reinerların da burada olması.. Benim için asıl korkunç olan buydu.
Yok lan onlara kalmam! Korkmuyorum! İşleri bitecek!
"Ağlayacaksan gitmen gerekirdi.."
"Korkunuzla iyi başa çıktınız. Sizler iyi askerlersiniz."
Ne başa çıkması- Arkada ağlamaktan gözyaşı kalmadı bebelerde. Bazıları altına bile yapacak belki de.
"Yürekten saygımı kazandınız."
...
"Selam dur!"
...
"Ben takım komutanı Ness. Bu da atım Shallot."
"Afedersiniz.."
Bana döndü. "Evet?"
"Başını okşayabilir miyim? Ya-yani atın."
"Bunda bir sakınca göremiyorum ama.. Saç kemirmeyi çok sever. Yani bu yaşta kel kalmak istemiyorsan-"
"Biri bir şeyler yapsın!"
Sonunda kurtuldu.
"Sonunda. Gördün işte. Tekrar düşün derim"
"Bence sorun olmaz. Bizim atalarımız atlar konusunda çok iyiydi. Kılıç ok falan savaşırlardı desem anlarsınız herhalde."
"Hmm.."
Basını okşadım. "Shallot, değil mi? Memnun oldum Shallot. İçimden bir ses Jean ile çok iyi anlaşacağınızı söylüyor."
Kişnedi. "Ayıp oluyor Neva!"
Güldük. "Sadece şakaydı. Hemen de alınıyorsun at kafa"
...
Ertesi gün başlayacak olan talimlerimiz uygulamalı eğitimden çok Erwin'in hazırladığı uzun menzilli keşif düzenini ezberlemekle geçti.
Tuhaf şekilde konumlarımız titizlikle yazılmasına rağmen Eren'in konumu hiçbir yerde yoktu.
...
Takımla ilerliyorken Eren'i gördüm. Oluo'ya bir şeyler söyleyip bizi işaret etti.
"Bakın bu Eren!" dedim yeni görmüş gibi.
"Hey! Çocuklar!" diyerek yanımıza geldi. Diğerleri ilerlemişti ve sadece dördümüz vardık.
"Uzun zamandır görüşmüyoruz gibi hissettim. Ehe." Elini ensesine koydu.
Tam konuşacakken söyledim. "Ona kötü bir şey yapmadılar Mikasa. Bedeninin herhangi bir yerini incelemediler ve psikolojik işkence falan da yapmadılar. Endişelenme."
Yine afalladılar :p
Mikasa aklına gelen ile ruhsuz siyah bakışlarından yaptı. "O bücür çok ileri gitti. Bir gün bunun bedelini ödeteceğim!"
"Yüzbaşı Levi'den bu şekilde bahsetmen hiç doğru değil Mikasa.."
"Hepiniz buradasınız. Yoksa.."
"Evet! Keşif Birliği'ni seçtik! Rüyalarım gerçek oldu!"
"Hayal değil mi o?" diye soran Armin ile "Bence Hayal de değil. Kabus." dedi Jean.
"Mutlu musun Neva?"
"Gerçi o akşam ağlama, korkma, endişe gibi en ufak bir belirtisi bile yoktu. Çok sakin, hatta mutluydu resmen"
"İnadına duracağım falan dememiş miydi?"
"Yok daha kararlı bir şekilde İnadına Dikilicem demişti sanırım"
"Arkadaşlar gözüm kulağım önünde dedikodumu mu yapıyorsunuz siz?"
"Yanlış anladın Neva. Biz sadece.. Bu kadar sakin ve soğukkanlı olmana inanamadık. Ama bence bu güzel bir özellik. İsteyince yapabilmek.. Ben o gece titrer şekilde ağlayarak ayaklarım üzerinde zor durdum"
"O zaman kalmamalıydın Christa. Seni uyarmadım mı sanki?" diye söylendi Ymir.
"Sözlerin için teşekkürler His-Hasss.. Yani Christa.."
Historia bi an afallasa da gülümsedi.
"Mikasa da öyleydi." diye onu övdü Jean.
"Bu ikisinden korkun derim. Ne oldukları bile belli değil." diyen Reiner'a döndüm. Her yerden çıkıyo lan bu da-
"Sen bana da mı laf attın oradan?"
"Evet. Bununla bir sorunun mu var küçük kız?"
"DALGA geçiyor olmalısın.."
Bunu duyuncaki yüz ifadesi..
Dış dünyada yaşadığını söylediğim zamanın aklına geldiğine eminim.
Bir dk.. Hazır aklıma gelmişken..
Marco..
"Marco? Ben olmazken veya görmezken kiminlesin sen?"
"Tabiki Jean."
Ship or Skip?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Köstekli Saat: Attack On Titan
Fanfiction(Wattpad'deki ilk isekai anime kitabı.) Lütfen aşağıyı okuyun; NOT: Reiner, Annie, Berthdolt, Mikasa gibi aslında iyi olan karakterlere karşı ilk birkaç bölümde kötü davranmak yada arka plana atmak gibi bir hataya düşmüştüm. Yada din vatan olayına g...