Her şey dahil olmak üzere 3900 kelime ile iyi okumalar millet djjdldjdk
390 yorum sonra yb gelecek (yorumlarda random yada gerisayım yapmayın pls)
~~~
Geldim! Sonunda kulenin önündeyim! Ama bir sorun var ki içimden bir ses fena hâlde geç kaldığımı söylüyor.
Atımdan indim ve "Şşşt.. Sakın ses çıkarma tamam mı?" diye sessiz olmasını işaret ederek sırtımı kapalı olan kapıların soluna duvara yasladım ve birkaç derin nefes alırken başımı kaldırdığım gökyüzünde, buraya doğru gelmekte olan zeplinleri gördüm, mırıldandım. "Hem de çok geç.." Marley neden birdenbire böyle bir saldırı düzenlemeye karar verdi anlamıyorum.. Bu fazlasıyla tehlikeli..
Onlar saldırıya başlamadan önce içeri girmeli ve bir şekilde tüm düşmanları etkisiz hâle getirerek Arminleri içinde bulundukları zindandan kurtarmam gerekiyor.
...
Elimi alnıma vurdum. "Söylendiği kadar kolaymış gibi.." Duyduğum yüksek ses ve sarsılmalarla Eren'in dönüştüğünü anladım ve kulağımı tahta kapıya yaslayarak bir şeyler duymaya çalıştım.
"Eren! Beni duyabiliyor musun?!" Seni ben bile duyabiliyorum Yelena.
"Lütfen çok o devin içinden! Seni içeride saklayıp Savaş Çekici Dev'in gücünü kullanarak yer altından kaçmanı sağlamalıyız!" O da kabul ederdi.
"Eğer burada kalır ve savaşırsan işler senin aleyhine olacak!" Kayma sesi duydum.
Oradan çıkıp kapının üstünden de geçtiğinde yere ayak basmasıyla sarsıldım ve dengemi sağlayamadım, ellerimle dizlerim zeminde yumuşak iniş yaptım. "Harika.." Ayağa kalkarken ellerimi birbirine vurarak temizledim ve pantolonumu silkelerken bir an ona baktım, başının bana dönük olduğunu gördüğümde ise silahıma davrandım. Bana zarar vermeye çalışıp çalışmayacağından emin değilim..
Hiçbir şey yapmadan bana baktı. Aklından neler geçiyor?
Ondan kaçtıktan sonra tekrardan buraya kadar geleceğimi düşünmediğine eminim.
Gözüm zeplinlerden atılan şeylere takıldığında o da önüne döndü.
Reiner paraşütle aşağı iniyordu.
"Bütün birlikler harekete geçsin! Eren'i koruyun!"
Zırhlı Dev de ortaya çıktı, dövüşmeye başladılar. Sessiz olmaya çalışarak oradan uzaklaştım ve az önce sağ tarafta bir yere giden Pieck ile Gabi'yi izledim. Komutanları Gabi'ye sarıldı.
"Komutan Magath?"
"Lânet olsun Braun! Düşman bölgesine girmeni kim söyledi!?"
"Ö-özür dilerim.."
"Böyle önemli anlarda kendi başına karar verme hakkına sahip değilsin!"
Başka bir asker kıza seslendi ve Falco'nun nerede olduğunu sordu.
"O hâlâ.. şu binanın içinde.." derken istemsizce bakışlarımı oraya çevirdim. Arminleri de bir şekilde çıkarmam gerekiyor ama her iki tarafım da düşman dolu. Üstelik yanımda tek bir asker dahi yok.
Sıkıntıyla nefes verdim. "Ah.. Gelirken ne düşünüyordun ki, aptal.. Havalı havalı konuşmak kolay tabi.." dedim kendi kendime.
"Ağzına omurilik sıvısı kaçtı.." deyince tekrar onları dinlemeye başladım. "Bu yüzden onu kilit altında tutuyorlar.."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Köstekli Saat: Attack On Titan
Fanfiction(Wattpad'deki ilk isekai anime kitabı.) Lütfen aşağıyı okuyun; NOT: Reiner, Annie, Berthdolt, Mikasa gibi aslında iyi olan karakterlere karşı ilk birkaç bölümde kötü davranmak yada arka plana atmak gibi bir hataya düşmüştüm. Yada din vatan olayına g...