Bölümlerden Bağımsız Özel Bölüm (P4)

364 23 172
                                    

Uyandığım an aklıma pislik yapmak geldi.

Kime yapsam acaba...

Pislik denince bundan en çok nefret edecek olan kişinin Kaptan olduğu aklıma geldi.

Bu seferki kurbanım sensin, Levi Ackerman..

Kollarımı gerdim ve hazırlıklar falan derken en son saatimi de herzamanki ceket cebime yerleştirdiğimde normal bir asker gibi yemekhaneye doğru şarkı mırıldanarak yola çıktım.

"Neşeli görünüyorsun?"

Mırıldanmayı kesip sağ omzumdan arkama baktığımda gördüğüm kişiyle göz devirerek önüne döndüm, klasik bakışlarıyla sağıma geçerken sıkıntıyla nefes verdim. "Sabahın köründe uyanmak zaten zoruma gidiyorken ne istiyorsun?"

Başımı patpatladı ve gülümsedi. "Dost olmaya desem?"

"Hm. Köpekler insanlara gerçekten çok iyi dost oluyorlar.."

"Ahaha.. Çok şakacısın!"

"Ciddi olduğumu anlayamadın demek.. pekii..."

Bir süre benimle yürümesiyle dayanamayıp merdivenlere birkaç adım kala durdum, o da durdu.

"Yemekhaneye gittiğini sanıyordum?"

"Evet, seninle?"

"İyi davranman bile sinir ediyor!"

"Kimse şüphelenmesin, 'iyi' geçinsek 'iyi' olur."

Tam bir şey daha diyecekken sağımdan gelen sese döndük. Eren, koridor başında bize seslenerek el sallıyordu, dikkat çektiğini anlayınca da gülümseyerek hızla yanımıza geldi.

"Günaydın çocuklar!"

"Sana da" dedik aynı anda.

"Mikasa normalde hep beni kaldırırdı biliyor musunuz! Ama bugün anneliği tutmamış sanırım. Belki de bilerek yaptılar. Armin artık tek başıma kalkabilmenin benim için daha iyi olacağını düşünmüş olmalı ki o bile uyandırmadı!"

"Anlıyoruz.."

"Beni de okul için hep annem kaldırırdı. Ama bazı şeylere alışman gerek Eren."

"Oh, haklısın. Neyse ya! Hadi gidelim!"

Neyseki aramıza girdi, Eren'in arkasından, göz deviren Reiner'a dil çıkardım.

Hepimiz aşağı indik, yemek için neredeyse herkesin çoktan burada olduğunu gördüğümde bizimkilerin yanına geçtik, ben de başladım.

"Mikasa! Lütfen bir daha böyle yapma! Yemeğe geç kalıyordum!"

"Ben senin annen değilim..." Böyle bir şarkı vardı sanki..

"Artık." diye ekledi bir kaşık daha alırken.

"Ama.. ama... başta  alıştırmasaydın o zaman!"

Omuz silkti. "İşte bu, Mikasa! Yürü be!" Hafifçe güldü.

Kaptan nerede acaba..

Etrafıma bakınırken seslendi. "Birini mi arıyorsun?"

"Seni değil, orası kesin."

"Kaba."

Dil çıkardığımda uğraşacağım kişinin Reiner değil de Kaptan olduğunu hatırlayıp tekrar askerlere göz gezdirmeye çalıştım.

"Kaptan en arkada. Hanji de onunla." dedi önüne eğilince gizliden başıyla işaret ederek.

Sol omzumdan arkama bakınca önüme döndüm ve ona kısık gözlerle bakarken "Onu aradığımı da nerden çıkardın?" diye sordum.

Köstekli Saat: Attack On TitanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin