Ellerimle öne atılarak geriledim ve bana uzatılan iki çift ele karşı kendimi savunmaya çalıştım. "Yok daha neler!"
...
İki omzumdan yakaladılar.
"Jean??" diyerek ona seslenen Mikasa'ya bir an baktı ve tekrar bana döndü.
"Ciddi değilsiniz heral- Aaa..ah!"
Beni omzumdan tutup hızla sarsmakta olan Jean ve Connie'ye "Çocuklar!" diye tekrar seslenen Mikasa ikisini de ensesinden tutarak benden tek hareketle uzaklaştırdığında başımı tuttum. "Dönüyor..."
...
"What's your amaç olum sizin?!"
"Connie! Jean! Neden böyle davrandığınızı sorabilir miyiz?!"
"Kendinde değil ya hani!?" diyen Jean'ın ardından "Silkinmesi lazım ya hani!?" şeklinde ekleyen Connie...
Ardından ikisi aynı anda sesini yükseltti. "...Normale döner belki!"
"Ne dönmesi! Ben zaten normalim!"
"Değilsin! Eren ile işbirliği yapmayı düşünüyorsun değil mi! Senin gözünde bu kadar mı değersiziz!" diyen Jean ile "Olamaz..." dediğini duyduğum Connie'ye yandan bir bakış attım.
"Generali öldürdüğü halde onunla işbirliği mi yapacağız!? Neva!??"
"Ben nedense... Eren'in onu öldürmek isteyeceğine inanamıyorum. Zaten bunu Eren'in yapıp yapmadığını bile bilmiyoruz ki.." dedim ruhsuz bakışlarımla.
"Bu kadar gürültü yapma Neva.."
"...?"
Onlara kaşlarımı çatarak bakarken aklıma gelen şey ile gözlerimi kırpıştırıp başımı hafifçe sağa sola salladığımı, durgunlaştığımı gören Armin sakince başını bana çevirdi ve elini omzuma koyup dikkatimi kendisine vermemi sağlamaya çalıştı. "Sorun nedir?"
"Kaptan'ın 'O sahne'si geçmedi değil m- bekle bir dakika..." Başımı yavaşça ağaçlardan yukarı kaldırınca gözlerimle etrafı taradım. "Nerdeyiz lan biz! Bundan sonra ne oluyordu! Yoksa Zeke-..."
Sesi titreyerek "Zeke? Bekle. R-Rivaille mi dedin sen az önce..? Ona... ne olacak??" diye soran Hanji-san'ın ardından hiçbir şey demedim ve "Çocuk nereden bilsin?" sorusuna karşılık bir an Onyankopon'a baktım.
Neden bu şekilde baktığımı sorarcasına bakarken sordu. "...Ne?"
Sorunun 'Nereden bilsin' kısmına takıldığımı anlamasın ve bir pot kırmış olmayayım diye tek kaşımı kaldırıp "Çocuk?" demeyi tercih ettim.
"Afedersin, laf öyle geldi."
Hanji-san her ne kadar merak etse de bunu üstelerse Onyankopon'un bir şeylerden şüphe etme ihtimaline karşılık susmak zorunda kaldı. Bu işime geldi -ki onu boşuna üzmek de istemiyordum zaten.
Jean az öncekine göre daha sakin bir şekilde, konuyu değiştirmek için sordu. "Jaegeristlerden şüphelendiğimizi biliyorsun değil mi? Bu yetmez gibi bizi de Eren'in grubundan olmakla suçluyorlar.. "
Connie ise konu değiştirme düşüncesinden ziyade daha çok, gerçekten istediği için sordu.
"Söylesene Neva, kimin tarafındasın sen?"
Ne.. Taraf mı tutuyordum?
Bekle.. Taraf tutuyor olmam gerekiyor muydu ki?
...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Köstekli Saat: Attack On Titan
Fanfiction(Wattpad'deki ilk isekai anime kitabı.) Lütfen aşağıyı okuyun; NOT: Reiner, Annie, Berthdolt, Mikasa gibi aslında iyi olan karakterlere karşı ilk birkaç bölümde kötü davranmak yada arka plana atmak gibi bir hataya düşmüştüm. Yada din vatan olayına g...