Adamı kendime kalkan olarak kullanırken onun ölü bedenini daha fazla kaldıramayıp bırakınca sağa doğru birkaç adım atmıştım ki vuruldum.
Ardından dengemi kaybederek birkaç takla ile kendimi yerde buldum.
...
Gözlerimi açınca acıyla sağ kolumu tuttum.
Diğer odadan birtakım sesler geliyordu.
Ama orada kimse yoktu ki!
Başımı kaldırdığımda Delmon'un yakalanmış olduğunu gördüm.
Sol omzunu tutuyordu. "Özür dilerim abla.. Başara-madım.." dedi titreyen sesiyle karışık.
Alnımı sol kolum üzerine koydum.
En azından denedik, ve biraz olsun zaman kazandık.
...
İçlerinden bir tanesi saçımdan çekerek başımı kaldırdı. "Ayağa kalk!"
Başımı kaldırdıkça ben de ayaklanmak zorunda kaldım, ellerim bağlandı.
"Karnın mı ağrıyordu senin?!" Dirseği geçirdi.
Öksürdüm. "Seni.."
"Ne yaparsın ha ne yaparsın!?"
Başımı geriye attığımda elini çekti ve hızlı bir kafa attım.
"Ah! Burnumu kırdı! Burnumu kırdı!" diyerek elleriyle burnunu çevreledi.
Küçük bir zıplama hareketiyle karnına iki tekme attım ve hızla çömelip kendimi dengeledim.
"Sen bir vurursan ben iki çakarım! Adam olun lan!"
Yakamdan tutulduğu gibi Lizzy'nin yanına atıldım. Başını sağına indirdi. "Çok acıyor mu.."
Sırıttım. "Biz, Keşif Birliği olarak neler atlattık. Bu mu acıtacak?"
Fark ettirmeden sağımdaki Delmon'a baktım.
Çocukları o saklamış olmalı, değil mi?
Karşımdaki herif onu çenesinden tuttuğu gibi yüzünü kaldırıp ruhsuz ifadesine baktı.
"Yine kaçmaya çalışıyorsun. Yüzünü de ne kadar derin kestiysem artık, hâlâ aynı şekilde."
Korkunç bir kahkaha patlattı.
Yani.. Kulaklarım. Cidden korkunç.
"Bunu ona sen mi yaptın?!"
Ellerimizi gelişi-güzel bağlamış olmasalar yumruğu çakardım sıfatına.
"Evet? Kaçmak üzereydi. Sence buna 'göz' yumar mıydık?"
"Gözünü çıkaracaktın lan şerrefsizz! Ne saçmalıyorsun sen böyle?!"
Patronları olduğu belli olan adam karşıma geçip bana aşağılayıcı bakışlarını atarken araya girdi.
"Kaçma denemelerine son vermesi içindi. Sonra ne oldu? İnsanlar daha fazla verdi. Yine kârlı biz çıktık." dedi sırıtarak.
"Seni-"
"Ne yaparsın? Elin kolun bağlı?"
Bu soruyu sormaktan bıkmadılar mı?
Kendilerine elbet bir karşılık vereceğimi bilmiyorlar mı?
Bunu ödeteceğimi bilmiyorlar mı?!
Bacaklarımı onu çember içine alır gibi kenetledim. Sırıtıp ayaklarımı kendime çekerken adama topuklarından dengesini kaybettirecek şekilde çelme taktığımda patronları sırtüstü yere çakıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Köstekli Saat: Attack On Titan
Fanfiction(Wattpad'deki ilk isekai anime kitabı.) Lütfen aşağıyı okuyun; NOT: Reiner, Annie, Berthdolt, Mikasa gibi aslında iyi olan karakterlere karşı ilk birkaç bölümde kötü davranmak yada arka plana atmak gibi bir hataya düşmüştüm. Yada din vatan olayına g...