(Bölüm için 50 yorum sınırı. Sınırı hep yazamam- Aklıma geldi de.. Bu 114. Bölüm veee.. kitap bitmek üzere gibi-)
Lizzy'nin yanına gittiğimde içeri geçtim ve bir sandalyeye oturdum.
"Hoşgeldin. Bu kadar erken beklemiyordum doğrusu.." diyerek gülümsedi.
"Kahvaltı yapmadan geldim yaa. Burada beraber bir şeyler yesek olur mu?" derken karnım gururlamıştı bile.
"Af edersin sen."
Güldü ve saçımı okşadı. "Gel bakalım."
Yedikten sonra tabağını yıkayıp yerine koydum.
"Ellerine sağlık çok güzeldi." diyerek karnımı tuttum.
"Sevdiğini görmüş olmak güzel. Ama yıkamayı ben de yapabilirdim."
"Burada misafir olarak mı bulunuyorum? E o zaman gideyim ziyaret daha fazla uzamasın"
"Ben o anlamda dememiştim. Tamam, istediğini yapabilirsin. Sonuçta burası sizlerin de evi. Çok emeğiniz var." dedi gülümseyerek.
"Ne yaptık ki. Amma abarttın sendee.. Pfff.."
"Ama ev, öncekine göre evrim geçirmiş oluyor, resmen yani"
Güldüm. "Biraz öyle oluyor sanırım.."
...
Ellerim belimde etrafıma baktım.
"Çocuklar nerde?- ah. Demek saklanıyorlar.." derken omuzlarımı düşürdüm.
"Şey.." dediğinde ona döndüm. "Aslında Neva.. Daha öncesinde onlara 'Ben dışında kimse ile konuşmayacaksınız' şeklinde bayağı bi nasihat verdiğim için, dün sana ve arkadaşlarına güvenebileceklerini söylediğimde bile bu tavırlarında ısrarcı oldular. Hâlâ korkuyorlar.."
Suratım asıldı. "Ah- Bu biraz, yanlış olmuş gibi görünüyor.."
Üzgün olmasını daha fazla görmek istemediğim için hızla toparladım.
Göğsümü gerip kendime güvenir şekilde "Neyse ki geldiğim yerde komşu çocuğuna da bir dönem bakıcılık yapmıştım." dediğinde bana boş boş baktığını farkettim.
Elimi enseme koydum. "Hehhe."
"..."
"Öhöm. Kısacası, ne kadar zor olabilirler ki? Ben en yaramazını atlattım. Suskunlar ile mi başa çıkamayacağım?"
...
Yatak odasına girdik.
On iki kişi.. Dört yatağa üçer kişi olarak mı sığmaya çalışıyor? Gerçi yorgan altına gömüldüler ama biraz belli oluyor.
"Her zaman bu şekilde mi yatıyorlar?"
Başıyla onayladı.
"Sen?"
"Benim için sorun yok. Yerde yatmaya alış-"
"Yerde derken? Bu soğukta mı?!"
"Bir yetişkin olarak bunu sana açıklamayacağım. Zorunlu olduğumu da sanmıyorum." dedi kolları göğsünde.
"Geçiştirmeye çalışma." dediğimde kollarını söylenerek indirdi. "Soğuk olmuyor mu?"
"Isınmanın yollarını bulduk diyelim."
Tek kaş havada sinirle baktım. "..."
"Boşver. Gel seni onlarla tanıştırayım." diyerek bileğimden tuttuğu gibi odanın ortasına getirdi.
"Çocuklar, ilk defa doğru düzgün biriyle konuşacaksınız. Hadi kalkın."
"Ne dedin se-"
"Onu merak edenler başını kaldırsın da sayımızı bilelim"
Bir çift mavi göz ile karşılaşınca gülümsedim, başını hızla geri soktu.
"A-.."
"Onun adı-"
Ağlamaklı ince bir kız sesi duyuldu. "Adımızı söyleme!"
"Ah.. Peki." Bana döndü. "Kendisi, yaşıtlarına göre hiç kolay şeyler yaşamadı. Tıpkı diğerleri gibi.." derken diğerlerine göz gezdirdi.
"En küçükleri kaç yaşında?"
"Yaşayanlardan diyorsan, yedi."
"Yani diyorsun ki.. Ah boşver. Peki ya en büyükleri?"
"..On dört"
"Hmm.. On dört yaşında olan ortaya çıkabilir mi? Beni en iyi sen anlarsın, sadece konuşmak istiyorum" diye seslendim.
Adını söylemek yerine "Neredesin?" diye sormakla yetindi Lizzy.
Etrafıma baktım. Biri bir yataktan doğruldu. Boyuna bakılırsa bu olmalı.
Yorganı çekip yüzünü gösterdi.
Gerçi, başını eğdiği için saçlarından dolayı gözlerini göremiyordum ama.. yanağında bir şey mi var?
Başımı sola yatırıp bakmaya çalışmam başarısızlıktı.
Kendime gelmek için başımı salladım. "Merhaba, ben-.."
Başını kaldırıp bana baktığında konuşamadım bile.
"Yanağın.. Sol tarafındaki o kesiği- kim yaptı?"
Sustu. Aslında, konuşmamıştı ki sussun.
Sıkıntıyla nefes verip sağıma döndüm ve başımı hafiften yukarı kaldırdım.
"Kraliçe ile konuşacağız. En geç birkaç hafta içerisinde sizin için geri dönüş yapacaktır."
Bir an afalladı. "Gerçekten mi?!" dedi hevesle.
Olumlu anlamda gülümsemeye çalıştım ve tekrar suratımı asıp başımı eğdim.
"Kendine iyi bak. Yani.. Hepiniz.." diyerek birkaç adım atmıştım ki fısıltı gibi duyduğum ses ile olduğum yerde kalakaldım.
"Del- Delmon.. Delmon Hallerstead.."
~~~
Yb?
Soyadı uydurdum-
Çoğunlukla uydurmayı planlıyorum
Anlamını boşverin havalı geliyo :p
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Köstekli Saat: Attack On Titan
Fanfic(Wattpad'deki ilk isekai anime kitabı.) Lütfen aşağıyı okuyun; NOT: Reiner, Annie, Berthdolt, Mikasa gibi aslında iyi olan karakterlere karşı ilk birkaç bölümde kötü davranmak yada arka plana atmak gibi bir hataya düşmüştüm. Yada din vatan olayına g...