(Her şey dahil olmak üzre 1339 kelime)
"Onca zaman sonra bir devle mücadele ettik ve kazandık, demesi cidden inanılır gibi değil." dedi Marlo aynı neşesiyle.
"Aslında bakarsanız ben hâlâ bir acemiyim. Ama ben katıldıktan sonra insanlar hiç de heyecanlı değildi! Bu demektir ki bu yeni silah herkesi çılgına döndürmüş!"
Arkadan biri konuştu. "Bu konuda tek çılgına dönenler buraya transfer edilenlerdir. Ayrıca senin gibi bunlarında gerçek bir savaş konusunda zerre deneyimleri yok."
"Etrafta neredeyse hiç gazi yok." dedim umursamazca onlara dönmeden sağ elimi sallayarak.
"Ne demek istiyorsun, Neva?" Ayağa kalktı. "Eski Garnizon o kadar mı güvenilmez yani? Biz de sizin gibi 104. Acemi Birliği'nden geliyoruz sonuçta."
"Peki neden bu zamanlarda Keşif Birliği'ne katılmaya karar verdin?"
"Birlikler asker yetersizliğinden kendi birliklerine asker almıyorlar mı? Ayrıca kendilerine de çok güveniyorlar. Kısa zaman sonra Maria Duvarı'nı geri alacağız! Bu insan ırkının geri dönüşü! Askerler toplanıyor! Ayrıca sadece siz değil, herkes aynı şekilde hissediyor."
"Öyle mi?"
Bana doğru yaklaştı. "Ne o? Çok güçlü gaziler gibi davranıyorsun.."
"Sana kıyasla evet."
Zoraki bir şekilde gülümsemeye çalışıp "Bu kabalık oldu ama.." dedi ve şaşkınlıkla bizlere baktı. "Bu arada, gerçekten de çok değişmişsiniz.. Yüzlerinizdeki o bakış.. Ne oldu ki?"
Ona başımı kaldırdım. "Bilmek istiyor musun cidden?"
Tedirgin oldu ve "Ah şey.. Sorun değiil ya ben başka zaman şey ederim.. Yani.. Be-belki gelecek sefere.." diyerek uzaklaştı.
"Doğrusunu söylemek gerekirse ben de biraz fazla heyecanlandım. Onlar gibi davranmış oldum." diyen Marlo'ya doğru masanın diğer ucundan konuştum. "Hitch seni durdurmadı mı?"
Masaya doğru eğilip bana baktı. "Hitch? Neden ki?"
Sırtımı sandalyeme yasladım ve sağ elimi enseme koyup "Çünkü siz ikiniz birlikteydiniz" derken hemen solumdaki Connie ile Sasha "Fufufu.." ettiğinde "Değil mi?" diye sordum arkaya doğru iyice çökerek.
"Ha? Ne demek istediğini cidden anlamadım ama Hitch habire bağırıp durdu. Bu birliğe uygun olmadığımı ve güçsüz olmama rağmen her zaman fazla heyecanlandığımı falan söyledi. Ayrıca hükümetin devrilmesinde bizim de çok katkımızın olduğunu ve kendi tugayımızda kalırsak bizim için daha çıkarlı olacağını ekledi. Ben de ona dediklerini duyduktan sonra vazgeçmeye başladığımı söylemiştim ama yanılmışım."
"Hay ben senin o mantar kafana.."
"Aklından zorun mu var acaba?" diyen Armin ile Sasha onayladı. "Kesin öyle."
"Çocuklar.. Neden öyle diyorsunuz ki? Söyledikleri doğru sonuçta." demesiyle karşıma döndüm. "Eren. Senin de o mantar kadar düşünemeyen beynine.. Anladın mı?"
"Ne dedim ki şimdi?"
"Boşver koçum boşver."
Connie ayağa kalktı. "Muhabbet güzeldi millet. Ama ben de kalkayım artık."
"Nereye be? Daha karpuz kesecektik." Sasha ayaktaki Connie'ye karnından tutup gerilerken bana baktı. "Karpuz muğğ? Nerdehehe.."
Ağzının suyu akmaya başlarken "Hiç hayallere kapılma Sasha. Lafın gelişiydi o" dedim, somurttu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Köstekli Saat: Attack On Titan
Fanfiction(Wattpad'deki ilk isekai anime kitabı.) Lütfen aşağıyı okuyun; NOT: Reiner, Annie, Berthdolt, Mikasa gibi aslında iyi olan karakterlere karşı ilk birkaç bölümde kötü davranmak yada arka plana atmak gibi bir hataya düşmüştüm. Yada din vatan olayına g...