Köstekli Saat: Attack On Titan

Ben Onu... Kurtarmak Falan İstemiyorum.

"General Zachary..."

Selam verdik.

Armin "Bu yoğun ve meşgul takviminizde bize vakit ayırabildiğiniz için teşekkür ederiz, size minnettarız." derken, o yüzünü bile dönmeden dışarıdaki manzarayı izliyordu.

Halkın tepkilerini...

"Hiçte bile. Asıl bunun gibi bir güne denk geldiği için ben özür dilerim. İlk görüşme talebenizden bu yana uzun zaman oldu, isteğinizi çok önceden bildirmenize rağmen hem de..."

Başını bize çevirdi ve yandan bir bakış attı. "Lütfen oturun, Shigansina'nın Kahramanları..."

Bir elim dudaklarımda, diğer elimi salladım. "Yaaa... Şımartıyorsunuz ama."

Armin ile Mikasa gülmemek için yanaklarını sıkarken General Zachary tebessüm etti.

...

Ellerini birleştirdi.

"Görünüşe göre Hanji başıboş bir şekilde dolanmaya devam ediyor ve yine deli gibi sağa sola koşturuyor..."

Armin şaşkın gibi bir yüzle konuştu. "Umm... Evet... Doğrulaması gereken bir şey olduğunu söylemişti..."

"Bu yüzden gönüllü askerlerden birini kendisine eşlik etmesi için yanına verdim."

Bir an duraksadı, bizlere birer bakış atarken konuştum. "Fakat yine de Eren'i ziyaret etmemize izin vermeyeceksiniz, değil mi?"

"Hmm...mm... Evet."

...

"Ama neden?" diye sordu Armin öne atılarak.

"Çünkü artık gönüllü askerlerin onunla iletişime geçtiğine eminiz, bu doğrulandı. Ve Eren on ay önce gönüllülerle yaptığı görüşmeleri bir sır olarak sakladı, hâliyle bu da bizi Marley'e saldırmaya itti. Sonuç olarak ise gizlice Marley'e sızan Eren'i geri almak ile uğraştık. Şu anda bu buluşmaların ayarlayan kişinin kim olduğunu, kısaca esas adamı.... ve de olaya karışan diğer isimleri araştırıyoruz. Yakın zamana kadar olan önerilerinizi hemen dinleyebilirdik... Yani... Belki de önceki görüşme teklifinizi geri çevirmek bir hataydı ve onu zamanında kabul etmem gerekiyordu..."

"Ama?" dedim tek kaşımı kaldırarak.

"Evet. Aması var. Ama Eren bunlar hakkındaki her şeyi, bu gerçekler açığa çıktığından ve kendisi de duyduktan sonra bile sessizliğini korumakta ısrarcıydı. Ayrıca, tek başına Marley'e ne zaman gittiğini bile bilmiyoruz. Orada kaldığı zamanlar ne yaptığını da aynı şekilde..."

Aklıma gelen şeyle yumruğumu sıktım. "Neva?"

Başımı sola çevirdim. "Evet, Armin?"

"Az önce yaptığın suratın anlamı nedir? Yada ne içindi?"

"Önemli değildi. Ben sadece... Eren'in zindandaki o yüzüne ait bir kareyi hatırladım. Ruhsuz gibiydi ve... sonra konuşuruz olur mu? Devam edelim." Zachary'ye döndüm.

"Doğal olarak bu koşullarda 'deney' yapmamızın imkanı olmaz. Bu, gönüllü askerler tarafından ordu otoritesine vurulmuş büyük bir darbedir. Onlar ordunun bağımsızlığını ihlal ediyor. Korkarım ki biz... Eren'in Zeke tarafından kontrol edildiğini düşünüyoruz. Bunu yalnızca siz üçünüzle konuştuğum için bu kadar rahat söyleyebiliyorum, size güveniyorum ve bunu bir sır olarak saklamanızı istiyorum."